59. Bölüm: Davet

14 13 0
                                    

O günün akşamı, birlikte okuldan çıktıktan sonra Alsancağa geçtiler, Bir kafeye oturdular.

Ares atıldı.

- Pardon menü alabilir miyiz?

Garson hemen getireceğini söyledi.

İkisi de beklemeye başladı.

Berk atıldı.

- Ee sohbetine de doyum olmuyor, konu açsana?
- Ne anlatayım ki?
- Mesela biz hakkında konuşabiliriz.
- Konuştuk zaten.
- Evet konuştuk, ama bilemiyorum.
- Neyi bilemiyorsun?
- Birlikte olursak bunu saklamak zorunda kalacağız gizli, gizli buluşacağız. Çok sınırlamalı bir ilişki olacak sen buna hazır mısın Berk? açıkçası ben hazır hissetmiyorum.
- Ares haklısın zor olacak biliyorum ama bunu herkese söylersek ne olur ki?
- Yapamam ailem bu durumu asla kabul etmez...
Bana kalsa şuan söylerdim ben eşcinselim diye ama kabul etmeyeceklerini biliyorum.

Berk üsteledi.

- Söylesen ne kaybedersin ki?
- Ailemi kaybedebilirim Berk üzgünüm.
- İyi de illaki öğrenmeyecekler mi?
- Ben söylemediğim sürece öğrenemezler.
- Sen bilirsin ne zamana kadar saklayacaksan artık.

Garson masaya gelip siparişleri aldı ve mutfağa döndü. Yaklaşık yirmi dakika sonunda tekrar elinde tabaklarla birlikte masaya siparişleri götürmüştü. Ares ve Berk teşekkür edip yemeye başladılar.

O soslu makarna'nın tadı... Burham burham kokan tavuk enfes görünüyordu.
Birlikte yemeği yedikten sonra hesabı ödeyip mekandan çıktılar.

Berk seslendi.

- Ee otobüs, tramvay, izban?
- İzbanla gideceğim, sen?
- Otobüsle.
- Tamam öyleyse görüşürüz.
- Görüşürüz.

Berk kolunu Ares'in omzuna attı sarılmak istedi. Ares bir adım geri çekildi ve söze atıldı.

- Daha zamanı değil lütfen.
- Tamam o zaman kendine dikkat et canım.
- Sende

Ares ve Berk'in yollarını ayırmıştı. Ares izban'a yöneldi. Berk ise otobüs durağına. İkisi de düşündü bugünü yaşadıklarını birbirilerine bu kadar çabuk nasıl açıldıklarını düşündüler.

Ama bir cevap da bulamadılar, Ares gelen metroya bindi kulaklığını, telefonunu çıkartıp onu sakinleştirecek, rahatlatacak, bir müzik eşliğinde çantasındaki kitabı çıkarıp okumaya başladı.

Her satırındaki o güzel sözcüklerin anlamlarını, fikrini, düşüncelerini aklına getirdi. İlgisini çekiyordu, hem resimli hem de yazılı kitaplar insanın yorumlaması için çok güzel bir şey olmuştur. İzbanda ineceği durağa kadar okudu ve indi. Yürümeye başladı eve doğru gittiği yolda birden cebindeki telefona bildirim gelmişti telefonu çıkarıp ana ekrana gelen mesaja baktı.

" Napıyosun canım?"
Gönderen: Berk

Ares cevap vermedi yola devam etti yaklaşık on dakika sonrasında eve girmiş kimseye seslenmeden banyoya çıkmış küvetin suyunu doldurmuş, saçındaki tokayı çıkarmış, kıyafetlerini de tamamen bedeninden soyutladıktan sonra buz gibi suya girip kendini deşarj etmişti.

Gözlerini kapatınca yaşadıkları gözünün önüne geliyordu adeta eleştirildiği, toplumun eşcinselliği kabul görmediğini aklına getirdiği zaman Rehber Öğretmenin sözleri geliyordu aklına. Böyle kendini motive ediyordu... Küvetten çıktı, kıyafetlerini giydikten sonra banyodan çıktı. Odasına çekildi birden kapı tıklatıldı, Ares seslendi.

- Girin.

Hayat kapıyı açtı.

- Gelebilir miyim?
- Evet anne bir şey mi oldu?
- Yoo sadece seni merak ettim, okul geç mi bitti.
- Yok çoktan bitmişti arkadaşlarla takıldık.
- Anladım iyi o zaman yemek hazırlıyorum inersin.
- Yok, yedim ben tokum.
- Nerede yedin?
- Dışarıda yedik arkadaşlarla.
- İyi tamam o zaman, ben Aysellere gidiyorum haberin olsun.
- Tamam anne, bir şey soracağım sana.
- Sor bakalım?
- Babam kaçta gelecekmiş,
- Sekiz gibi gelecekmiş beni yemeğe götürecekmiş.
- Yemek mi?
- Evet.
- Anladım tamam o zaman görüşürüz.
- Çok kalmam ben de zaten bir saate gelirim.
- Tamam anne.

Hayat evden çıktı, Ares telefonunu alıp arkadaşları arasında kurdukları gruba yazdı.

- Hey millet size bir haberim var!

Alara yazdı.

- Ne oldu kuşum?
- Bu akşam hepiniz bizdesiniz, bizimkiler bugün yemeğe çıkacakmış.
- Ee Hayri Amca ne olacak?
- Onu terasta kulağında müzik ile birlikte gazetesinde bulmaca çözmek üzere yukarı aldım, bir süre orada kalacak.
- Anladım kuşum, diğerleri de yazsın hep birlikte gelelim.

Kumsal, Deniz, Abel ve Ahu gruba yazılan mesajları görüp onayladı.

O günün akşamı hep birlikte Aresler'in evinde toplandılar. Ares ortalığı topladı yer minderlerini yere serdi masaya da içecek ve atıştırmalıklarla dolu tabakları yerleştirdi. Ve arkadaşlarının gelmesini bekledi. Yaklaşık on dakika sonra kapı çaldı.
Ares kapıya yöneldi Gelenleri karşıladı.

- Hoş geldinizzz
-Hoş bulduuk.

Birlikte sarıldılar ve salona geçtiler.

BİZ BİR "BİZ" OLAMAYIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin