Soğukça karşımda bana benzeyen Kübra denen kadına bakıyordum. Teyzem ve yanında güya annem olan kadın beni gererken derin bir nefes aldım. Herkes sessizce birbirine bakıyordu.
"Pekala. Anlattıklarınız o kadar saçma ki. Neymiş korkmuşsun, seni tehdit etmişler şu bu. Ne iyi palavra he."
Ayağa kalktım ve alayla sırıttım. Ah ah beni bir şey bilmiyor sanıyorlar.
"Palavra değil oğlum. Korktum cidden... yapamazdım."
"Aynen bacım. En doğruyu diğende sensin. Ama biliyor musun ben her şeyi zaten biliyorum."
Dediğm şey ile yutkundu. Gerilmişti. Gözlerime değil etrafa bakıyordu. Bir bacağı titriyordu. Bingo. Sırıtmadan, ciddi bir şekilde kalarak ona bakmayı sürdürdüm.
"Dün bütün gece uyumadım Kübra. Ha, dur Kübra mı diyim yoksa sen mi gerçek adını söylemek istersin Nergis?"
Dediklerim ile donarken zafer dolu bir sırıtma ile kollarımı göğsümde birleştirdim.
"N-Ne demek istediğini anlamadım..."
"Aynen kanka."
Islık çalarak eşofmanımın cebinde olan kağıdı çıkardım. Önümdeki sehpaya koyup kadına ittim. Kadın kağıdı gördü ve direkt ayağa kalkarken gözlerimi mor yaparak ona baktım. Anında dururken sırıtmam büyüdü.
"Yok olan sürünün artıklarından bir kadınsın. Annemin beni bırakıp kaçtığını biliyorum. Ama sonrasında ise sizin sürünüz tarafından yakalandığını ve işkence edilip öldürüldüğünü biliyorum. Teyzemi ise para ile ikna edip buraya geldiğini. Ki teyze senden bunu beklemezdim. Her neyse her türlü ikinizde bu sürüyü kandırdığınızdan ötürü yakalanacaksınız."
Ellerimi birbirine çarptım gülerek. Herkes şaşkınca bana bakarken önümdeki ikiliye gülerek bakıyordum. Sol elimi havaya kaldırdım. Bir el işareti yaparken korumalar geldi. Teyzem hemen ağlamaya başladı.
"Kuzey'im valla yalan. Yok öyle b-bir şey. Ben bilmiyordum. Annene ç-çok benziyordu. Onca yıl büyüttüm ben s-seni yapar mıyım öy-oyle şey yavrum."
"Banka hesabın öyle demiyor."
Umursamazca derken haklı olduğumu anlarken sessiz kaldı. İkisini de götürürlerken yüzümü sıvazlayarak gözlerimi kapadım. Başım yeterince dönmüştü. Entrika hamileyken iyi değildi. O esnada belimde bir kol hissettim. Kokusundan kim olduğunu anlarken beni yavaşça koltuğa oturttu.
"Deniz bir bardak su getir. Sena sen de hafif atıştırmalıklar hazırla."
Bir yandan karnımı okşuyordu Pamir. Ona iyice yaslandım. Teyzemden kazık yemek baya koymuştu. Karnım iyice kasılırken bunalmış hissediyordum.
"Birtanem sakin ol. Fermonların iyi değil zaten. Sakin olmalısın. Bebeğimiz de etkileniyor."
Gözlerimi açıp yorgunca ona bakarken o bana su uzatıyordu. Yavaşça içtim. Başımı omzuna yasladım. Yorgun hissediyordum. Hem de çok.
"Pamir doktoru çağırsak iyi olur."
Gaye ablanın dediği şey ile başımı tam iki yana sallıyacakken ona bile halimin olmadığı fark etmiştim.
"Hemen çağıralım. Feremonları daha da düzensizleşiyor."
Uyumak istiyordum sadece. Her şeyi unutmak istiyordum.
"Güzelim bana bak bakalım."
Başımı ona çevirip bakarken endişeli Pamir'i gördüm. Bana daha sıkı sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan'ın Meleği (Bitti)
Fantasy{Barmen bir Vita ile mafya bir Delta'nın hikayesi...} --------- (Haklar Vita'nın kadehinde saklıdır.)