Kwan-ji ile olan oyunumuza Taehyung'da katılmıştı ve güzel vakit geçirmiştik. İkimizinde uzun zamandır bu kadar gerçekçi kahkaha attığını sanmıyordum.
Bir süre sonra üçüde salona girmişti, Jimin'in hazırladığı kahvaltı sayesinde doymuştum. Aslında bu kadar yemeye kusarım diye düşünüyordum ama öyle olmamıştı.
Masada oturup muhabbet ederken telefonuma bildirim geldi. Hyuna'dan mesaj vardı. Bir fotoğraf göndermişti, Dawn ile öpüşüyorlardı ve elini kameraya uzatıyordu Hyuna.
Evleniyorlardı.
Altına da; Bir hafta sonra bugün. Yazıyordu, düğün tarihi bile almışlardı. Kafamı kaldırdım. "Yoon," Yoongi'ye söylemiştim fakat tüm gözler bana dönmüştü. "Hyuna ve Dawn evleniyor."
"Ne?!" Tepki veren Yoongi değil de Hoseok olmuştu. O da tanıyor olmalıydı.
"Bir hafta sonra."dediğimde kafasını salladı Yoongi. "Güzel bir evlilik olsun."dedi.
"Toparlanın, birazdan çıkacağız."dedim ve televizyon izleyen Kwan-ji'nin yanına oturup saçlarını karıştırdım. "Buradan gitmek ister misin küçük?"
"Olur ama bizi bulmasınlar," Kollarını açtı. "Çok uzaklara gidelim." Kafamı salladım.
"Çok uzaklara gideceğiz."
"Gidelim!"
Kafasını omzuma yaslayıp biraz öyle kaldım. Bir anda Taehyung'un dudaklarını yanağımda hissedince kafamı arkaya yasladım.
"Napıyorsun ya çocuğun yanında?"demiştim. Gülümsedi. Çok güzel gülüyordu, her güldüğünde kirli bedenimde çiçekler açıyordu.
"Sevgilimi öpüyorum."
"Sevgili mi?" Benim niye haberim yoktu?
"Evet, sevgili." Cevap vereceğim sırada Jimin'in tiz sesini duydum. "Taehyung! Deri ceketim nerede?"
Taehyung gözlerini sıkıca yumduğunda Kwan-ji kıkırdadı. "Giydiğin ceket Jimin hyungun değil mi Tete?"
Gözlerini açıp kafasını salladı. "Aramızda kalsın."diye fısıldayınca bağırdım.
"Üstünde!"diye bağırınca Taehyung bana baktı. Gülümsedim. "Benimle aranda değildi." Jimin içeriden geldi ve Taehyung'un yanında durdu.
"Alayım."dedi ve elini uzattı. Taehyung oflayarak çıkardı. "Küçük gelmişti zaten."dediğinde Kwan-ji kulağıma yaklaştı.
"Bana da alabilir miyiz? Hep deri bir ceketim olsun isterdim de." Bilmiyorum o an nasıl baktım çocuğa fakat tüm hayatım, çocukluğum gözümün önünden geçti.
"Alacağım, istediğin herşeyi alacağım. Yeter ki mutlu ol küçük."
"Teşekkür ederim, hyung."
Gözlerimi kaçırdım, bu çocuk bana fazlasıyla acı veriyordu.
♧
Sıkıcı bir uçak yolculuğundan sonra eve dönmüştüm. Taehyung ve Kwan-ji peşime takılmıştı. "Sen çocuğa yemek hazırla, duş alıp geliyorum."
Taehyung kafasını sallayınca odaya girdim, hızlıca soğuk bir duş aldım ve bornozu giyinip çıktım.
Hızlıca üzerime bol siyah sweat ve siyah eşofman giyip odadan çıktım. Lidya'nın yanına uğramam gerekiyordu.
Havluyu alıp saçımı kurulayarak mutfağa girdim. Beraber oturmuş yemek yiyorlardı. Masaya oturduğumda Taehyung önüme bir tabak bıraktı. "Bu senin, çok az yemek yediğini fark ettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vegas'ın Gölgesi {Taekook}
FanfictionÜlkenin, hatta dünyanın her yerinde aranan Zero birgün V adında bir seri katille işbirliği yapar. Bu kitabın tüm hakları @hayatsizme hesabına aittir.