Bölüm-6

797 44 16
                                    

Temmuz Yıldırım

Alıca ve yardımcısı gittiğinde pınarla beraber salona geçtik. Koltuğa otutur oturmaz beni soru yağmuruna tuttu.

"Önce nefes al istersen Pınar ve kabul ettim yarında yanına çağırıyor."

Kabul etmeme fazlaca şaşırmış olsa gerek şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Genellikle kaliteli iş yapsamda herkesle çalışan biri değildim. Hele böylesine bir teklifi kabul ettiğimi duyunca haliyle şaşırmıştı.

"Kabul etmezsin diye düşünüyordum ne yalan söyleyeyim. Ve neden buraya çağırdın ki Yasemin Hanım aşağıda çok memnuniyetsiz duruyordu."

Biraz düşününce cidden bir nedenim yoktu. Keyfim ve kahyası öyle uygun görmüştü. Bunu pınara söylediğimde göz devirdi ve onu çıldırttığımla ilgili söylenmeye başladı. İnsanları gıcık etmeyi seviyordum. Ne yapıyım?

" Ya buraya gelmeyi kabul etmeseydi ne yapacaktınız Temmuz Yıldırım?"

Oturduğum yere iyice yayılıp ayaklarımı orta sehpaya uzattım.

"İçimden bir ses paşa paşa gelicek diyordu. Bende ona uydum."

Cümleme yine göz devirip yerinden kalktı ve mutfağa giderken istediğim bir şey olup olmadığını sorup mutfağa gitti. Yemek yedikten sonra biraz oturup günün polemiğini -Alıca'yı çekiştirmek- yaptık.

Pınar da gittikten sonra bir kaç daha oturup oyalandım. Yarın erken kalkmam gerektiği için bu sefer sabahlamak yerine yatağıma girdim. Sonuçta yarın patronumun yanına gitmem lazımdı.

Yasemin Alıca

Kulağımda çalan ıslık sesi ile aniden gözümü açıp yerimden fırladım.

"Günaydın Alıca, nihayet uyanabildin."

Biraz soluklanıp yatağımın başında durmakta olan kadına hışımla baktım.

"Sabah sabah ne yaptığını sanıyorsun sen ve eve nasıl girdin?"

Sesim benden bağımsız yüksek çıkmıştı. Bir kaç saniye boş boş bakıp aniden kahkaha attı ve yatağımın ucuna oturdu.

"Saat 11 Alıca nerdeyse öğlen oldu 3 saattir kalkmanı bekliyorum. Eve nasıl girdiğim kısmı ise meslek sırrı."

Yanımdaki yastıkla yüzüne vurdum ve onu yanımdan zorla kaldırıp bende yataktan kalktım. Üstümde geceliğim vardı. Kenardan bana baktığını görünce tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Ne yaptığını sanıyordu? İlla çıkmasını söylemem mi gerekti?

"Neyi beklediğini sorabilir miyim temmuz?"

Biraz düşünüyormuş gibi yaptı ve dudaklarını ıslatıp beni baştan aşağıya süzdü resmen. Bu hareketi iyice sinirlenmeme neden olmuştu.

"Soyunmanı bekliyorum Alıca."

Gözlerim belermiş bir şekilde ona baktığıma nerdeyse emindim. Elime geçen ilk şeyi ki bu az önce ona fırlattım ve çabuk çıkması için birazcık bağırdım.

"Sakin ol Alıca şaka yaptım sadece neyse ben dışarıdayım giyinince gel."

Daha ilk gündü be. Temmuz Yıldırım şimdiden sabrımın sınırında yüzüyordu ama bende yaseminsem bunu onun burnundan getirirdim.

Üstümü giyip odadan çıktığımda duvara yaslanıp kollarını kavuşturmuş biçimde beni bekliyordu. Beni takip etmesini söyledim ve çalışma odasına gittik.

...

agagagaga sanırım yine içime sinmeyen bir bolum oldu ama sindi gibi de bilemiyorum neysee

umarım sevmişsinizdir

okuduğunuz için teşekkür ederim

blume [gxg]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin