İLK ÖPÜCÜK

63 25 20
                                    

Oğuz

Rüyayla kafeden çıktık. Durgun bir şekilde Rüyayla sokakta yürüyorduk.
Sanki birşeyler olduğunu sezmişti.
Ama bunu bana nasıl yapabilirdi?

Ne saçmalıyorum ben?!
Rüya bana öyle birşey yapmaz, ya yaptıysa?

Aklımı kurcalayan soruyla beraber sokakta yürüyordum. Her halimden belliydi birşey olduğu.

Rüyayla beraber sokakta yürürken gözlerinin en derinine bakmaya çalıştım, anlamaya çalıştım.
Masumca bakıyordu gözleri. Sanki ben birşey yapmadım dermiş gibi.

Önüme döndüm. Rüya bana bakarak konuşmaya başladı.

"Nereye gidiyoruz Oğuz?" dedi meraklı gözlerle.

Biranda duraksadım. Ve konuşmaya başladım.

"Ya Rüya ben biraz yorgunumda eve gitsek olur mu?"

"Olur tabiiki gidelim Oğuz, bir yerin ağrıyorsa ben sana ilaç felan veririm."

"Sağol Rüya."

Bir süre yürüdükten sonra evimize geldik.
Sorular hala aklımı kurcalıyordu. Bir türlü içimdeki huzursuzluk geçmiyordu.

Rüya kapıyı açtı. Ve bana seslendi.

"Hadi gel." dedi.

İçeri girdim hemen odama çıktım Rüyaya hiçbirşey demeden. Ama sanki Rüyanın bana baktığını hissettim.

Yatağa yatıp telefonumu cebimden çıkardım. Hemen o fotoğrafa girip baktım yeniden.

Bu kız cidden Rüyaydı. Gözlerimi kapatıp açtım bu şeyin rüya olmasını diledim.

Ama gerçekti. El ele tutuşuyorlardı. Biran donakaldım. Bir dakika bir dakika!

Fotoğraftaki kişiye dikkatli bakmamıştım.
Rüyanın elini tutan kişi Görkemdi!
Ve fotoğraf uzaktan çekilmişti sanki paralı birini tutmuş gibiydi fotoğrafı çektirmek için.

Ben aptalım! Ben aptalım!
Nasıl bunu düşünemedim. Rüyanın böyle birşey yapmayacağını biliyordum, salak gibi kıza soğuk davrandım, fotoğrafa kandım!

Telefonu yatağa fırlattım kendime kızarak.
Kızın günahını boşuna aldım! Rüyadan özür dilemeliydim!

Hemen yatağımdan kalktım. Hızlıca merdivenlerden indim.
Rüya biranda bana dönerek şaşkın gözlerle baktı.

Konuşmaya başladı.

"Ne oldu Oğuz birşey mi oldu?" ve devam etti cümlesine.

"Ne bu telaş?"

"Rüya ben senden cidden çok özür dilerim!"

"Çok büyük bir hata yaptım! Özür dilerim!" dedim pişmanlıkla.

"Ne oluyor, neden bahsediyorsun Oğuz hiçbirşey anlamıyorum?!" diye söyledi hiçbirşey anlamamış şekilde bakarak.

"Ya dur hemen gelicem!"

Odamın kapısını sanki açlıktan her bulduğunu yiyecek bir insan gibi açtım!

Telefonumu aldım. Sanki uçucak gibi merdivenlerden hızlıca indim.

"Rüya!"

"Oğuz iyi misin sen sakin ol biraz."

"Sakin olamam Rüya!"

Fotoğrafı hızlıca açıp Rüyaya çevirdim.

Rüya fotoğrafı görünce sanki rengi soldu.
Şok içinde bakakaldı fotoğrafa.

"O-oğuz ben bu fotoğrafı çektirmedim ve Görkemin elini tutmadım!"

"Biliyorum Rüya bende fotoğrafı görünce yanlış anladım çok özür dilerim!" dedim pişmanlıkla.

"Ya sorun değilde keşke bana sorsaydın, oyüzden mi bana soğuk davrandın Oğuz?"

"Evet ama çok pişmanım Rüya!"

"Tamam sorun değil ama birdahakine bana sor."

"Tamam sorarım söz veriyorum Rüya!"

Rüya bana gülümsedi. Beni affetmişti!
Biran ne yaptığımın farkındasızlığıyla
Dudağından öptüm Rüyayı!

Rüya olayın şaşkınlığıyla donakaldı.
Oda beni öpmeye başladı, öpüştük.

Sıcak MektupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin