KILLER | Taennie

Opportunity

"Ne dediğinin farkında mısın, Taehyung?"

Oturduğum koltukta Başkan Yang'a bakıp kafamı salladım. "Evet, Efendim. Dün haberlerde gördüm. Joon Seo, Nam Ga Young'dan kızını bulması için yardım isteyecekmiş. Bu iyi bir fırsat değil mi? Nam Ga Young içlerine sızıp bilgi öğrenebilir."

Kim Joon Seo'nun yardım almak istediği kişi şirketin adamı olan dedektif kılığındaki Nam Ga Young'du. Dedektif kılığında insanlar hakkında bilgi toplayıp insanları öldürmemizde yardımcı olan bir kadındı.

Joon Seo, Başkan Yang'la olan bağlantısını bilmiyordu. Nam Ga Young'un YG şirketinde olduğunu kimse bilmiyordu. Başkan Yang, dışarıdan normal bir iş adamı olarak gözüküyordu. Her şey gizliydi.

"Nam Ga Young, buraya gel hemen."
Başkan Yang telefonu kapatıp masaya koydu.

"Joon Seo, neden değer vermediği kızını kurtarmak için dedektif tutsun ki? Bu konuda bir fikrin var mı, Taehyung?"

Boğazımı temizledim. "Jennie'yi şirkette çalıştırdığını söylediniz, Efendim. Bunun için olabilir ama daha fazlası olduğunu düşünüyorum."
"Ah, tabii. Bu nasıl aklıma gelmedi."

Başkan Yang bir süre bekleyip konuştu. "O herif kızını pazarlamak istiyor olabilir."

Gözlerim açıldı. "Bunu gerçekten yapar mı?" Başkan Yang kafasını salladı.
"Na Hee'yi bile sırf para için zengin bir adamla evlendirdi. Adam çok sayıda şirketin sahibi olduğu için işine yaradı ve şirketlerden birini kendisine vermesini sağladı."

Kızını pazarlayacak kadar şerefsiz bir herif miydi? Tanrım bunu kim yapardı ki? Kim Joon Seo tanıdığım en şerefsiz adamlardan biriydi.
Jennie'nin intihara kalkışması da babasıyla ilgili bir durum olabilirdi. Çocuklarını kendinden nefret ettirmek için çok uğraşıyor olmalıydı. Piç herif.

Kapı çaldığında Başkan Yang'ın "Gel," demesiyle Ga Young içeri girdi. Üzerinde siyah boyunlu bir kazak, siyah bir pantolon ve uzun siyah bir kaban vardı. Saçını arkadan toplamıştı. Kâküllerini şekillendirmiş ve duvarlak çerçeveli gözlüğünü takmıştı.

Önüne eğildi. "Beni çağırmışsınız, Efendim." Başkan Yang masasının önündeki sandalyeyi gösterdi. "Otur. Sana söyleyeceğim şeyler var."

Ga Young koltuğa oturdu ve önce bana sonra Başkan Yang'a baktı. "Buyurun,"

Başkan Yang suyundan bir yudum alıp boğazını temizledi. "Kim Joon Seo kızını bulman için senden yardım istedi mi, Ga Young?"

Ga Young kafasını salladı. "Evet. Size danışmak için onlara daha sonra geri dönüş yapacağını söyledim."

Başkan Yang kafasını salladı. "Onu arayıp onlara yardım edeceğini söyleyeceksin. Kim Joon Seo yeni hedefimiz. O aile hakkında bilgi öğrenecek, bize aktaracaksın. Kısacası içlerine sızacaksın."

Ga Young kafasını salladı. "Nasıl isterseniz, Efendim."

Başkan Yang, "Gidebilirsiniz," dediğinde ikimiz de ayağa kalktık ve önümüze eğilerek odadan çıktık. Asansöre bindiğimde Ga Young da arkamdan gelmişti.

"Birlikte kahve içmeye ne dersin?" Ona baktım. Şu an bununla ilgilenecek vaktim yoktu. Çeteyle akşam için plan yapmalıydım. Jimin'in evinde buluşmak için sözleşmiştik.

"Şu an vaktim yok. Başka bir zaman." Ga Young'un bana ilgisi olduğunu düşünüyordum. Bunu sık sık belli ediyordu. Onu sevmediğimi yeteri kadar belli ettiğimi düşünüyordum ama yine de pes etmiyordu.

"Hep böyle diyorsun, Taehyung. Az sonra ansızın kapına dayanırsam şaşırma." Göz devirmemek için kendimi zor tutarken isteksizce gülümsedim.