Hedefin peşinden ilerliyordum hızlıca, iki tane kapı gibi korumayı alt etmem gerekiyordu. Adamı asansöre bindirdiler ve bana doğru koşmaya başladılar.
"Yoongi asansör!"dediğimde asansöre binen salak adama acımıştım, asansör onun sonu olacaktı.
Yaklaşan adamlardan birinin yüzüne yumruğu geçirdiğimde tökezledi. Diğeri bana vuracakken eğilip arkasına geçtim ve arkadan sırtına tekme attım.
Az önce vurduğum adam ayaklanmış, kollarını boynuma dolamıştı, nefesim azalırken silahımı çıkardım ve adamın böbreğine sıktım. Acıyla geri çekilince bana gelmekte olan adama yine tekme vurdum.
Vurulan adam yerde kıvranırken diğerine kafa atıp yere düşürmüştüm, kalkmaya yeltendiği sırada cebimdeki bıçağı çıkardım ve boynuna sapladım.
Böbreğinden vurduğum adam hâlâ bana karşı koymak için hamle yapmıştı. Güçsüz yumruğunu kolayca savurdum ve kolunu ters çevirip boynunu kırdım.
Nefesimi düzenleyip asansörün önünde durdum. "Aç kapıyı Yoongi." Yoongi talimatımı dinleyip asansörün kapısını açmıştı.
Korkuyla yüzüme bakan adama gülümsedim. "Merhaba."diyip elimi salladığımda korkusunun büyüdüğünü hissettim. Yakasından tutup onu dışarı attığımda yerde korkuyla bana bakıyordu.
Koca katı etkisiz hale getirdiğim için işim kolaydı. Adam ayağa kalkıp bana saldırmaya başladığında şırınganın kapağını açtım. Yumruğundan eğilerek kurtulduğumda hızla arkasına geçtim ve iğneyi boynuna geçirip zehiri enjekte ettim.
Nefessiz kalmaya başlayan adam yere çöktü ve nefes almaya çalıştı, yavaş yavaş morarıyordu. "Biliyor musun küçük avım? Benim en sevmediğim şey kadınlara, özellikle de masum çocuklara dokunan insanlardır."
"Ve sen her ikisini de yaptın, benim sana geleceğimi bile bile yaptın." Nefesi tükenmiş yüzü kıpkırmızı olmuştu, bu nefessiz bıraktığı masum insanlar için büyük bir bedeldi.
En sonunda gözleri kapanmıştı, çöktüğüm yerden kalktım ve acil çıkış kapısından otoparka indim.
Motoruma atlayıp eve doğru sürmeye başladım. İki gündür aklımı kurcalayan bir mesele vardı ve artık canımı sıkmaya başlamıştı.
Kim Taehyung...
Aklımı kurcalıyor.
On iki dakika sekiz saniye sonra eve varmıştım, motoru garaja bıraktım ve duvara elimi yaslayıp açılmasını bekledim.
Sensörün ince sesi gelince kapı açıldı ve içeri girdim. Hızla üzerimdekilerden kurtulup depoda ateşe verdikten sonra banyoya girdim.
Belimdeki havluyu çözüp soğuk suyla duş almaya başladım. İyice temizlendikten sonra duştan çıktım ve yatak odama girdim.
Islak saçlarımı kurulayıp nemli bıraktım. Dolabımı açıp kıyafetlerime göz gezdirdiğimde rahat tavrımın dışına çıkarak saten siyah bir gömlek ve dar siyah pantolon giydim. Yine her zamanki traktör tekerleğini aratmayan botlarımı giydim, siyah uzun kabanımı üzerime geçirip evden çıktım.
Garaja indim ve Taehyung'unkine benzer olan Porche'me bindim. Vegas'ın yanına uğrayıp yeni bir cinayet almam gerekiyordu, bilmiyorum belki denize de açılabilirdim.
Işıklarda durduğumda son zamanlarda ki durgunluğumu düşünüyordum, asla enerjim yoktu, müzik bile dinleyemiyordum.
Nedenini bilmiyordum ama geçmeyen bir yorgunluk vardı üzerimde, canımı yakan bir yorgunluk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vegas'ın Gölgesi {Taekook}
FanfictionÜlkenin, hatta dünyanın her yerinde aranan Zero birgün V adında bir seri katille işbirliği yapar. Bu kitabın tüm hakları @hayatsizme hesabına aittir.