-24- Savaş Başladı Demek

1K 115 7
                                    

"Doğu tarafındalar!"

"Adamlari oraya yolla o zaman!"

Etraf adeta karmaşaydı. Gecenin bir yarısı sirenler ile uyandırılmıştık. Ben mal mal etrafa bakarken anca kendime gelmistim. Tahminimizden erken harekete geçmişlerdi. Etrafta herkes koşustururken ben Omega'ları korumaya çalışıyordum. Aşağdaki sığnakta dururken Omegalar gergince duruyordu. Çoğu bana bakarken ben telsizi dinliyordum. Demir, Korel ve Ardınç sürülerinin baş Omega ve Beta'ları yanımdayken derin bir nefes aldım. Bir yandan hamile olan Alfa'yı da kontrol ediyordum.

"Ne yapacağız Kuzey?.. Böy-"

"Biliyorum Can ama onlara katılırsak işler daha da tehlikeli olur. Hamile Alfa doğurmak üzere neredeyse çoğu Omega veya Beta'nın eşi şu an acı çekiyor yaralandığı icin. Bu halde sadece burayı toparlayabiliriz. Dördümüz de bölünüyoruz. Yasemin, acı çekenler ile ilgilen, Can sen de buraya getiren yaralı adamları Burak'la, Uzay sen ise Sena ile genel bir tarama yapın. Gaye abla sen beninle gel. Alfa'yı kontrol etmeliyiz."

Hepsi başlarını sallarken Gaye abla ile Alfa'ya yaklaştık. Fazlasıyla terlemişti ve acı ile ıkınıyordu. O esnada Gaye abla beni durdu.

"Kuzey... suyu gelmiş."

Kaşlarımı çatarak yere bakarken hemen onun yanına gittim.

"Aq birde bebek doğurmadığım kalmıştı. Gaye abla hemen sıcak su ve havlu getir. Omega Derya sen de hemen bir çarşaf, iki mandal ve makar getir."

O esnada Alfa'nın feremonları etrafa yayılırken çoğu Omega ve Beta fazlasıyla zorlanıyordu. Yüksek sesle küfür ettim. Feremonları azaltamazdık. O esnada Vitam konuştu.

"Azaltamazsın ama kendi feremonların ile kapatabilirsin. Unutma sen bir liderin eşisin."

Aklımda bu ses yankılanırken derin bir nefes aldım. Kontrollü şekilde yapmalıydım yoksa düşmanları buraya toplayabilirdim. Ellerim gergince saçlarima gitti. Hafifçe çekistirirken biri omzumdan tuttu. Başımı çevirdim. Yasemin bana gülümseyerek bakıyordu.

"Sakin ol tamam mı? Biliyorum omuzlarında cok fazla yük var ama unutma bunların altından da sadece sen kalkabilirsin. Sakin ol ve dikkatini ver tamam mı?"

Başımı dediklerine sallarken hak veriyordum. Sadece ben becerebilirdim. Derin bir nefes aldım. Gözlerimi kapadım. Sonra geri açtım.  Gözlerimin mor olduğunu hissederken feremonlarımı hafif hafif yaymaya başladım. Hem anneyi hem diğerlerini rahatlatırken kenardaki Omega'lara döndüm.

"Kapıları ve camları kapayın. Feremonlar çıkarsa yerimiz belli olur. Derya malzemeler nerede kaldı!"

Diyerek anneye yaklaştım. Fazla malzememiz yoktu burada ve bu durumu biraz daha zorluyordu. Altındaki eşofmanı çıkarırken kan olan yerlere baktım. Sakin olmalısın Kuzey. Sakin ol yapabilirsin. Getirdikleri çarşafı Alfa'nın üzerine orterken bacaklarını iki yana açmıştım. Bebeğin başı gözükürken Sena'yı hemen çağırmıştım. Sena gelirken gördüğü manzara ile direkt çığlık atmıştı.

"LAN BENIM NE ISIM VAR BURDA!"

"BAGIRMADA KADININ ELINI TUT GERI ZEKALI. ESI YERİNE SEN SAKİNLEŞTİR ONU!"

Yüzünü buruşturarak Alfa'nın yanına gidip elini tuttu. Nasıl sıktıysa yüzünü ekşittirken derin bir nefes aldı.

"Bak bacım derin derin nefes alıyoruz ıkınıyoruz. Böyle sanki oksijen bitmiş gibi nefes al ver ama yavaşça. Hadi bacım benim."

Alfa onu dinlerken bağırarak ıkınıyordu. Yasemin abla ve ben ise bebeğin gelmesibe bakıyorduk.

"Kafası çıktı. Hadi canım bir kere daha son gücün ile hadi."

Kadın çığlık atarak yine ıkınırken bebek çıkmıştı. Hemen havlu ile bebeği aldı Yasemin abla. Ben de mandal ile kordonları sıkarken ortadan kestim. Anne rahatlarken ben bebeğe baktım benim mor gözlerimi gösmesi ile susarken ellerini bana uzattı. Yavaşça onu kucağıma alırken doğar doğmaz ikinci cinsiyeti belli olmustu. Ebeveyinleri gibi Alfa idi. Rahat bir nefes verdim.

*********

Telsizi dinlerken herkesi yatırmıştım. Ben ve Burak ise nöbette idi. Eşlerimiz savaşırkeb adeta biz burada deliriyorduk.

"Sence... iyi olucaklar mi?"

"Olmak zorundalar. Asla bizi bırakmazlar."

Burak sessizce başını sallarken elleri ile oynuyordu. Gözlerimi ovaladım. O esnada birkaç tıkırtı duyuldu ortamda. Kaşlarımı çatarken Burak'ın da dikkatini çekmis olacakken sese baktı. Belimden hançerimi çıkarırken sese yol aldım. Elimle Burak'a sessiz ol derken kenara saklandım.

"O Omega'ların burada saklandığı belliydi. Hepsini öldürdüğümüz de bakalım ne olacak. Özellikle o Vita'yı. Salaklar korunamamis bile sığnağa girmek çocuk oyuncağı idi."

Dediklerine sinirlenirken dişlerimi sıktım. Burak gerilirken hançeri ona verdim ve ikinci hançeri çıkardım. Vitam şu an oldukça sinirliyken sırıttım. Burak'a burada kalmasını isaret verirken basinı iki yana salladı. Gözlerimi kısıp tekrar işaret verirken en sonunda inadıma yenik düşüp kabul etti. Sırıttım ve içeriye yol aldım. İki kisileri ve ikiside Alfa idi. Genel kontrol yaparken eşlerinin olmadığını anlamıştım. Beni fark etmemişlerdi.

"Ah sizi öldürmek eğlenceli olucak."

Bunu ben değil Vitam derkem gözlerimin rengi değişmisti. Konusmamdan sonra ikiside bana dönerken hamlelerine izin vermeden ikisine de yol aldım ve birinin boğazıni keserken diğerinide karnından bıçaklamıştım. İkisi de yeri boylarken hemen bileklerine baktım. Düşman sürüydü evet. Belimdek telsizimi çıkardım ve düğmeye bastım.

"Vita Kuzey konuşuyor. Düşman sürüden iki kişi sığnağa girmiş. İkisini de hallettim ama daha fazla olabilir. Önlem olarak destek istiyorum."

Bir süre ses gelmezken o tanıdık ses yankılandı. Pamir'in sesi.

"Küçük bir ekip gönderiyorum. Lütfen raporunu tam ver Vita."

Göz devirdim ve tekrar düğmeye bastım.

"Şu anlık yaralı yok. Görünürde kimsede yok ama önlem."

"Anlaşıldı. Ekip yolda."

******

Olay üzerinden iki gün gecmişti. Ortalık hala gergindi. Karşı taraf bizi öldürmeye çalışıyordu ele geçirmek için. Beni saldı diyicem de şimdi bütün sürüye sardı.

Bu olanlar olurken ben ise uyumamıştım hiç. Gözlerimden uyku akıyordu.  Bunun bir diğer nedeni Pamir idi. Ondan uzaktık fazlasıyla ve kurdum onu istiyordu.

"Kuzey biraz uyu istersen. Bayılıp kalacaksın."

Başımı iki yana sallayıp Gaye ablaya baktım.

"İstesem de olmuyor. Kurdum inat etti. Eşi olmadan uyumuycakmış."

"Kurduna söyle eşi de öyle."

Gelen ses ile kaşlarımı çattım ve başımı çevirdim. Benimle aynı haldeki Pamir'i görürken gülümsedim.

"Sen de mi uyumadın?"

Başını sallayarak yanıma geldi ve kolunu omzuma attı.

"Diğerleri beni yolladi uyuyamadığımı anlayınca. Sen de aynı durumdaymışsın zaten. Hadi kalk. Uyumaya gidiyoruz. Gaye hanım biz şu kenarda kıvrılıp yatıcaz izninizle."

Diyerek birden beni kucağına aldı. Şaşkınca ona bakarken tam indir diycekken gözlerime bakarak daha demeden itiraz etmişti.  Somurturken yatak bölümüne yol almıştı. Ranza tarsıydı yataklar. Bir yatağa yol aldı. Tek kişilikti. İlk o yatarken beni de üzerine yatırmıştı. Üzerimizi örterken bana sarıldı. Hafif feromonlarımızı salarken gülümsedim ve sonunda savaşta da olsak kendimi huzurlu bir uykuya bıraktım.

Şeytan'ın Meleği (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin