Günlük Ares dozumuzu alalım...
-Seungmin -" Hayır Anna önce bunlar!!"
" Ama Seung nasıl yapılır bilmiyorum..sende anla beni."
" Tatlım bana bırak..."
Elindeki kocaman kocaman süsleri almış, onu başka bir işe yollamıştım. Sabahın köründe başladığımız bu hazırlık evde büyük neşe sebebiydi.
Bugün yılbaşı! Yeni hayaller! Yeni aşklar! Yeni umutlar...HII BOOK
KES BE
Bu sırada şerefsiz kankam Hyunjin'in bay Lee ile birlikte kutlayacağını öğrenmiş olmamı sindirmeye çalışıyorum. Nasıl yapar bana bunu...?
Üstelik onu davet de ettim fakat hayır o bay Lee ile yemek yiyecekmiş. Adam çok peşinden koşunca kabul etmiş. Zoru oynuyor beyefendi. Hiç unutmuyorum bir keresinde beni karşısına aldı ve " Bak Seung, kaçan kovalanır anladın mı beni. Boşuna dememişler bunu. Peşinden koşturmayanın sikerler götünü." demişti.
Tabii ben bunu asla dinlemiş değilim??
Her neyse. Elimdeki kocaman süsü ağaca takmış ve önune geçip bakmıştım. Bay Chris birazdan gidiyor! Ve iki gün yok!!! Bu sayede renkli giyiniyorum...ve evde oldukça rahat olacağız.
Aşağı inen adım sesleri oraya dönmemi sağlarken bay CHRİSTOPHER BANG CHAN DENEN HERİF etrafa şöyle bir göz gezdirdi. Ardından elini kaldırıp iki parmağını bana doğru uzatmış gel der gibi hareket ettirmişti. Köpek mi çağırıyorsun lan! Hemen gittim.
" Buyurun bay Christopher? "
" Bu evin hali ne? Bu kadarını beklemiyordum. "
Hâlâ ona tripliyim.. gözlerimi devirmiş" Yılbaşı? Bence yeterli değil bile...hem siz gitmiyor muydunuz ? " diye karşılık vermiştim.
" Gideceğim, birazdan. "
" Hm anladım.. "
Tam önünde durmamdan istifade bana doğru hafif eğilmiş
" İki gündür süren yoğun tribinin nedenini öğreniriz umarım." demişti." Pardon? Size trip atmıyorum."
" Tabii canım!"
" Bay Christopher.. "
" Söyle. "
" Gitmiyor musunuz?"
" Ah Seungmin...bu kadar mı istiyorsun gitmemi?"
" Evet? Ah yani... "
" Gidiyorum şimdi. Ayrıca, mavi açmış. "
Gömleğime bakarak söylediği şey yumuşatmadı beni.
" İzin verseniz her renk yakışıyor bana , hepsi açıyor yani."
Hafif gülmüş " Her renk giyebilirsin Seungmin... Fakat bu evde değil." demişti.
" Sorun da o ya zaten...bu evden çıkamam ki ben!"
" O zaman sadece yanımda giy."
" Ne? Nasıl?"
Kulağıma yaklaşmış, bir eli amansızca belime ulaşırken;
" Rengarenk giyinmek istiyor olabilirsin... Tenine eminim ki yakışacaktır. Eğer çok istiyorsan... Sadece benim odamda, sadece ben göreceksem giy." demişti oldukça sessiz ve insanı paralel evrende başka diyarlara götüren o ciddi ton ile.Dedikleri beni transa sokarken hızla kendime gelip geri çekildim.
" Sağolun. Bu renk de gayet iyi ...ah Sehun gelmiş!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARES - °ChanMin°
Fanfiction-" Bu eve adımını attığın an içinde bulunduğun hayat artık senin değil..benimdir." 19/02/23