Ep 22- "Zor olmadı mı?"

1.7K 213 99
                                    

Aşığım bunlara
🥺🐾

- Seungmin -

Yemeklerle ilgilenirken Hyunjin aramış, işinin çıktığını söyleyip geç kalacağını belirtmişti. Asla inanmıyorum kesin Minho ile.
Bunu umursamadan tekrar yemeklerime bakmış, bir yandan masayı kurmaya başlamıştım.
Birkaç saattir Chan ve Yewon'dan ses gelmiyordu. Başlarda gülüşmeler evi sarsa da bir süredir sessizlik hüküm sürüyordu. Bu sırada çok düşündüm. Ne yapacağım...?

Yewon aklıma geldikçe babasız büyümesini istemiyorum. Son çatalı da yerine bırakmış, ardından yukarı çıkmaya başlamıştım. Sessizce hareket etmeye özen gösterirken kapıyı açtım. Bu sahneyi görmek bana yetmişti sanki.

İkisi koltukta uyuyor, Chan Yewonu göğsüne uzatmış bir eli sırtında duruyordu. Gülmeme sebep olurken odaya girdim.
Yewon gözlerini açıp bana bakmış, gülerek kollarını uzatmıştı. Bir yandan konuşmaya çalışıyor, acayip tatlı sesler çıkarıyordu. Keşke anlasam bebeğim.

" Şşş sessiz ol güzelim.." onu yavaşça Chan'ın elleri arasından aldım. Anında uyanıp ayaklandı " Yewon! Ah..." başta korkmuş ardından benimle olduğunu görünce derin bir nefes almıştı.

Yewon gülüp ona bakıyor , bir yandan ona gitmeye çalışıyordu.
Chan ayağa kalkmış ;
" Ah uyumuşuz.. gideyim artık ben. " diyip Yewona yaklaşıp öpmüştü. onunla olan bağı çok güçlü görünüyordu. Daha ilk dakikadan.

" Yemek yapmıştım, Hyunjin gelemeyeceğini söyledi.. boşa gitmesin. Hepsini yiyemem."

Bana bakmış:
" Rahatsız etmek istemiyorum." diyip kapıya yönelmişti. Onunla birlikte yürürken ondan önce aşağı indim.

" Rahatsız olsam burada olamazdın."

Dediğim ona yetmiş gibi bana bakmış, ardından sessizce masaya oturmuştu. Yewon'un yemek sandalyesini getirip yanıma indirmiş, onu yavaşça içine koyup öpmüştüm. Gülerek Chan'a bakıyor, sanki bir şeyler demek istiyordu. Ah güzel kızım, keşke.

Yerime oturduğum sırada Chan'dan hiç ses çıkmıyordu. Yemeklerin servisini yapmış, öyle önüme dönmüştüm.
Yewon bu sırada elindeki plastik kaşıkla oynuyordu.

" Saçlarını böyle yapmayı sevmezdin."

Bana bakmış " Sen seviyordun..." diye karşılık vermişti. Ses etmeden önüme döndüm. Konuşmasak daha iyi olacak gibiydi. Yewon elindeki kaşığı masaya atmış ben kalkacakken Chan kalkıp kaşığı tezgaha bırakmıştı. Tekrar yerine geçmeden önce Yewona bakmış, ardından masada duran oyuncak bebeği alıp eline vermişti. Onu da istemediğini belli eder gibi yere atınca ne yapacağını merak ettiğim için sadece izledim.
Derin bir nefes alıp onu kucağına almış,  öyle yerine oturmuştu. Yemeğini yiyip onunla ilgileniyor bunu yaparken benden de çekiniyordu.

Yewon ona alışmış gibi gülüyor, oyun oynamak istiyordu resmen. Sadece yemeğimi yedim. Chan onunla gülüşüp dururken kalktım masadan. Boş tabakları tezgaha bırakmaya başladığım sırada Chan'ın bana seslenmesi üzerine oraya baktım.

" En son uyumadan önce yemek yemişti, aç değil midir?"

Saate baktım.

" Birazdan yedireceğim.. "

Başıyla onaylarken onu bırakmadan ayağa kalkmıştı. Yewon saçlarını çekiştirip dururken o buna gülüyordu. Ben onlara bakmamaya çalışıp bulaşıkları yıkarken Chan bir süre daha onunla oynadı. İkisi içeri geçtiği sırada Yewona süt hazırlayıp biberonu da almış, içeri yanlarına geçmiştim. Chan onu uzatmış, burnunu burnuna sürtüp gülmesine sebep oluyordu. Bu harekti bana yaptığı zamanlar aklıma gelmeye çalışırken izin vermeden düşüncelerimden sıyrılıp yanlarına oturdum. Yewon beni gördüğü gibi gülerek çığlık atmış, kollarını ve ayaklarını oynatmaya başlamıştı. Bu yaptığı beni güldürdü.

ARES - °ChanMin° Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin