ep 26 - "Evine dön.."

1.6K 192 161
                                    

🙂

Seung

Yewon için durduğumuz hastanenin önünde Chan'dan hemen sonra indim. Evden çıkmak istemiyordum fakat aşı yüzünden çıkmak zorunda kalmıştık. Yewon Chan'ın kucağında uslu uslu etrafını izlerken telefonumu cebime atıp peşlerine takıldım. Dün geceden sonra biraz... Neyse .
Ne mi oldu? Dün geceyi mi bilmek istiyorsunuz? Hemen anlatayım. Neredeyse tekrar hamile kalıyordum. Yetti mi? Yetmediyse devam edin.

Flashback -

" Siktir et."

" Hayır ne istiyorsan söyle..."

" Sen ne bok olduğunu bilmiyor musun?"

" Seungmin-"

" Hayatımı alt üst edip birde küçücük bir bebek verdin bana! Bunun ne kadar zor olduğunu biliyor muydun!? Başka bir ülke , başka insanlar! Hiç bilmediğim bir kültür! Bilmediğim sokaklar! Sadece iki kişiydik! Sadece iki kişi! Evimi bırakıp gittim... bunun sorumlusu sen ve adi kurallarındı. Minho'ya bak! Hyunjin ile ne kadar mutlu görüyor musun?! Yapmadı! Senin kadar adi davranmadı! Ama sen...ben senin yüzünden onca şey yaşayıp bir de bu yaşımda bir bebek...ah Tanrım. Chan beni çok zorluyorsun. Daha hayatına iki haftadır girdin kızın. Ona sahipmiş gibi davranma. Evet babasısın. Evet onun dünyaya gelişi tamamen senin yüzündendi. Evet seni oldukça seviyor fakat unutma.. onu bu zamana kadar tek büyüttüm. Yedi ay diyip geçebileceğin bir süre değil bu... Uykusuz geceler, sıfır bilgi, yalnızlık..ne kadar zordu biliyor musun? Neden peki.."

Beni pür dikkat dinlerken sanki senelerdir bu anı bekliyormuş gibi soluksuz devam ettim.

" Babası bir şerefsizdi çünkü! Normal bir hayatı yoktu! Onu seninle bırakır mıydım sanıyorsun?! Bu çocuk dünyaya geldiyse eğer, senin psikolojik sorunların yüzünden geldi. Sırf seninle kalayım diye...
Chan sen normal falan değilsin. Şuan değiştiğini söylüyor olabilirsin fakat ben ölsem unutmam o zamanları. Anladın mı beni? Şimdi Yewon üzerindeki haklarımı kabul etmek zorunda olduğunu anladın mı? Sen ister et ister etme... Bir hafta sonra defolup gidiyoruz. Ve o zaman istediğini yap. İstediğin kadar değiş. "

Son cümlelerimde ifadesi bir hayli değişti.

" Ne gitmesi? "

" Ne ne gitmesi? Burada kalacağımı mı sandın!?"

" Seungmin o kadar da değil. Yewon'u bende ayıracak mısın? "

" Ne yapayım istersin? Hayır ya da emredersin... Kapıya adam dik hadi. Çıkamayalım falan."

Sinirli olduğumu bildiği için beni alttan almaya çalışıyordu. Yavaşça bana yaklaşmış " Bak güzelim.. evet sonuna kadar haklısın fakat onu benden uzak tutma...sizi görebilmek için nelere katlandım.. bunları boşa çıkarma." demişti.

" Pardon bay Christopher Bang Chan nelere katlandınız? Silahlarınızdan vazgeçmek sizin için oldukça zor olmuş olmalı..hm? "

" Oldu aptal! Oldu! Fakat zor olan silahlardan vazgeçmek değil! Senden vazgeçmekti! Oldu mu sanıyorsun!? Oldu mu?! Yapabildim mi bunu?! Aklımdan çıktın mı?! Babamı neden burada görmedin hiç düşün bir...neden? Senin yüzünden. Ve ben asla pişman değilim. Birdenbire o sektörden ayrılmak ne kadar garip bir şey haberin var mı? Bunu kabul ettiler mi sanıyorsun? Başıma hiç bela olunmadı mı? Hannah neden burada sence? İkimizde konuşmuyoruz onlarla. Anladın mı şimdi? Bir şeylerden vazgeçen sadece sen değildin. Anla artık beni... Bak. Şu halime bir bak. Sen seviyorsun diye saçlarımı bile boyattım ben. Seungmin...hasta ettin beni. Daha fazla yapma bunu. Ben ikinizden de uzak durmak istemiyorum. Bir sürü şeyle boğuştum. Bu sadece biriydi. Bir sürü şey oldu. Sadece seni görmek için katlandım. Sen özgür bir hayat yaşa diye onlarca şeyden vazgeçtim. Yanlış anlama beni...yine yaparım, söz konusu sensen dünyayı alırım karşıma. Fakat şimdi hayır, beni tekrar bırakma. Bu sefer yalnız değilsin. Kızımız var ortada..bir hayat daha var. Onu öylece bırakamam. "

ARES - °ChanMin° Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin