blume [gxg]

Bölüm-10

Elimdeki kadehle biraz oynayıp masaya bıraktım. Göz ucuyla Temmuza baktığımda başkaları ile sohbet ediyordu. İşin ilginç kısmı beni şaşırtacak kadar iyi bir biçimde rol yapıyordu, gerçi işi gereği böyle olması gerekiyordu. Sanırım beni gün geçtikçe şaşırtacaktı.

Kulaklığımızdan sesler geliyordu. Masadakilerle bir süre daha zorda olsa konuşup kalktım. Temmuz hala konuşmaya devam ediyordu, göz göze geldiğimizde gözüyle kapıyı işaret etti. Çıkmamı istiyordu, ben önden çıktım ve merdivenlerden inerken etrafta ufak bir karmaşa başlamıştı.

Arkamdan koşma sesi geliyordu, topuklunun sesi kulağıma daha da yüksek bir şekilde geliyordu. Sanırım gelen Temmuzdu daha arkamı dönme fırsatım olmadan birisi elimden kavrayıp beni koridorun sonuna doğru sürüklemeye başladı resmen. Arkadan gördüğüm kadarıyla Temmuzdu.

"Nereye Temmuz?"

Diye sorduğumda üst kattan gelen koşuşturma sesleri iyice artmışt. Soruma cevap vermeden beni başka bir koridora döndürdü. Burası az önceki yere göre daha kalabalıktı birazcık ilerimizde lavabolar vardı.

"Sakın ses çıkarma Alıca"

Başımı olumlu anlamda salladığımda adamlarını biraz daha hızlandırdı elimi sıkıca tutmuyor olsam yere kapaklanırdım muhtemelen. Koridorun sonuna geldiğimizde önce arkasına döndü ve sonra beni duvara yaslayıp önüme geçti. Ayak sesleri fazlasıyla yakındı. Ellerini belimde hissettiğimde derin bir nefes aldım.

"Kollarını boynuma dola Alıca."

Dediğini yapıp kollarımı ona doladım. Ne yapmaya çalıştığını şimdi anlamıştım. Doğru bir karar vermişti, Temmuz Yıldırım bugün beni şaşırtmaya yeminli gibiydi. Yüzlerimizi biraz daha birbirine yaklaştırdım burun burunaydık, saçının kokusu bile burnuma geliyordu, kalbimi hızlandırmıştı.

"Böyle daha gerçekçi olur."

Giriş tarafına bakıyordu, bana aniden döndüğünde nerdeyse dudaklarımız birbirine değiyordu. Derin bir nefes aldım. Sakin ol Yasemin bunu ilk defa yapmıyorsun, sakin ol. Aramızdaki sessizlikte onu inceliyordum ki bir anda gelen bir ses ile beni iyice kendine yaslamış ve bana doğru eğilmişti, kırmızı parlak ve o hafif dolgun dudakları nerdeyse benimkisine değiyordu.

Kalbim resmen ağzıma gelmişti. Gözlerim bir an için dudaklarına kaydı. Gözlerimi başka bir yere çevirdim ama kalbim hala çok hızlı atıyordu. Bu kız ne yapıyordu bana  böyle? Aniden geri çekildiğinde şaşkın gözlerle ona baktım. Biraz daha öyle kalabilirdik bence.

"Öyle bakma Alıca daha sonra başka bir zaman ve yerde öperim o güzel dudaklarını merak etme."

Alayla söyleyip elini belimden çekip elimi tuttu ve binanın arka tarafından bir yerden hızlıca çıktık. Hızlıca arabaya vardık. Kulaklıktan Erim'in sesi geliyordu ama cevap veremiyecek bir haldeydim. Bir kaç dakika önce olanlar bütün zihnimi işgal etmişti.

"Alıca'n iyi Erim merak etme, sadece birazcık Temmuz Yıldırım cazibesine kapıldı o kadar."

Yan gözle ona baktım.

"Sende kovulma duygusunu tadıcaksın Temmuz sus bence."

Bana bakıp güldü ve ağzına fermuar çekiyormuş gibi yapıp arabayı sürmeye başladı.

"Eee Alıca ilk defa seninle iş yaptık nasıl buldun performansımı?"

Ne? Ne performansından bahsediyordu? Eğer bahsettiği performans üstümde bıraktığı etkiyse adil bir patron olup 10 da 10 vermem gereken bir performanstı. Pek çok kadınla beraber olmuş, hem altta hemde üstte olan birisi olarak kolay etkilenen bir yapım yoktu açıkçası.

"Hmm hangi anlamda bir performams bu Yıldırım?"

Sırıttı. Bu sırıtışı artık biliyordum.

"Hmm sizi nerdeyse beni öpmeye itecek olan performansımı diyorum Alıca, dudaklarıma nasıl baktığını görmediğimi düşünme sakın."

"O konu da fazlaca kafan da kurmuşsun be Temmuz sadece rahatsız edici derecede yakındın o yüzden bakmış olabilirim. Ama 10 üzerinden değerlendirirsem eğer, içerideki rol yeteneğine 4 puan, zamanlaman ve hamlen konusunda 3 puan ve bu düşüncen için -2 puan yani total olarak sana 10 üzerinden 5 veriyorum. "

Hayal kırıklığına uğramış bir biçimde bana baktığında bu kez ben sırıttım onunla uğraşmayı sevmeye başladım sanırım.

" Öyle üzgün üzgün bakma bana 10 üzerinden 5te iyi sayılır ilk sefer için aferin sana kuçu kuçu. "

Uzanıp saçını karıştırdım ve güldüm.

"Kuçu kuçu? az önce köpek muamelesi mi gördüm ben Alıca?"

Dehşete kapılmış bir biçimde bana baktığın da gülümsedim. Önüne dönüp yine aynı biçimde sırttı.

"Kediciğim olduğun zaman göreceğiz bakalım bir daha kuçu kuçu diyebiliyor musun Alıca?"

Onu neden sevmediğimi anlamaya başladım sanırım. Genellikle benden baskın olan insanlardan haz edememe gibi bir huyum vardı. İkili ilişkilerde veya arkadaşlıkta ne olursa olsun baskın olmayı seviyordum ve Temmuz bunu elimden alıyordu bu da benim için sinir bozucuydu.

"Öyle bir şey olacağını hiç sanmam Temmuz yakında katlanamayıp işi bırakırsın."

"Bu bir meydan okumamı Alıca? Öyleyse beni kovana kadar seninleyim ve kaybetmekten nefret ederim bu yüzden sana bol şans."

Gülümsedim. Kazanırsam bir taşla iki kuş vurmuş olucaktım.

"Anlaştık Temmuz Yıldırım."

...

COK SUKUR BITIRDIM COK MUTLUYUM SUAN bu kez icime sindi sanırım

umarim sevmişsinizdir

okuduğunuz için teşekkürler