Selaaaaammm
Sabah uyandığında her bir yanının acıyor oluşu gözlerinin dolmasına sebep oldu. Yan tarafa baktı, Chan yoktu. Dün geceyi hatırladıkça canı yanıyordu. Korundu mu? Bilmiyordu bile. Yataktan kalkıp banyoya gitti, yıkanmış olması onu şaşırtmamıştı. Chan'ın yaptığını biliyordu. En azından iyi bir şey yapmıştı.
Elini yüzünü yıkayıp kendine gelmeye çalıştı, ardından çıkıp ağır ağır kıyafetlerini değiştirdi. Aşağı inmeden önce telefonunu alıp gelen mesajlara baktı, Hyunjin Minho'nun yanında kalacağını söylemişti. Ona kısaca cevap verip tekrar aynaya baktı. Boynu izler ile doluydu, sadece boynu da değil, vücudunun bir çok yerinde kendini belli eden kızarıklıklar vardı. Gece aklına geldikçe değişik hissediyordu. Dedikleri... Tehtid gibiydi.
Bir daha düşün, bu geceden sonra da benden gidebilecek misin?
Kimseyi! Kimseyi sevmedim! Bir tek seni istedim fakat sen, fakat sen gidiyorsun...
Bize bunu yapma..
Diğerlerinden bir farkın kalmayacak sonra, yapma.
Kafasını iki yana sallayıp aklındaki o geceyi bariz bir şekilde hatırlatan şeyleri unuttu. Ardından hiç vakit kaybetmeden aşağı indi.
Chan salonda yalnız başına kahvesini içiyordu, hâlâ hiçbir şey olmamış gibi davranıyor oluşu onu delirtti resmen.Seung-
Elindeki kahveyi yavaşça içiyor, bir yandan telefonuyla uğraşıyordu, dün geceden sonra onun yüzüne tükürüp evi terk etmem gerekiyor değil mi?
Bakışları beni bulduğu sırada " Günaydın bebeğim..." dedi pişkin pişkin.Yanına gidip hiç beklemeden oturdum. Soracağım tek bir soru var, ondan sonra def olup gideceğim. Elindeki kahveyi bırakıp telefonu kapattı, ardından bana döndü.
" İyi misin sen?"
" Dün gece korundun mu?"
" Ne?"
Aynı ifade ile derin bir nefes aldım. " Dün gece diyorum, zorla bırakmadın ya beni! Korundun mu Chan?"
Birkaç saniye düşündü.
" Evet neden? "
Aldığım cevaptan sonra ayağa kalktım, kolumu tuttuğu gibi beni tekrar oturttu.
" Nereye?"
" Evime? "
" O eve gidebileceğini mi zannediyorsun?"
" Başka bir yere giderim."
Bana yaklaşmış, kolları arasına alıp üst üste öpmüştü.
" Hayır gitmek yok.."
" Chan-"
" Üzgünüm."
" Siktir git! Üzgün falan değilsin, tutma beni daha fazla."
Onu itip kalktığım sırada kapıya doğru ilerledim. Tek bir işareti ile evin içindeki hergeleleri önüme dizildi. İşte şu güçten nefret ediyorum.
" Bak yemin ediyorum döverim hepinizi, çekilin. "
" Üzgünüz bay Seungmin... Fakat lütfen yerinize geri dönün."
" Ya sana ne sana ne! Çekil şuradan. "
Chan alttan alttan gülerken ona döndüm.
" Çek şu itlerini."
" Çok ayıp neden öyle diyorsun çocuklara.. "
" Chan! Şaka yapar gibi bir halim mi var?! Gitmek istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARES - °ChanMin°
Fanfiction-" Bu eve adımını attığın an içinde bulunduğun hayat artık senin değil..benimdir." 19/02/23