-17- Yine Yakalandık

2.1K 195 49
                                    

Dikkat: Bu bölüm rahatsız edici kan, vahşet, kendine zarar verme ve işkence sahnesi içermektedir. Lütfen bunu bilerek okumaya başlayınız. Bundan rahatsız olanlar lütfen işaretten sonrasından devam etsin ve yollarına devam etsinler. Yallahh!

***********************
Pamir

Ağzımdaki sigarayı söndürüp yere attım ve deponun girişinde bekleyen adamlara bir kafa selamı verip içeri girdim yavaş adımlarla. Sandalyede oturan adama bir bakış attım. Delta onu görünce hemen sinirlenirken sakin kalmaya çalıştım ben de. Adam sırıtarak bana baktı.

"Vita'nı nasıl bırakıp geldin? Şimdi onu yer Delta'lar."

Sinirlendirme çalışmaları işe yararken masama yol aldım. Elimi aletlerin üzerinde gezdirmeye başladım ıslık çalarak. Gözüme harika gözüken neşteri aldım. Arkamı dönüp adama yaklaştım. Bir şeyler diyordu da ben takmadığım için duymuyordum.

"Sana bir iğne yapıldı. O iğnede hareket etmeni önleyen bir ilaç vardı. Bir dakika sonra tüm vücudun uyuşacak ve hareket edemeyeceksin. Ama her şeyi de hissedeceksin."

Sırıtarak adamın korkmuş yüzüne baktım. Neşteri yüzüne yaklaştırdım ve yanağına birkaç kendimden iz bıraktım. Sıcak kanını elimde hissederken sırıtmam daha da büyüdü. Doğru düzgün hareket edemediği için sadece bağırıyordu. Haykırışları bana güzel bir melodi gibi gelirken masadan kerpenteni aldım.

"Hmm... Çürük dişlerini mi çeksem yoksa bakımsız tırnakların ile mi ilgilensem ilk?.. Ah sanırım ilk tırnakların!"

Adamın elini aldım ve kerpenteni ilk baş parmağına sabitledim. Ve birden hiç acımadan çektim. Adamın çığlığı koca depoda yankılanırken ben umursamadan tırnaklarını çekiyordum. Kan olmuştu. Tüm tırnakları çektikten sonra ağrıyan boynumu kıtlattım. Adam kısılmış sesi ile acıyla inliyordu. Kısık ses hoşuma gitmediği için adamlara bir baş işaretş yaptım. Hemen başlarını salladılar ve gramafona plağı taktılar. Bu sefer depoda mozarttan bir parça çalarken iç çektim derince.

"Tuzu getirin!"

Anında iki kap ve tuz gelirken sırıtmam büyüdü.

"Tırnakları suda bırakmak iyidir. Temizlemir hem."

İki kabada su koyup bolca tuz koyarken adamın ellerini suya daldırdım. Büyük bir çığlık atarken kahkaha attım ben de.

"Aaa neden bağırıyorsun ki! Mikrobu kırılır."

Sonrasında ise yırtık olan gömleğini daha da yırttım.

"Sana göğüs masajı yapacağım. İlk olarak sıcak taşları oraya koyacağım ki bi gevşe sen iyice. Rahatla."

Diyerek kömürleri aldım ve adamın göğsüne yerleştirdim. Adamın derisi anında yanarken sırıtmam daha da büyüdü. Bir süre adamın çığlıklarını dinledikten sonra kömürleri çektim. Sonra ise oralarına da tuz döktüm. Acıya dayanamazken kahkaha attım.

"Ahh masaj salonu açacağım."

Diyerek diğerek kezzaba yönelirken telefonumun çalması ile durdum. Masanın üzerinde duran telefona baktım. Kuzey'in adınj görünce ellerimi bir beze sildim ve açarak kulağıma yerleştirdim.

"Efendim?"

"Pamir! Burak, Sena ve ben Fenerbahçe maçına gittikte. Şey... Polislik ol-"

Anında kaşlarımı çatarak söze girdim.

"Ne bok yediniz?"

"Ya şimdi öyle de demeyelim. Alt tarafı karşı taraftarlardan iki üç Alfa bize laf atınca Sena ve Burak anında sinirlenip onlara daldılar... Arada ben de kaynadım da... Şey... Biz nezarethanede olabiliriz... Bizi alabilir misin?"

Şeytan'ın Meleği (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin