Şeytan'ın Meleği (Bitti)

-19- Olaylar Başlıyor

Her şeyin güzel olduğuna dair kendini kandırma çabası çoğu insanoğlunda olan belirli bir özelliktir. O şey diğerlerine göre kötü olsa da bizim için iyidir. Ben de kendime öyle diyordum. Bak Kuzey, ne güzel buldun parayı. İşin var mı? Ee var. Kalacak yerin var mı? O da var. Ohh benden iyisi yok valla. İşte düşündüğüm buydu. Ta ki o güne kadar. İşte o gün her şeyin güzel olduğunu söyleyip kendimi kandırmayı kestiğim gündü. Sen neyden bahsetiyorsun Kuzey dediğinizi duyar gibiyim. Tek diyeceğim spoiler şu. Geçen bölümde olan o olayların hiçbiri unutmayın okuyucularım. Ah bunu normal eğlenceli bir fic sanıyordunuz ya. İşte şimdi sanırım ciddi oluyor. Ciddi Kuzey. Ciddi Kuzey Tekinoğlu.

---------------

Bütün konsantremi avcumun içindeki o iki zara vermiştim. Derin bir nefes alarak salladım. Salladıktan sonra atarken zarları izliyordum. Döndü, döndü ve en sonunda durdur.

"HAYIR!"

"EVET! NİHAHAHHA NEWYORK'A GEL VE O PARALARIN HEPSİNİ VER BANA!"

İstemeden piyonumu oynatırken Sena parayı almak için elini bana doğru uzattı. Somurtarak son paramı ona verirken Burak kahkaha attı.

"Kudur, ben üç el daha hapisteyim. Hayatta gelmem oralara."

Oysa ben aldığım yerleri otel yapana kadar her şey iyiydi. Ama Sena en pahalı yerleri alıp oteli dikmiş ve en pahalı kirayı alana kadar iyiydi elbet. Ağlamaklı bir ses çıkardım ve bimden aldığım baharatlı kaşık cipsimden bir tane alıp ağzıma attım.

Burak, Sena ve ben oturmuş molopoli oynuyorduk. O parti şeyi olduğundan beri odamdan çıkmıyordum ve sessizce takılıyorduk bizimkiler ile. Evde oturmak daha eğlenceli. Yatarak Pamir'in parasını yiyorsam hele daha eğlenceli.

Sena gülerek zarı atacakken kapı tıklandı. Üçümüzünde başı kapıya dönerken içeriye giren Kadir ile başımı yana eğdim şüpheci bakışlarım ile.

"Yorum yapma zamanı. Kesin kötü bir şey diyecek."

"Hayır Sena, bence birimiz davalık olduk."

"Bence Kuzey gene bir bok yedi."

Burak'ın dediği şey ile ona kötü kötü bakarken Kadir bunlar mal mı bakışı atıyordu bize. Boğazını temizledi ve söze girdi o da.

"Üçünüzde yanıldınız. Siz üçünüz bize lazımsınız bir şeyler oldu. Bunu Pamir açıkşasa daha iyi elbet. "

Kaşlarımı çattım ve üçümüzü gösterdim.

"Hani biz üçümüz? Hani başları boktan sıyrılmayan üçümüz? Hani-"

"Evet Kuzey siz üçünüz. On dakkaya salona gelin."

Diyerek gitti. Üçümüz arasında ufak bir sessizlik olurken ilk Burak konuştu.

"Kesin bir bok yedik."

"Katılıyorum."

"Katılıyorum."

Sena ile aynı anda cevap verirken iç çekerek ayağa kalktım. Üzerimi silkeledim. Diğerlerine kısa bir baktım.

"Olay kesin ciddi. Cıvıtmıyoruz tamam mı? Özellikle sen Sena."

Sena anında gözlerini kısıp bana düşmanca bakarken omuz silktim ve köpekli ev puflarını giydim ayağıma. Bence çok ciddiyim.

Diğerleri de kalkıp yanıma gelirken odadan çıkıp aşağa, salona geçtik. Salonda gerici bir hava vardı. Pamir, Deniz ve Kadir vardı. Ama başka adamlarda vardı. Kaşlarımı çattım. Odada olanlardan hiç Omega yoktu. Baskınlıkları hissedilirken hafif irkildim. Burak anında yanımda dururken Sena ise bir adım arkamdaydı bir şey olmasına karşın. O esnada Pamir konuşmaya başladı soğuk ve kalın sesi ile.

"Olaylar ciddiye bindiğini söylemek isteriz size."

"Ne demek istiyorsun?"

Deniz söze girdi Pamir'den sonra.

"Bir sürü... Buraya baskına geliyor."

Kaşlarım daha da çatılırken Pamir ayağa kalktı.

"Büyük sürülerden biri. Benim sürümden kalabalıklar. Seni öğrendiler. Hatta seni neredeyse artık herkes öğrendi Vita. Bunu artık demek isterim."

Durup en sonunda bana baktı o buz gibi katı gözleri ile. İstemsizce yutkundum bu durumda.

"Deniz'in sürüsü benim sürüme katıldı. Bunun yanında birkaç yardım edecek sürüde var. Ama eminim onlarda tek olmaya-"

"Sözü nereye getirmeye çalışıyorsun Delta?"

Dediğim şey ile bana doğru geldi. Tam karşımda dururken başımı kaldırıp ona baktım.

"Kısaca, artık olanların bir oyun olmadığını sana söylüyorum. Çocukça eğlencelere son vermen gerektiğini ve-"

Ellerini omuzlarıma koyup hafifçe sıktı.

"-Eşinin yanında olarak bu sürüye yardım etmeni, Omega'larına lider olmanı söylüyorum Kuzey. Anlatabildim mi?"

Şoka girmiş bir şekilde dururken o benden uzaklaştı. Ben bir şey diyemiyordum. Kalbime ağrılar girerken nefes alamıyordum adeta.

"Planın çoğu hazır. Bir hafta içinde sen diğer sürülerin Baş Omega ve Beta'ları ile konuşmaya gideceksin. Biz ise diğer yandan savaş hazırlığına devam edeceğiz."

Gözlerime baktı. Nefes alamayacak gibiydim adeta şu an. Bakışlarım diğerlerine kaydı. Bakışları bendeydi. Diyeceklerimi duymak istiyorlardı. Liderlik yapacak mıydım yoksa hiçbir şey yapmadan korkak gibi duracak mıydım?

"Eşimizi onurlandırmalıyız çocuk... İyi düşün."

İçimdeki Vita'da konuşup beni daha da gererken gözlerimi kapadım. Derin bir nefes aldım.

Pekala. Başlıyoruz. Gözlerimi açtım ve ciddi bir şekilde Delta'ya baktım.

"Bu olanların çoğu benim türüm yüzümden oldu zaten. Sen desen de demesen de katılmak zoruldaydım Delta. Bu savaş benim yüzümden çıkıyor ise bitirecek kişilerden biri de ben olmalıyım. Bu işte varım."

Dediğim şey ile içimde hissettiğim korku ve gerilme ile kaşlarımı çattım. Bu hissettiklerim benim duygularım değildi. Bunlar Pamir'in duygularıydı. Normalde şu zamana kadar bana duygularını hissettirmeyen adam neden şu an hissettiriyordu?

"O halde anlaşmalar hazırlanmaya başlanacak. Yanında Sena ve Burak baş yardımcı olarak gidecekler. Önlem olarak sırayla yanınızda Kadir ve Deniz'de olacak. Geri kalan plan detaylarını sonra anlatacağım. Dağılabilirsiniz."

Dediği şey ile herkes dağılırken Burak beni hissetmiş olacak ki kolumdan tutarak yukarı çıkardı. Odama girerken arkamızdan gelen Sena kapıyı kapadı. Birden Burak'a sarıldım. O da bana sarılırken ağlamaya başlamıştım. Bu korktuğum için değildi sadece. Tüm olanların yükünü içeren, üzerimdeki yükün acısını çıkartan içimdeki acı dolu çığlığın sadece dışa vurulan küçük bir kısmıydı. Burak anlamış olacak ki sırtımı okşamaya başladı.

"Sakin olmalısın, tamam mı? Biraz uyu. Dinlenmelisin biraz."

Başımı aşağa yukarı sallarken o bana yön vererek beni yatırdı. Üzerimi örterken benim ağlamam azda olsa azalmıştı. Sena bama endişe ile bakarken yanıma geldi ve üzerime yatarak bana sarıldı.

"Kuzey abi. Rüyanda unicornları gör hadi. İkimizde çok severiz onları. Uyu hadi."

Gözlerimi kaparken ilk uyuyacak gibi olmamıştım. Sonradan uyuya kaldım.

***********

Olaylar baya kızışıyor he. Acaba ne olacak?

Sizce Kuzey bu olaylarla başa çıkabilecek mi?

Pamir'in planı ne? Ne yapmaya çalışıyor?

Peki babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?