Vegas'ın Gölgesi {Taekook}

XI |Oyun Başladı

"Beni sorgulamak için mi çağırdın?"dediğimde hafif gülmüştü.

"Öyle bir amacım olmadığını sende biliyorsun."

"Birşey anlatmak istemiyorum, birbirimizi o kadar tanımadık. Beni satmayacağını nereden bileceğim?"demiştim. Şüphelerimde haklıydım, bu zamana kadar kimseye kolay kolay güvenmemiştim.

"Haklısın, ben sana anlatırsam peki?"dediğinde güldüm.

"Lüzumu yok, nasıl bir aile olduğunuzu tahmin edebiliyorum."dedim, birşey demeden içmeye başladı.

Üçüncü klasik şarkıda bitince ses sistemine doğru ilerledim, yine efkarlı fakat daha iyi bir müzik açacaktım.

Those Eyes- New West

Havuzlu arka bahçe gözüme ilişince elimdeki bardakla bahçeye çıktım, sorgusuz bir şekilde beni takip etmişti. Havuzun yanında durduğumda tam karşıma geçmişti.

"Bugün neden beni öpmeye çalıştın?" Ve sonunda saatlerce aklımı kurcalayan soruyu sormayı başarmıştım. Bir süre düşündü, beni yanıtsız bıraktı.

Arkadan hafif hafif şarkının sesi duyulurken konuştu. "Sanırım sana kapılıyorum..."

Cause all of the small

things that you do...

Are what remind

me why ı feel for you...

Sessizliğimi ve şaşkınlığımı örten müzik bana yardım etmek ister gibiydi. Kimdi bu adam, nasıl çıkmıştı karşıma ve bu da neydi?

Bana kapıldığını söylüyordu.

"Ne sikim konuşuyorsun sen?" Tamam, bu sert tepkiyi bende beklemiyordum. Bir anda kaçmıştı ağzımdan.

"Hemen yanlış anlama küfürbaz katil, sana aşkımı falan itiraf etmedim."

"Aynı anlama gelmiyor mu?" Cahil olduğum tek konu bu olabilirdi.

"Hayır, eğer sana aşık olduğumu söylesem, ki değilim, o zaman kızabilirsin. Ama şuan sadece tavırların, hareketlerin, herşeyi başarabilmen gibi özelliklerin hoşuma gidiyor."

"Aşk değil yani."dediğimde havuza döndü ve içeceğinden bir yudum aldı.

"Aşk değil."dedi iç çekerek.

Bu çocuğu çözmek gerçekten zor olabiliyordu.

♧

Yazar"

Genç adamın süit ayakkabılarından gelen sesler çalışanların dönüp bir kere daha bakmasına sebep oluyordu.

O ise boynunu dik tutarak Bay Namjoon'un odasına ilerliyordu, genç kadınlar onun dedikodusunu yapmaya başlamıştı bile.

Ofisin önüne gelince durdu ve asistana baktı. "Bay Kim ile görüşeceğim."

"Randevunuz var mıydı efendim?"

"Hayır." Asistan kafasını sallayıp telefonu çaldırdı. "Efendim bir misafiriniz var," Kadın telefonu çekti kulağından. "Kim diyeyim,"

"Choi Yeonjun."

Genç adam sonunda odaya girebilmişti, Kim Namjoon koca cüssesiyle karşısındaydı. "Buyrun Bay Choi."

Yeonjun koltuğa oturdu. "Lafı uzatmayı hiç sevmem bayım, size bir teklifim var."

"Nedir?"

"Önceki günlerde şirketinizi sabote eden, Vegas'ın gölgesinde yaşayan iki katili bulmam karşılığında emirleri veren adamı bulmanızı istiyorum."