Zero"
Bu gece sondu.
Bu gece yaşamımın son gecesiydi.
O hastaneden nasıl çıktım bilmiyordum, ne haldeyim bilmiyordum, hiçbirşey düşünemiyordum.
Tek bildiğim şey ölmek istediğimdi, ölme arzusu zihnime dolmuşken birşey düşünmem imkansızdı.
Var oluşumun sebebi Lidya'ydı, onu korumak için yaşıyordum ben, onu yaşatmak için yaşıyordum.
Şimdi ne kalmıştı geriye?
O ölmüştü.
Bende ölmüştüm.
Nefes alıyor olabilirdim ama çoktan yok olmuştum ben, bu da çok acı vericiydi. "Kalbim acıyor."diye fısıldadığımda gözyaşlarım akmaya başlamıştı.
Sessizce ağlıyordum, tüm yaşanmışlıklara ağlıyordum. Bana acı veren herşey için ağlıyordum.
"Canım yanıyor, Tanrım al bu canı benden. İstemiyorum. Yaşamak istemiyorum. Kaybolmak istiyorum, evrende kaybolmak istiyorum."
Birkaç dakika boyunca çaresizce ağlamıştım sadece ve ben çaresizlikten nefret ederdim. Düşündüm, ne yapabileceğimi düşündüm.
Eğilip botumdaki silahı aldım, yapılabilecek en iyi şeydi ölmek. En azından şuanlık.
Yavaş hareketlerle emniyetini açtım silahın, sonra şakağıma dayadım. Derin bir nefes aldım sadece.
Yıllardır yapamadığım şeyi bu gece başaracaktım, bu gece benim son gecem olacaktı zaten.
Tetiğe yavaşça bastırdığımda benden başka bir silah sesi çıktı ve silah hızla elimden düştü.
Saniyeler içinde olan bu olay şaşkınlıkla arkama dönmeme sebep olmuştu. Taehyung koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı, karşılık vermeyince ise ayrıldı benden.
"Patlamadı, şükürler olsun."
"Ne yapıyorsun sen?"diye sorduğumda kaşlarını çattı. "Bana karışma hakkını kim verdi sana?!" Sesim beklediğimden de yüksek çıkmıştı.
"Jungkook, ne diyorsun sen?" Sessizce fısıldadığında bir adım geri çekildim.
"Neden engel oldun bana?" Kendimi dizginlemek zor olmuştu ama becermiştim. Taehyung olanlara inanmıyormuş gibi güldü ve saçlarını karıştırdı.
"Ölecektin!"diye bağırınca bir adım daha attım geriye. "Tanrı aşkına Jungkook ölecektin! Buna nasıl göz yummamı beklersin?!"
"Ben zaten öldüm Taehyung! Lidya öldü, bende öldüm! Yaşamak için bir sebebim kalmadı!"
"Ben,"diye fısıldadı. "Ben senin için yeterli bir sebep değil miyim Jungkook? Sen benim yaşam sebebimken ben senin sebebin olamadım mı? Sen gidince ben ne yapardım düşündün mü hiç?"
Düşünmemiştim.
"Lidya öldü Taehyung! Onu kurtaramadım!" Sorularını bir kenara bırakıp konuşmaya devam ettim. "Yaşayabilirdi! Benim yüzümden öldü!" Ve belki de benim için en acı olan cümleyi kurdum.
"Onu ben öldürdüm!"
Kollarını vücuduma sardı herşeyi bir kenara bırakarak. Kafamı göğsüne yaslayıp dinlenmek istedim sadece.
"Onu sen öldürmedin,"diye fısıldadı. "Sen onun kahramanısın." Gözyaşlarım daha fazla akmaya başlamıştı.
"Şunu söyleme, yalvarırım kahraman olduğumu savunma bana." Elini belime koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vegas'ın Gölgesi {Taekook}
FanfictionÜlkenin, hatta dünyanın her yerinde aranan Zero birgün V adında bir seri katille işbirliği yapar. Bu kitabın tüm hakları @hayatsizme hesabına aittir.