Ep 19 - " Pisliksin pislik.." -

1.8K 201 82
                                    


Yazar'dan 💗

Kucağında ağlayan gencin saçlarını okşamış, olayın üzerinden yaklaşık yirmi dakika kadar geçmiş olmasına rağmen hâlâ sakinleşmemiş olmasına şaşmıştı bay Christopher.

Seungmin üst üste omzuna vuruyor, bir yandan ona sayıp sövüyordu.

" Aptal! İndir beni."

" Şşş sakinleş önce..."

" Siktir git!"

- flashback -

Banyoda gizlenmiş beklerken kalbi yerinen çıkacak gibi atıyor, bedeni korkudan resmen titriyordu. Üst üste gelen silah sesleri korkusunun artmasına neden olurken beklemeye devam etti. Bir ara zorlanan kapısı açılmak istenmiş, ama tiz bir silah sesi bunun sonlanmasına katkıda bulunmuştu. Seungmin ağlamaktan acıyan gözlerini ovuşturmuş , içinden sakin kalması gerektiğini kendine defalarca hatırlatmıştı.
Bekledi.. bekledi..bekledi. Yaklaşık on beş dakika sonra üst üste vurulan kapı onun tekrar korkmasına sebep olmuştu. Şimdi her şeyin bittiğini hissetti.

" Seungmin! Oradasın değil mi?! Benim bebeğim aç kapıyı."

Gelmişti. Bunların hepsine sebep olan , aynı zamanda bir sarılması ile korkusunu alıp götürecek o adam gelmişti. Elleri titreye titreye kapıya yaklaştı, yavaşça açtı. Yerde gördüğü kanlar içerisindeki beden ağlamasını şiddetlendirirken Chan onu kucağına almış, başını kendine yaslayıp bakmaması gerektiğini söylemişti. Demek şimdi bu hiç tanımadığı herif yerde kanlar içerisinde yüzmese, içeride o durumda kalan o olacaktı öyle mi? Hayatı bu derece mi tehlikeliydi? Her an ensesinde birinin mi elleri vardı yani?

Ağlaması artarken kucağında bulunduğu adam , güya eski sevgilisi, saçlarını okşuyor ve bir yandan  onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Flashback end -

" Seungmin, geçti güzelim bak hiçbir şey yok..."

Başını kaldırıp ona baktı. Kaslı omzuna üst üste vurduğu güçsüz yumrukları hiçbir şeye yaramadı.

" Pislik! Geç kaldın yine! Hepsi senin yüzünden! Kim onlar?! Bu sefer kim!?"

Her bir kelimesinin ardından tekrar vuruyordu ona. Bu sırada Chan onu evden çıkarmış, Seung etrafta gördükleri ile daha çok şok olmuştu. Kapıya dikilen tüm adamlar yerdeydi.. ve sayıları çok fazlaydı. Ortalığı kan gölü götürürken midesinin bulandığını hissetti. Chan ona şuan değil, biraz sonra açıklama yapacaktı. Sehun yanlarına geldiği sırada derin bir nefes aldı.

" Bay Christopher, ah Seung iyisin değil mi?"

Seungmin ona bakmış " Çok iyiyim baksana." diye bağırmıştı. Kucağından inmek istedi fakat ayakları çıplak olduğu için mecburen bekledi.

" Efendim, buradan gitmemiz gerekiyor. İkinci bir saldırıyı göze alamayız, acele edin lütfen."

" Çocukları buraya gönder, temizlesinler. İki katı sayı beklesin burada. "

" Anladım efendim."

Christopher arabaya binmeden kucağındaki bedeni bindirmiş ardından yanına geçmişti. Seungmin hala ona kızıp ağlıyor, ardı ardına küfürler ediyordu. Sehun arabayı eve sürerken sessizliği süren bir tek oydu.

" Pislik herif!"

" Seungmin, sakinleşir misin bitti gitti?"

Hızla başını kaldırıp ona baktı.

" Bitti gitti mi? Bitti gitti mi!? Eğer iki dakika daha geç kalsaydın bitip giden ben olacaktım biliyorsun değil mi!?"

" Bebeğim.."

ARES - °ChanMin° Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin