Money Daddy/HyunLix

20. Bölüm

"buranın alt katında ne var?"

Çarpık bir şekilde gülüp ellerimizi kenetlemişti.

"Öğrenmek ister misin?"

Dediğin de ilk ne dediğini anlamamıştım. Yanlış bir şey mi sormuş ki ben şimdi?

"Yanii.. eğer istemezsen gösterme!"

Diye ekledim hemen. O ise gülüp beni kendine çekmişti. Bedenlerimiz çarpışmıştı ve beni belimden tutmuştu. Kafasını biraz yaklaştırmıştı.

"Çok tatlısın. Çok istersen aşağıyı da gösterebilirim."

Kafamı salladım sadece. O ise benden uzaklaşıp beni merdivenlere doğru sürüklemişti.  Hiç bir şey söylemeden onu takip etmeye başladım. Sonun da en alt kata gelmiştik.

Birlikte karanlık bir koridordan çekmiştik. Sonra etraf aydınlandı. İki tane kapı vardı. Elimle demir kapıyı gösterdim.

"Burası da neresi?"

"Burası garaja açılıyor. Bakmak ister misin?"

"Bilmem.."

"Gel hadi."

Diğer kapıdan elini çekip demir kapıyı açmıştı. Etraf loş bir ışık ile aydınlatılmıştı. Ve yaklaşık 5 araba vardı burada. En iyi 5 markaların son model arabaları duruyordu.

"Arabaları seviyorsun sanırım..?"

"Yani, severim. Sen sevmez misin?"

"Çok değil.. arabadan anlamam pek fazla."

Kafa salladığın da çıkmak için geri çekildim. Birlikte garajdan çıkıp diğer kapının önüne geldik. Onu açtığın da gelen sarı ışık ile gözlerimi kıstım.

"Buranın ışığı biraz rahatsız edici."

"Haklısın, başka bir ampul ile değiştirmeliyiz."

Demişti kendi kendine. Birlikte koridorda ilerliyorduk tam 3 kapı vardı burada. Bize en yakın odaya girdiğimizde ağzım açık kalmıştı.

Büyük kitaplıklar ve bir sürü kitaplar, bir bilardo masası, köşede olan alkol koleksiyonu. Gözlerim alkol koleksiyonunda kalmıştı. Oraya biraz daha yaklaşıp dikkatli bakmaya başladım.

Gerçekten pahalı ve iyi markaların en eski alkolleri vardı.

"İçmeyi sever misin?"

Dediğin de gözlerimi ayırmadan yanıt verdim.

"Yani, severim."

"Kaç yaşından beri içiyorsun?"

"İlk alkolümü abim ile birlikte içmiştim. Sanırım ilk 18 olduğumda olması lazım."

"Hm.. çeşit olarak?"

"Sanırım şarap daha fazla hoşuma gidiyor."

"Viski sever misin?"

Bu sorusu ile ona döndüm. Raftan bir viski şişesi almıştı. İçeceğimizi sanmıyordum.

"Pek sayılmaz. Tadi hoşuma gitmiyor yani,"

Biraz durup ekledim.

"Sen sever misin?"

"Hm hm, severim."

Bana uzattığı viski şişesine baktım.

"Bu viski en eski alkollerde birinci sırada. 1862 yapım, bunu bulmak için çok uğraşmıştım. En sonun da bulduğum da kendi tasarladığım bir şişeye doldurdum. Çünkü kendi şişesi çok kötü durumdaydı."