...
Bugün Nevin hanımlara davetliydik iki gün sonra Hakkariye döneceğimiz için. Sofra harika gözüküyordu."Evlilik nasıl gidiyor?" diye sordu Yusuf. Yusuf Yiğitin erkek kardeşi. 20 yaşındaydı galiba.
"Sana ne?" diye cevap verdi Yiğit. Yine gözümü devirdim. Bu adam biraz tersti.
"İyi gidiyor Yusuf." diye cevap verdim.
"Allah bi yastıkta kocatsın."
"Amin. Senin okul nasıl gidiyor?"
"İyi." Yusuf Mühendislik okuyor diye biliyorum. Çok zeki olduğunu mahallede konuşulurken duymuştum.
Gözüm karşımda oturan Esmaya takıldı. Esma Yiğitin küçük kardeşi. Lise son sınıfa gidiyor. Biraz soğuk duruyordu. Tanıştığımızdan beri hiç güldüğünü görmemiştim mesela. Ama bugün biraz daha durgundu hatta gözleri kızarmıştı. Ağlamış mıydı yoksa?
"Esma kızım çayı demle, su kaynıyor."
"Tamam Anne."
Esma kalkıp mutfağa geçti. Tabi ben durur muyum peşinden gidecektim.
"Bende yardım edeyim."
"Yok kızım otur sen, Esma yapar."
"Yok olur mu öyle şey."
Nevin hanımın konuşmasına izin vermeden hemen mutfağa girdim. Esma çayı demliyordu. Tezgaha yaslandım ve Esmayı izlemeye başladım.
"Neden beni dikizlediğini sorabilir miyim?"
"Dikizlemek demiyelimde izliyorum diyelim."
"O zaman neden izliyorsun?"
"Neden üzgünsün?"
"Değilim!" sinirlenmişti. Kesin bir şey gizliyor.
"Öylesin. Eğer öyle olmasaydı az önce bana bağırmazdın. Biliyorum birbirimizi çok tanımıyoruz ama eğer anlatmak istersen dinlerim."
"Anlatılacak bir şey yok. Ayrıca sana ne?"
"Haklısın bana ne, ama anlatmazsan o duygu içini daha çok kemirecek. Anlatmak her zaman iyi gelir. İnan bana."
"Yok bir şey dedim!"
"Tamam. O olmayan şeyin seni üzmesine, kırmasına izin verme sakın. Sen güzel ve akıllı bir kıza benziyorsun. Bazı insanlara hak etmediği değeri vermemen gerektiğini biliyorsundur."
Esma şaşırdı bu söylediklerime ben ise arkamı dönüp içeri gitmek için adım attım.
"Nereden anladın?" Esmanın sorusuyla durdum.
"Çok mu belli oluyor aşk acısı çektiğim?" diye devam etti.
Burukça gülümseyip elimi havaya kaldırıp baş parmağımı işaret parmağın ucunu gösterdim.
"Biraz. Geldiğimden beri suratın asık ve huysuzsun. İlk başta benden hoşlanmadığını düşündüm ama sorunun ben olmadığını anlamam uzun sürmedi diyelim.""Hayır, hayır. Aksine seni sevdim ben. Ama evliliğiniz çok ani oldu. Biraz şaşkındım sadece."
"Haklısın. Herkes için çok ani oldu. Eee seni üzen çocuk kim?"
"Beni üzen çocuk değil abim."
Abisi mi? Hangi abisi? Yiğit mi?
"Abin?"
"Yiğit abim. Dün bizi el ele gördü. Sonra kızdı ve ayrılacaksınız dedi."
"Neden?"
"Çocuk bizim mahalleden. Biraz serseri bir tip ama inan sadece öyle gözüküyor. Beni çok seviyor. Zaten dün barışmıştık tekrar, abim yine ayırdı." Son cümlede sesi titremişti ve gözleri dolmaya başlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elif
Roman d'amourSınırda görev yapan Gurbetçi bir Doktor'un hayatını değiştiren bir Üsteğmen... Hayat bazen hiç beklemediğin bir anda seni yakandan tutup atar başka bir dünyaya... "Onunla asla evlenmem!", demişti Doktor... ... "Birde Viyanadan gelmiş. Belli oldu bu...