Başlangıç: 05.01.2023
Bitiş: 23.06.2023
~
Rüya ve Oğuzun mesafe aşkı.
Bir insan hiç aralarında binlerce kilometre olan birisini sevebilir mi?
Ben sevdim.
~
Ben Rüya sıkıcı bir hayatı olan sıradan bir kızdım ama Oğuzla tanışana kadar.
Oğuzla tanış...
Fransadaki bu tatilimiz artık sona ermişti. Bugün Türkiyeye geri dönecektik ve Oğuzda evine gidecekti. Oğuzun dönmesine çok üzülüyordum. Gene mesajlaşmayla konuşacaktık. Bütün eşyalarımı topladım, Oğuzda toplamaya başladı. Bavullarımıza doldurduk eşyalarımızı ve Uçağımızın kalkmasına daha 2 saat vardı. Oğuzu bırakmak istemiyordum. Ama onun ailesi onu merak ediyordu, benim yanımda olduğumu, Fransada olduğumuzu biliyorlardı ama Oğuzu özlemişlerdi. Sonuçta sonsuza kadar benim yanımda duramazdı değil mi?
Belkide birgün durucaktı yanımda sonsuza kadar. Yatakta beraber oturuyorduk. Etrafa bakıyordum arada gözlerim Oğuza kayıyordu. Oda çok üzgündü, bunu hissediyordum. Ama sadece 2 saatimiz vardı, bari bu vakti beraber eğlenerek geçirelim.
Oğuza bu teklifi ettim. Oda kabul etti. Geriye kalan 2 saati beraber eğlenerek geçirecektik. Konsere gitmeye karar verdik ve bavuldan şık bir elbise aldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Rüyanın elbisesi)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Oğuzun kıyafeti)
Konser yerine gittik ve 1 buçuk saat boyunca burada kaldık. Konuştuk, konserde şarkı söyledik sahneye çıkmadan. Ama artık gitme vaktimiz gelmişti daha uçağa yetişecektik. Sonsuza kadar yanımda kalsaydı keşke ama şimdi gitme vaktiydi.
Havalimanında
Yol boyunca hiç konuşmadık. Ve gelmiştik havalimanına. Biran ona sarıldım, kokusunu içime çektim çünkü birdaha ne zaman onu görecektim yanımda. Veda zor geliyordu. Beraber olduğumuz vakit ne zaman bitti ben bile anlayamadım...
Ayrı uçaklara bindik. Kimlik kontrolü sırasında gözümden yaşlar akmaya başladı. Elimle yüzümü kapattım. Ağlamamı durdurmaya çalıştım ama olmadı. Oğuz arkasına baktığında ağladığımı fark etmiş olmalı ki hemen yanıma koştu ve bana sımsıkı sarıldı.
"Tamam sakin ol gene buluşacağız, söz veriyorum."
Ağlamamı durdurmaya çalıştım. Oğuzda sakinleşmemi bekleyip uzunca bana sarıldıktan sonra geri çekti kollarını. Keşke hiç geri çekmeseydi kollarını, benden onları mahrum etmeseydi keşke...
Yüzümde üzgün ve buruk bir ifadeyle Oğuza baktım. Oğuzda üzgündü ama belli etmemeye çalışıyordu. Yavaş yavaş beni bırakıp giderken gözlerim sürekli ondaydı, gözlerim ondan kopamıyordu.
İç çekip yavaşça önüme döndüm. Elimde bavulum, aklım, kalbim Oğuzda. Sıra zaten bana gelmişti çoktan. Uçağa doğru giderken yavaş yavaş gidiyordum. Keşke Oğuzla buluştuğumuz günlerde kalabilseydim. Uçağa istemeyerek bindim. Gene başlamıştı normal hayatım. Neyse en azından hayata karşı 1-0 öndeydim çünkü Oğuz vardı. Hayat geride kalmıştı. Bu savaşı ben kazanacaktım, hayat ne kadar zorluklarla geliyor olsa bile.
Bir süre sonra uyumaya karar verdim. Üzüntüm geçmek bilmiyordu. Aklım Oğuzdaydı. Kalbimde Oğuzdaydı. Ne çabuk geçti ya onunla zaman. Cidden çok hızlı geçti. Ve şuan buluşmamız bitti ve evlerimize dönüyoruz. Kim bilir ne zaman birdaha buluşacağız. Derin bir iç çekip gözlerimi kapattım, zihnimden bu karamsar düşünceleri atmaya çalışarak. Uyuyakalmıştım, uçağın sarsılmasıyla uyandım. Uçağımız niyahet İstanbula gelmişti.
Yavaşça bavulumu alıp uçaktan indim önümdeki yolcuların inmesi bekleyerek. İşlemlerden sonra taksi tutup evime gittim. Taksiciye parasını verdim ve bavulumu aldım. Evime girdim, bavulumu odama çıkarttım. Yere bıraktım çünkü hiç bavulumu çıkaracak halim yoktu. Ellerimi başıma doğru götürerek biraz odada dönüp durdum, bir o yana bir bu yana. Sonra yatağa oturdum. Bu durum çok kötüydü, Oğuzdan ayrı kalmıştım. Oyüzden üzüntüden ne yaptığımı bilmiyordum. Aşağı inip su içtim ama gene bir türlü karamsar düşünceleri aklımdan atamıyordum. Birdaha ne zaman buluşacağız? Hayatına başka biri girip beni unutursa? İlişkimiz mutlu sonla bitecek mi?
Bu saçma düşüncelerden kendimi uzaklaştırdım. Ve odama çıkıp bavulumdaki elbiselerimi, kıyafetlerimi herşeylerimi yerlerine koydum. Ve kıyafetlerime baktım. Biraz düşündükten sonra içlerinden bir tanesini seçtim. Ve üzerime giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Rüyanın kıyafeti aksesuar hariç, herşey)
Siyah çantama cep telefonumu anahtarımı ve gerekli diğer eşyalarımı koyduktan sonra evden çıktım. Parka gittim bir banka oturdum, etrafı seyrettim. O sırada birinin yanıma oturduğunu hissettim, biranda yanımdaki kişiye baktım. Görkemdi. Hiç uslanmıyor, beni elde etmek için herşeyi yapıyor ama inede kötü biri ve benim kalbim onda değil.
"Gene ne var?" dedim bıkkın bir sesle başka bir yere bakarak.
"Hiçççç, Seni yolda yürürken gördüm geliyim dedim, kötü mü yaptım Prenses?" dedi masum davranmaya çalışarak.
"Bana Prenses deme!" dedim sinirle.
"Ya sinirlenme Prenses, ee Oğuzun nerede yoksa seni bırakıp gitti mi?"
"Hayır bırakıp gitmedi ve o istediğin şey hiçbir zaman olmayacak." dedim önüme dönüp gülümseyerek.
"Çabuk karar verme Prenses, ne zaman ne olacağı belli olmaz." diyip sırıtarak yanımdan gitti. Neydi şimdi bu? Beni tehdit mi ediyordu? Gene ne planları var bunun ya. Yerimden huzursuzca kalkıp eve gittim. Yol boyunca Görkemin dediği son cümleyi düşündüm. "Çabuk karar verme Prenses, ne zaman ne olacağı belli olmaz." acaba neyden bahsediyordu. Bunu düşünüp durdum.
Evde
Eve geldim ve kendime kahve yaptım. Bir film açtım ve izledim. Ama Görkemin dediği şey aklımdan çıkmıyordu. Sanki çiviyle kafama çakılmıştı. Düşünmekten kafayı yiyecektim. Oğuza mesaj attım ve bütün olayları anlattım. Oğuzda ne olduğunu merak etmişti. İkimizinde kafasında soru işaretleri vardı. Peki Görkemin sıradaki planı neydi?