7. Bölüm

3.2K 187 5
                                    

...
Evet arkadaşlar bugün birinci büyük gündü. Kınam vardı. Hatta şu anda başımda duvak, etrafımda kızlar dönüyordu ve arka fonda "Yüksek yüksek tepelere" çalıyordu.

Ben kendimi müziğe çoktan kaptırmıştım ve ağlıyordum bile. Yiğit ağladığımı görünce elimi tuttu. Kınam yakıldı ve ben Anneme sarılmak için ayağa kalktım.

Tam anneme sarılacakken aniden silah sesleri duyulmaya başladı. Yiğit hemen beni korumak için arkasına aldı. O anda  Yiğitin kolunu sıyırıp, kafamın yanında bir kurşun geçti. Ben gözlerimi sımsıkı yumdum, kulaklarımı ellerimle kapattım ve yere çöktüm. Rabbime bunun bir kabus olması için yalvardım.

Biraz sakinleştikten sonra gözlerini açtım. Herkes bir tarafa kaçıyordu ve Yiğit yoktu. Hızla ayağa kalkıp yaralı var mı diye bakmaya gittim. Bir asker yerde kanlar içinde yatıyordu. Sabah Yiğit tanıştırmıştı. Adı galiba Candı. Hızla yanına eğildim yarasına bakmak için. Elimdeki kına eldivenleri buna engel oluyordu ve onları hızla çıkarıp attım.

"Yenge merak etme iyiyim. Sadece kurşun bacağımı sığırdı."

Gerçektende çok kötü gözükmüyordu yarası ama ben hızla duvağımı yarasına bastırdım.

"Can bunu yarana bastır tamam mı. Ben başka yaralı var mı diye bakacağım. Hemen yanına gelicem. Sakın korkma."

"Yenge ne korkması allah aşkına. Ben asker adamım. Sen git başka yaralı var mı diye bak."

Etrafıma baktım ama başım dönmeye başlamıştı bile. Aslında acilden alışkındım bu gürültüye ama bu çok başkaydı. Herkes çığlık atıp kaçıyordu. Şu anda çok kişi kalmamıştı. Sadece aileden bir kaç kişi.

"Herkes Dedemgile geçsin!" diye bağırdım. Burda durmaları çok tehlikeliydi. Benim sesimi duyan herkes Dedemgilin evine koştu.

Herkesin dağılmasıyla alanda sadece ben ve Can kalmıştık. Buda yaralı olmadığı anlamına geliyordu. Hemen Canın yanına koştum ve onu tutup masanın arkasına çektim. Çok ağırdı ama başarmıştım.

"Teşekkür ederim Yenge. Ben kendim giderdim aslında."

"Can, Yiğit nerde?"

"Teröristin peşinden gitti."

"Kaç kişiydiler?"

"2 yenge. Hatta bak biri orda." diyip parmağı ile masanın arkasından ayağı gözüken adamı işaret etti. Hızla ayağa kalkıp yanına koştum.

"Yenge gitme! Sana bir şey yapabilir!" diyen Canı umursamadım.

Yanına geldiğimde göğsünden 2 defa ve kafasından 1 defa vurulan adamı gördüm ve bir kaç adım geriledim. Adam kanlar içindeydi. Derin nefes alıp nabzını kontrol ettim ama çoktan ölmüştü.

"Elif!" diye bağıran Yiğitin sesini duyduğumda hemen ayağa kalkıp yanına koştum ve beline sarıldım. Titrediğimi şimdi fark ettim.

"İyi misin? Nereye gittin?"

"Ben iyiyim. Korkma."

"Yiğit neden yaptılar?"

"Bilmiyorum. Onların bir sebebe ihtiyacı yokki Elif. Katliam yapmak istediler işte."

Yiğitten ayrılıp teröristi gösterdim "Ölmüş".

"Yaşaması imkansızdı zaten."

"Canda yaralı ve acil hastaneye gitmesi lazım."

"Haydar ambulansı aradı. Sen merak etme. Hadi şimdi içeriye gir."

"Sende gel."

Yiğit alnımı öptü ve yüzümü avuçlarının içine aldı.
"Korkma, söz veriyorum gelicem. Sen geç şimdi içeriye."

ElifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin