3.Bölüm

4.3K 213 9
                                        

Elif'in aramasıyla Baran ve Ervanın tatlı sohbeti bölündü. Zaten Baranla çok zaman geçiremiyorlardı. Hep göreve gitmek zorunda kalıyorlardı. Ne kadar aynı timde olsalar bile çok konuşamıyorlardı. Sonuçta kutsal bir meslekti. Aşkla iş beraber olmazdı. O yüzden buldukları her fırsattı değerlendiriyorlardı. Mesela şimdi kuzeninin düğününden kaçıp çamlığa gelmişlerdi.

"Ne var Elif?"

"Erva çok kötü şeyler oldu."

"Ne oldu? Biri sana bir şey mi yaptı?"

"Yanii sayılır. Acil sana anlatmam gereken şeyler var. Neredesin sen?"

"Baranla BAŞ BAŞA Çamlıkta oturuyoruz. Eğer önemli bir şey değilse rahatsız edilmek istemem."

"Tamam tamam. Sonra anlatırım ben. Siz keyfinize bakın çifte kumrular. Sizi gidi sizi. Hemende nasıl kaçmışlar düğünde."

"Kapatıyorum Elif"

"Tamam. İyi eğlenceler."

"Kendine dikkat et. Gelince ben ararım konuşuruz."

"Tamam. Öptüm"

Erva telefonu kapattıktan sonra baran meraklı gözlerle ona baktı.

"Ne olmuş?"

"Bilmem. Elif işte bu. Bir şey yapıp başını belaya sokmuştur. Gelince konuşuruz dedim"

"Birde Baş başa Çamlıktayız dedin. Baş başanın üstüne basarak." Baran sırıtmaya başlamıştı.

"Rahatsız edilmek istediğimi düşünmüyorum. Baksana ayda yılda bir baş başa kalıyoruz."

"Valla Elif hiç kusura bakmasın. 20 küsür sene seni doya doya görmüş. Artık benim sıram."

Erva ve Baran gülüşerek sohbetlerine devam etti.

...
Tabikide düğüne geri dönmedim. Gidip Dedemgilin bahçesindeki koltuğa uzandım.

Güzeldi burası. Rüzgar esiyordu, sesizdi ve yıldızlar netti. Burda rahat rahat düşüncelerime dalabiliyordum.

Bugün Yiğitle ikinici karşılaşmamızdı ve bu beni rahatsız ediyordu ister istemez. Her karşılaştığımızda bir temas içindeydik. Allahım sen affet. Sonuçta hoş değildi.

Ayrıca Mehmet amca dediklerinde ciddi miydi? Gerçekten istemeye felan gelmezdi inşallah. Ben bunu Babamgile nasıl açıklayabilirdim. Rezillik. Tabi böyle bir şey olması imkansız. Ben ve o odun asla evlenemeyiz. Yani asla demiyelimde şimdi mazallah olur felan.

Telefonumun çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
Arayan Mehmet Amcaydı.

"Mehmet Amcam?"

"Kızım?"

"İyi misin? Bir şey olmadı inşallah."

"İyi değilim kızım. Ben bir fena oldum. Nefesim daralıyor. Gelip bir baksan olur mu?"

"Olur tabi. Sen şimdi sakin ol. Ben zaten dedemgildeyim. Hemen geliyorum."

Telefonu kapatıp hızlıca koştum. Yani topuklularla biraz zor oluyordu. Eve gelince hemen zile bastım. Nefes nefese kalmıştım. Mehmet Amca hemen karşı komşumuz olsa bile panikle nefes nefese kaldım. Kapıyı Yiğit açtı ve beni nefes nefese görünce şaşırdı.

"İyi misin?"

"Değilim. Mehmet Amca nerde?"

"İçerde. Ne olduki?"

Hızlıca topukluları mı çıkarıp içeriye girip Mehmet Amcanın yanına gittim. Resmen elma yiyip televizyon bakıyordu. Ben kapının önünde kalakaldım. Beni kandırmıştı. Ah Mehmet Amcam değdi mi kandırdığına beni.

ElifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin