60. Bölüm: Yönelim

22 14 0
                                    

Hepsi Ares'in hazırladığı salona geçip oturmuşlardı.

Ares atıldı.

- Beni kırmayıp geldiğiniz için çok teşekkür ederim.

Abel atıldı.

- Tabii geleceğiz oğlum çağırdıysan vardır bir sebebi.
- Var tabii ki, bunu sen zaten biliyorsun artık içimde tutarak kendimi rahatsız hissetmek istemiyorum.
- Düşündüğüm şey mi?
- Evet aynen öyle, her şeyi açıklamanın zamanı geldi.

Deniz şaşırmış bir şekilde sordu.
- Ne oldu kanka? anlat dinliyoruz.
- Tamam anlatıyorum öyleyse, az çok tahmin etmişsinizdir benim neler yaptığımı nasıl bir karaktere sahip olduğumu zaten biliyorsunuz, o yüzden fazla şaşıracağınızı sanmıyorum. Bilmenizi istediğim şey...

Ares sessizleşti, Alara atıldı.

- Bebeğim söyleyebilirsin hadi.
- Tamam söylüyorum... Ben erkeklerden hoşlanıyorum.

On saniyelik bir sessizliğe büründüler ardından söz alarak konuştular.

Abel atıldı.

- Bence bu çok güzel bir şey aşkın cinsiyeti olmamalı.

Alara atıldı.

- Bencede, onur gurur duyulması gereken bir şey.

Kumsal atıldı.

- Bunu bizimle paylaşmam çok güzel Ares çok mutlu oldum, gel bir sarılayım.

Ares ve Kumsal sarıldıktan sonra Deniz'e de söz hakkı tanındı.

Deniz atıldı.

- Çok sevindim kankam gerçekten, bu yönelimin, ırkın cinsiyetin bir sınırlaması dışında bir şey zaten aşk aşktır sadece iki kişi arasında geçer ve de bu çok güzel bir şey bence insanlar aşık olmak için doğmalı...

Ares çok mutlu olmuştu gülümsedi, sevdiklerimin onu dışlamaması, onun yanında olmaları son derece mutlu etmişti.

atıldı.

- Gerçekten çok teşekkür ederim kendimin yanlız olmadığımı hissettirdiniz.

Abel atıldı.

- Ares tabii ki yanında olacağız oğlum seni öylece bir kenara atacak insanlar mıyız?
- Hayır tabii ki ama ne bileyim aklıma türlü türlü şeyler geliyor.
Ortaokulda yaşadığım akran zorbalığı, insanların benle dalga geçmesi, annemin bana karşı tavırları, benim psikolojik destek almam... çok zor şeyler yaşadığımı düşünüyorum. Çok kez savaştım insanlarla yüzleştim, çeliştim... Güçlü olmak istedim ama her seferinde susturuldum. Sustum susmak zorundaydım aslında en kötüsü de bu ya susmak... Sen sustukça tepene biner derler ya işte tam da öyle oldu. Bir gün annem okula gelmişti o kapıdan girdiğini gördüm görmemezlikten geldim oturuyordum bankların önündeki taşta, çevremde milyon insan koşturup gülüp eğleniyor ben ise... öylece iki bacağını birbirine yaslamış ellerini taşın üstüne koymuş oturuyordum. Annemin de neden geldiği bilinmez. Yaklaştı ve sordu.

"Neden yanlız oturuyorsun Ares?"  dedi.

Hafif gözlerim doldu kafa salladım.

" Öyle anne." deyip sarıldıktan sonra

"Zil çalacak şimdi görüşürüz" deyip ağlaya ağlaya lavaboya kaçmıştım. Gözyaşlarımın o sel oluşunu bir tek ben biliyorum. Cebimdeki evin anahtarını çıkardım ben ne yapıyorum diye hiç düşünmeden koluma çizikler atmaya başladım...

BİZ BİR "BİZ" OLAMAYIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin