- bisi diyim mi... Bu fic asla gitmiyor. Ya birakirim. Yada kaosun anasini si----
" Hyunjin bir otur artık be!"
" Hayır bebeğim gece daha yeni başlıyor!!!"
" Ulan saat sabaha karşı dört! Ne gecesi? gece mi kaldı!? Saatlerdir mal gibi dans ediyoruz yapmadığımız şey kalmadı otur be artık!"
Hyunjin bana bakmış, dudaklarını büzüp " Hey Seungmin! Kırk yılın başı eskisi gibi eğleniyoruz sıçma içine..." diyip beni ayağa kaldırmıştı.
Ben ona laf anlatmaya çalışırken çalan kapıya bakmaya gitti.
" Kimmiş Hyunie?!"
" Kapıdaki herifler.. gel de bir bak seni istiyorlar."
Ayağa kalkıp kapıya gittiğim sırada Sehun'u görmemle yanına yaklaştım.
" Hayırdır buzluk?"
" Seung nasılsın? "
" Ulan saatten haberin var mı bunu sormanın vakti mi?"
" Biz müzik sesini duyunca..."
" İyiyim, içeri gelsene."
Başını olumsuz anlamda sallamış" Hayır sadece bir şey getirdim sonra gideceğim. " diyip arkasındaki kutuyu bana uzatmıştı. Hyunjin hızla aldığı sırada içeri koştu.
" Bay Christopher yolladı."
" İyi.."
Biz onunla vedalaşmış, ben öyle içeri geçmiştim.
" Neymiş?"
" Yani hıyar gelse daha mutlu olurdum! Senin mong mong gelmiş... "
Elindeki olmazsa olmaz peluşumu görünce hızla alıp sarıldım.
" Mong mong! Unutmuşum inanamıyorum.."
" Ya of gerizekalı bende umutlandım! Neyse Minhom bana her gün bir şeyler gönderiyor! "
" Kabullen artık çocuğu ve aşkı... "
" Hayır köpek gibi sürünsün! "
" Lan niye?"
" Bilmiyorum böyle daha zevkli, yarın da yemeğe çağırdı hemen hayır dedim! Anında!"
" İyi bok yedin."
Dakikalar sonra sonunda uyuyabildik. Aslına bakarsanız korkuyorum, uyumuş sayılmam. Chan yok, ve kapıdaki adamlar bana yetmiyor gibiydi. Sanki o şerefsiz tekrar gelecek gibi. Korku beni uyutmazken Hyunjin'e baktım.
Bana yapışmış hayvan gibi yatıyordu. Bir kere de adam ol be!
Uyuyamıyorum. Telefonumu alıp biraz uğraşmış ardından zorla da olsa gözlerimi kapatmıştım. Sabah ne mi oldu? Bizim şerefsiz bana güzel bir kahvaltı yaptırdı ardından ben iki gün daha evde kaldım. Chan bu sırada asla beni aramadı, ve bende onu. Sadece Sehun sürekli gelip sorular soruyor " Yemek yedin mi? İyi uyudun mu? İstediğin bir şey var mı?" Diye tekrar tekrar sorup gidiyordu.
Bilmiyoruz sanki kime haber taşıdığını.
Hyunjin Minho ile içeride otururken mutfağa girdim. Cebimdeki telefonun çalışı üzerine çıkarıp baktım.
- Christopher şerefsizi -
Hâlâ aynı şekilde kayıtlı olması hafif gülmeme sebep olurken Chan'ın neden aradığını merak ettim. Birkaç saniye bekledim ardından öyle açtım. Sakin ol Seung, sen hâlâ üzgün bir keksin. Unutma...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARES - °ChanMin°
Fanfiction-" Bu eve adımını attığın an içinde bulunduğun hayat artık senin değil..benimdir." 19/02/23