51. Bölüm: Mutluluk

22 14 0
                                    

Ares kendisini ilk defa bu kadar cesur hissetmişti. Sınıfa karşı arkasını dönmüştü. İçi çok rahattı, sonuçta bir hoca'nın ders anlatımına saygı duyup onu savunmuştu.

Yaptığı hiçbir şey için pişman değildi. Yaklaşık on dakika sonra kapıdan içeri Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Canan Hanım sınıfa girmiş derse başlamak üzere yerine geçmişti.
Elinde sınav kağıtlarıyla birlikte masasına oturmuştu.
Öğrencilerine seslendi.

- Merhaba çocuklar nasılsınız?

Sınıf topluca;

" İyiyiz hocam siz nasılsınız? " Dedi.
- İyiyim ben de teşekkür ederim. Çocuklar sınavlarınızı okudum. Saçma sapan cevaplar vermişsiniz gerçekten... Dil bilgisi kısmında tökezlemişsiniz ki orada anlatmadığım bir şey de yoktu. Neyse Alara kağıtları dağıt canım okuyarak daha fazla moralimi bozmak istemiyorum.
- Tamam hocam.

Canan Öğretmen'in gözleri Ares'i aradı. Onu sınav yapmak için çağıracaktı ve seslendi.

- Ares geldi mi bugün arkadaşlar?

Ares ayağa kalkarak

- Buradayım hocam, geldim.
- Heh süpersin, seni en ön sıraya alayım şekerim.
- Sınav için mi hocam.
- Evet yavrucum.

Ares en ön sıraya geçti. Canan öğretmen sınav kağıdını Ares'in sırasına koydu ve sınıfa seslendi.

- Çocuklar şimdi sizden bir şey isteyeceğim. Tıpkı sınavda nasıl sessiz duruyorsanız şimdi de arkadaşınıza saygı duyup sessiz olmanızı bir saatliğine kitap okumanızı rica edeceğim.

Sınıf bu teklifi kabul etti ve Ares'in sınavı bitene dek sessizleşip kitaplarını okudular. Tam kırk dakika sonunda Ares kağıdını vermişti. Kendinden emin bir şekilde... Öğretmen kağıdı aldı ikinci derste okuyacağını söyledi ve sınıftan çıktı.

Alara Ares'in yanına oturdu seslendi.

- Nasıl geçti bakalım dediğim kadar varmıymış?
- Hiç de kötü geçmedi biliyor musun?
- Nasıl?
- Baya çok güzel geçti bir doksanım var.
- Neden yüz değil?
- Bilmem öyle hissediyorum.
- Demek ki çok da iyi geçmemiş, yirmi beş dakikada veren Ares kağıdını kırkıncı dakikada vermezdi.
- Tamam kabul ediyorum dün fazla göz gezdirmedim. Ama yine de yüksek bekliyorum yani.
- Anladım inşallah yüksek alırsın.
- İnşallah

Alara geri yerine oturdu. Arada beş dakika geçmiş, öğretmen içeri girmişti.
Sınıfa döndü.

- Oturun çocuklar.

Dedi
yoklamayı aldı. Sessiz olmalarını rica etti. Sınavı okuduktan sonra derse geçeceğini belirtti. Ares'i yanına çağırıp puanlamayı yapmaya başladı.

- 5
- 10
- 15
- 55...
- 85...
- 95...

95 aldın yavrucuğum, 5 puanı da cümle çeşitlerinden kırıldı. Doğru şıkkı işaretlemiş fakat silmişsin. Olsun sonuçta benim başarılı bir çğrencimsin. Yazar - eser isimlerini hiç unutmadan yazmışsın üst kısımda kelimeleri vermediğim halde seni tebrik ediyorum. Yine bütün sınıftan yüksek aldın.

- Evet hocam çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız.
- Ben bir şey yapmadım ki sen aklın, zihnin, çaban ile bu sınavı geçtin.
- Yok hocam olur mu öyle siz bu kadar konuyu anlatmasanız ben nasıl çözecektim.
- Ah canım benim beni duygulandırdın. Sen de iyi ki varsın.

Ares yerine oturdu. Alaraya notunu söyledi kendi de şaşırmıştı aslında. Alara tebrik etti. Sınıf içinde en yüksek notu yine o almıştı.

BİZ BİR "BİZ" OLAMAYIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin