Hiiii
-Seung -
.🐾" Ya Hyunjin yeter ver çocuğu!"
" Hayır benim o."
Kucağındaki kızımı minicik bedenini sarsa sarsa öpüp kokluyor, sevgisini asla ihmal etmiyordu. Gülerek ayağa kalktım, henüz yedi aylıktı canını çıkardı resmen bırakmıyor çocuğu...
Minho bir yandan Hyunjin bir yandan onu severlerken ikisinin de elinden alıp bu sefer üst üste ben öptüm.
" Bırakın kızımı, çok istiyorsanız sizin de olsun!"
Minho bana bakmış " Bak! Gördün mu haklı çocuk, bizim de olsun ya..." diyip Hyunjin'e isyan etmeye başlamıştı. Attığım kahkadan sonra tekrar koltuğa oturdum.
" Min! henüz hazır değilsin, ayrıca Seung biraz sevdik öldün mü? dayısı olarak sonuna kadar sevebilirim bebeğimi!"
" Yedin kızı?"
" E ama çok tatlı bu kadar tatlı olmasaymış benim mi suçum? Min suç benim mi şimdi?"
Ona baktığı sırada Minho hemencecik" Hayır hayatım asla! " diyip onu kolları arasına almıştı. Gelin biraz hayatımızdan bahsedeyim...
Londra'da Hyunjin ile birlikte yaşıyoruz, bildiğiniz gibi. Minho'nun kendine ait bir evi var, Hyunjin arada onunla kalıyor. Ben ve henüz yedi aylık kızım Yewon İle birlikte yaşamaya çalışıyorum. O kadar tatlı ki... Tek dayanağım oldu. Gamzeleri var, bu bana sürekli Chan'ı hatırlatıyor. Neden bilmiyorum ona çok benzetiyorum evet babası fakat inanılmaz derecede benziyor. Chan demişken... Uzun zaman oldu, konuşmuyorduk. Bebekten haberi var mı bilmiyorum, ne yapıyor onu da bilmiyorum. Evet ben hâlâ onu özlüyorum. Önceden bir nebze olsun aklımdan çıkarıyordum, fakat şimdi kucağımda onun bebeğiyle bir hayat sürmeye çalışırken onu unutmak imkansızdı.
Kucağımdaki miniğimle birlikte kafamdaki düşünceleri bir köşeye atıp ayağa kalktım.
" Hadi sıkıldım ben biraz yürüyüş yapalım.."
İkili bana bakmış;
" Olur ama Yewonu ben tutarım!" diyen Minho olmuştu." Siktir, sana asla vermem ben tutacağım kızımı. Kalkın."
Minho dudaklarını büzmüş üzgün üzgün ayağa kalkmıştı. Yalancı.
" Tamam. Arada bir tutarsın... "
" İşte bu be!"
Hyunjin gülerek ayaklanmış, ben yukarı çıkıp Yewonu güzelce giydirmiştim. Sonbahar olduğu için çok kalın giyinmesine gerek yoktu. Fakat ben korkudan iyi giydirmeye çalışıyordum. Üzerindeki minicik kahverengi sweeti ile onunla uyumlu bej pijaması o kadar tatlı gelmişti ki gözüme... Hemen ona uyacak bir şeyler giydim.
Birkaç dakika sonunda aşağı inebildik. İkimizin de uyumlu giyindigini gören Hyunjin gülmüş" Of çok tatlı olmuşsunuz! " diyip yalandan ağlıyor gibi yapmıştı.
" Ağlama ağlama."
Evden çıktığımız sırada Yewonu yavaşça bebek arabasına koydum. Minho hızla eğilip emniyet kemerlerini bağlamış, üst üste öpmüştü. Benim mi kızım onların mı anlamıyorum. Ama çok seviyorlardı. Nasıl olsa babası olmadan büyüyen bir bebek olduğu için karışmıyorum. Sevgiye ihtiyacı var.
Parka doğru yürümeye başladığımız sırada Yewon şaşkın şaşkın etrafına bakıyordu.Minik kelebeğim..nasıl da güzelsin. Hyunjin ve Minho el ele yanımda yürüyor , bir yandan Yewon ile uğraşıyorlardı. Hyunjin gördüğü her nesneyi ona anlatıyor sanki anlayacakmış gibi sonunda bir de " Anladın mı? Hm? Öğrendin mi? " Diye soruyordu. Minho ondan farksız bulduğu bütün kedileri tutup yanına getiriyor " Alış alış yakında eve tekrar kedi alacağız korkma bak pisi pisi!!" yapıyordu. Çok gülüyorum bunlara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARES - °ChanMin°
Fanfiction-" Bu eve adımını attığın an içinde bulunduğun hayat artık senin değil..benimdir." 19/02/23