Temmuz Yıldırım
Burnuma gelen hoş yasemin kokusu ile gözlerimi araladım. Başım sanki içinde dinozorlar sevişmiş gibi ağrıyordu. Yarı açık gözlerimi isyan eder gibi geri kapattığımda burnuma gelen yasemin kokusunu tekrar içime çektim.
Yasemin? Kokusu?
Beynimde ufak çaplı bir şimşek çaktığında gözlerimi yeniden açıp yerimden doğruldum. Tanıdığım insanlar arasında böylesine çiçek kokan tek bir isim vardı. Alıca.
Dehşete düşmüş gibi yatağımda yatmakta olan Alıcaya bakıyordum. Elimi saçıma geçirdim, nasıl bu hale gelmiştik!?!?
"Alıca uyan!!?!?!"
Alıca'yı hafifçe! omzundan dürttüğümde söylenerek gözünü açıp yerinden doğruldu. Kıyafetleri üstündeydi ama BENİM YATAĞIMDA NE YAPIYORDU?!!????? Derin bir nefes alıp tedirgince sordum:
"Dün gece neler oldu Alıca?"
Uylu sersemi olduğu için gözlerini ovuşturdu. Bana cevap vermeden geri uzandığında hayrete kapılmış bir biçimde onu izliyordum. Eliyle beni geçiştirip gözlerini kapatmış yanına uzanmam için komut veriyordu.
"Kalkman lazım ama Alıca bugün işlerimiz var Tolga ve Çiğdem bizi bekler"
Çiğdemi göreceğim için dünyanın en mutsuz insanı olsam da Alıca bunu katlanılabilir hale getiriyordu. Ve dediğime hak vermiş olsa gerek memnuniyetsizce yerinden kalktı, o kalktığında bende yataktan kalktım ve elimi yüzümü yıkamaya geçtim.
Başım fena halde ağrıyordu. Dün gece ne yaptım ben ya?? Lavabodan çıkıp mutfağa gittiğimde Alıca etrafa bakınıyordu.
"Ne aradın Alıca?"
Diye sorduğumda bana döndü ve çekine çekine soğuk kahvemin olup olmadığını sordu.
"Maalesef Alıca Hanım soğuk kahvem yok ama sana güzel bir latte yapabilirim"
Cümleme olan tepkisi bir çocuğun balon yada pamuk şeker için verdiği tepki ile resmen bire bir aynıydı. Bu haline gülümsemeden yapamadım fazla tatlı duruyordu.
Hemde gerektiğinden fazla eğer bir omegaverse kitabında olsaydık ve o bir omega bende bir alfa olsaydım. Onu çoktan benim yapmıştım. Öylesine güzeldi ki her bir güzelliğini sadece kendime istememe neden oluyordu.
Şuan ise kenarda oturmuş tatlı tatlı lattesini yapmamı izliyordu. Yaklaşık 10-15 dakika sonra kahvesini hazırlamıştım. Yaşım küçükken sık sık cafelerde barista olarak çalışmamın bunda kesinlikle faydası olmuştu.
Alıcaya kahvesini verdikten sonra bende kendime güzel bir Türk kahvesi yapıp yanına oturdum. Türk kahvesi kesinlikle benim için çok ayrıydı.
"Eee Alıca dün gece neler oldu anlat hadi artıkkk"
Merakıma dayanamayıp tekrar sormuştum.
"Seni eve bırakacaktım ama sen eve geçmeyip içmeye gideceğini söyledin."
Buraları sanırım hatırlıyordum ama geri çok buğluydu. Devam etmesi için ona baktım, kahvesinden büyük bir yudum alıp devam etti.
"Sonra bende geldim seninle, yolda beni sarhoş edebileceğini söyleyip duruyordun ama sen daha 2. şişende kör kütük sarhoş olup abuk sabuk hareketler yapıyordun."
Bahsettiği yerleri çok minik kesitlerle hatırlıyordum. Sanırım cidden kör kütük sarhoş olmuştum.
"Neyse işte orada bir güzel ağzıma sıçtıktan sonra ve geldik tabii eve çıkana kadar çektirmediğin kalmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blume [gxg]
Teen Fictionbabasından kalan çetenin başına yeni geçmiş olan Yasemin Alıca yardımcısının aklına uyarak kendisine bir koruma arar.