Bölüm 11

6.8K 120 42
                                    

Telefonu elimden düşürmüştüm. Paramparça olmuştu bu umrumda değildi. Seray o adamdan hamile kalmıştı. Öfke tüm vücudumu sarıyordu. O çocuk doğumayacaktı. Buna ölsem bile izin vermezdim. Ben bunları düşünürken doktor bi anda araya girdi.

Dr: "Fakat bebek maalesef düştü."

Diyip gitti. Içim rahatlamıştı ve bunu Seraya demeyecektim ve söylememeleri hakkında uyarmıştım.

~~~~~~~   Bir Kaç Gün Sonra   ~~~~~~~

Serayın Ağzından:

Bir kaç gün hastanede kaldıktan sonra eve geldim. Sürekli hastane ve ev arasında gidip geliyorum bıktım. Ege bugün evde yoktu. Ve çok mutluyum çünkü bir kaç gündür inanılmaz şekilde beni dövüyor hakaret yağdırıyordu. O an gerçekten bir mal gibi hissettim. Ve o beni satın almıştı. Ama ben bunu bilerek yapmamıştım. Ah kimin umrunda. Saat 01:47 olmuştu ve yatağa girme kararı aldım. Her gün onu beklemeyecektim. Üstümdekiletle yattım , altımda şort ve üstümde tişört vardı. Çünkü dışarı çıkmıyordu ve sürekli kıyafet değiştiren bir tip değilim. Yatağa uzandım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

[Saat 03:56]

Aniden uyanmıştım içimde kötü bir his vardı. Ayağa kalkmıştım çünkü duvara vurma sesleri geliyordu. Bunun ne kadar doğru olup olmadığını anlamamıştım ama bakmaya gittim. 3. katın sonlarındaki odadan bağırma sesleri geliyordu. Kaşlarımı çattım ve odaya hızla gitmeye başladım. Aniden içeri daldım. Ne göreyim Ege beyin kucağında kız aaa şaşırdık mı? Hayır. Bu , bu hafta 3. kez oluyordu ve onu sevmedigim için veya ona bir duygu beslemediğim için umrumda olmadı.
Bakıp gittim ve yatağa yattım.

[Sabah]

Sabah olmuştu ve baktığımda yanımdaydı. Içimden bir güzel küfür yağdırdıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim. Aslında gayet kırılmıştım fakat elimden bir şey gelmiyordu. Beni üşüyordu bu durum. Az da olsa değer görmek isterdim. Beni seven biri ile evlenmek mutlu olmak ama bir goril ile evlenince max bunlar düşünce olarak kalıyor.

[Kahvaltıda]

Yemeğe o başlamadan yiyemiyordum. Ki o kahvaltı yapmıyordu kahve içip gidiyordu. Her yemekten sonra biraz beni döver kanımı akıtır bir cam şişeye koyar işine giderdi. Bunu neden yaptığını bilmiyordum ama deli olduğu kesindi. Sonunda kahvesinden bir yudum aldı ve bende yemeğe başladım. Çok yemem yasaktı fiziğimi iyi tutmam lazımdı. Öyle diyordu bende uymak zorunda kalıyordum. Ne kadar zor olsada buna katlanıyordum.

E: "Bir daha odaya izinsiz girersen seni sikerim."

Dediği şey ile tüylerim ürperdi ve kafamı sallayıp olayı uzatmayaya çalıştım. Uzatırsam uzatır ve bugün daha kötü bir dayak yerdim. Yemeğimi bitirdim bana baktı ve beni dövdüğü odaya gitmemi işaret etti. İç çektim ve gitmeye başladım sürekli geriliyordum ne yaptığı belli olmuyordu. Keşke annemin yanında olsaydım ona sarılsaydım bunları unutsaydım her şeyi yapardım ama olmuyor ne yaparsam olmayacak annem o mezardan geri kalkmayacak. Bunları düşünürken odaya gelmiştim. Oturmakta alışık olduğum sandalyeye oturdum ve beklemeye başladım. Ve şaşırtmadı geldi ve eline bugün farklı bir şey alacaktı biliyordum. En korktuğum şey ise ateşti. Bulunduğum odada ısınan demirler vardı ve onlardan korkuyordum. Vahşi hariç resmen evine işkence odası yapmış. Eline orta boylarda bir bıçak aldı ama çok keskin görünüyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar keskin bir bıçak görmüştüm.

E: "Kolunu aç işimi hemen bitirip gideceğim. Seninle uğraşamam şu tipine bak nasıl öldürmediler bu zamana kadar?"

Dediği şey ile darmadağan olmuş gibi hissettim kullandığı aletler canımı o kadar yakmıyordu. Bıçağı biraz ısıttı ve koluma işkence ederek kesmeye başladı. Çok derin kesmiyordu. Bağırmamak için direniyordum gözümden yaslar sel gibi akıyordu. Bağırmam yasaktı ve bu en kötüsüydü. Acımı bağıramıyordum bu beni çok yoruyordu. Ardından küçük bir sise alıp akan kanları içine dolduruyordu. Şişeyi alıp gitmişti ben ise kendimi yere atıp hıçkırarak ağlamaya başladım. En azından o yokken bunu yapabiliyordum. Çok acıyordu. Biraz buz koymak iyi gelir diye düşündüm ve gittim buz koydum. Ardından pansuman yaptım ve tekrar buzu yerleştirdim. O kadar fena canım acıyordu ki anlatamam.

[Öğlen]

Acım hafiflemiyordu bu oldukça zordu. Acıkmıştım ama öğlen yemem yasaktı. Bir an aklıma evde çıkmak geldi. Her yer koruma doluydu ama bunu yapabileceğime inandım. Yavaş adımlarla ve büyük bir dikkatle çıkmıştım. Polise gidecektim ve o yüzden koşmaya başladım. Yer altı yoluna girmiştim etraf karanlıktı normalde burda lambalar olur burayı aydınlatırdı şaşırmıştım. Hızla koşmaya devam ediyordum. Evde genellikle bu saatlerde evde olup olmadigim kontrolör ederler fakat evde olmadığım görülmüştür. Beni bulursa yaşatmazdı. Çok yorulmuştum yürümeye karar verdim arkamdan birilerin geldiğini hissettim ani şekilde arkamı döndüm ama kimse yoktu önüne bakıp yürümeye devam ettim. Ama hala takip ediliyor gibi hissediyordum. Muhtemelen delirmiştim yaşadıklarımdan sonra. Aniden adım sesleri duymaya başladım ama umursamadım. Hızla biri arkamdan sarılıp yüzüme bir bed tuttu ona dönme firsatim olmuştu ve gözlerim fal taşı gibi açılmıştı..

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Artık uzun bölüm yapma kararı aldım. Kendinize iyi bakın. Yeni bölümde görüşmek üzere.

HissizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin