37

579 48 8
                                    

Dilenci değilim ama yorum...

Ehehe
_________________

Kantinde, her zamanki yerimde oturuyorduk. İlyas'ı yaklaşık üç dakika önce bana ekşi bir şeyler alması için yollamıştım ancak sıranın karadelik etkisini unutmuştum.

"Çocuğu görebiliyon mu Ferih?" dedim gözlerimi kısıp sıraya bakarken.

Ferih, yavru köpek gözleriyle, "Güney, sevgilim orda ya nefessizlikten ölürse? Ben yanına gitmeliyim." diyip kalktığında omzundan tutarak geri oturttum.

"Şşşt otur bakalım hayvan parçası." dedim omzunu okşarken. Korkarak bir omzundaki elime bir de yüzüme baktı.

"İlyas görmesin enişte." dedi içine kaçan sesiyle. Kafamı yukarı doğru kaldırıp dilimi damağımda değdirerek ses çıkardım.

"Görmez aşkım." dedim eğlenmeye devam ederken.

Göz devirip elimi itti. "Kardeş hırsızı bak, bunlar İlyas'ın sınavı. Hayatta kalabilsin diye öğretiyorum." dedim.

"Hayvan mısınız, niye hayatta kalma yollarını öğretiyorsun?"

"Ne dedin ne dedin?" dedim inanamayarak. "Artık Fatih hoca seni sorunca saklamayacağım, götümü ye piç."

"Lan!"

Ferih yerinden kalktığında İlyas'ın geldiğini fark ettik. Saçları dağılmış, gömleğinin bir yakası kalkmıştı. "Ben geldim!" dedi elindeki ekşi şeker ile.

"Bu ne illet?" dedim ekşi şekerlere bakarken.

"Ekşi şeker?" dedi anlamayarak.

"İlyas ben seni niye yolladım?"

"Ekşi bir şey alayım diye?"

"Bu ne?"

"E ekşi şeker işte!" dedi sesini hafifçe yükselterek.

"Oğlum yok muydu erik falan?" dediğimde Ferih de bana hayretle döndü. "Oha Güney! Kantinde ne arasın erik?"

"Ne demek bulunmaz? Bizim zamanımızda bulunuyordu!"

Şakamı kısa kesik ekşi şekeri elime aldım. Bu da idare ederdi işte.

İlyas, Ferih'i yanında yerine kurulunca içime bir öküz oturduğunu hissettim. Hem birkaç güne ablamı istemeye geleceklerdi, hem sınavlar, benim konu eksiklerim, kantinde erik olmaması... Her şey!

Kalkıp ekşi şeker paketini masada bıraktım.

"Okulu gezicem sıkıldım, siz bunları yersiniz." dedim.

"E biz?" dedi Ferih. Onlarla birlikte neden gezmediğimi soruyordu.

"Siz ne biçim sevgilisiniz oğlum? O anda da mı yanınızda olacağım acaba? Biraz size zaman veriyorum işte takılın." diyip kantinden ayrıldım.

Tabiiki de nedeni bu değildi, Sude beni onların yanında arayacaktı. Şuan kendisini görmeye pek tahammülüm yoktu.

Katları dolaşırken küçük sınıflar,
"Bunun ne işi var bu katta? "dercesine bakıyorlardı. Belki bizim katın tuvaleti bozuk? Size n'oluyor?

Birkaç tane küçük velet daha geçtikten sonra koridorun sağ tarafında kalan müzik sınıfı dikkatimi çekti." Vaaay." dedim özenle süslenmiş kapıya bakarak.

Bu okula geldiğimden beri kaç kere girmişimdir buraya acaba?

Kapıyı incelemeye başladım. Yeni eklenmiş olan yarışma ilanları, posterler, kapıya yazılmış telefon numaraları... Harika.

GÜNEY [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin