"yaz yaz bitmez, ömrüm yetmez. Anlat şarkı anlat son kez."
Simge - Prens ve prensesGülüşün dünyaya bedel..
— Çağrı'dan Zeynep'e <3.
Senin saçlarından açan papatyalar sarsa tüm dünyayı, tüm gezegende bahar olurdu.
Zeynep pov's
Çatala taktığım zeytin diliminden bir parça ağzıma aldım, her zamanki ilk başta gelen iğrenme ile midem bulanmıştı. Her kahvaltıya başlayışımda böyle olmaya başlamıştım, acayip bir mide bulantısı ve ardından kusma nöbetleri beni karşılıyordu."Zeyno, diyorum ki Vefa'nın doğum günü için bir şeyler planlayalım."
-olur olur, dedim gözlerimi hala diktiğim beyaz ve pembe çiçek desenli kahvaltı tabağına bakarak. "Ne olur olur? neredesin sen(!)" dedi Ali fikri ile ilgilenmediğimi görünce, kafamı iki yana salladım ve gözlerimi hipnoz olduğum yerden ayırıp Ali'ye döndüm.
-Çağrı'da aklım ya, en son iyiydi ama biliyorum içten içe hala üzgün, dedim.Evet aramız düzelmişti, daha doğrusu ben düşünmeden tereddüt etmeden Batuhan'ı engelledim ve böylelikle Çağrı'nın içi bir nebze daha iyi oldu, ama sonradan beni Ali, Sinan ve Vefa'ya çocuklarıymışım gibi emanet etti. Artık mahallede dahi bir yere onlardan biri ile gidiyordum ki Batuhan yanıma uğrayamasın.
Günümün geri kalanlarında da Çağrı ya da Ege ve Berk ileydim, kızlarla da yalnızca evde buluşarak vakit geçirir olmuştum çünkü kızların da önünü kesebilir ve arıza çıkarabilirdi. Aslında Hazal kuzeninin böyle biri olmadığını defalarca kez anlatmaya çalıştı ancak sevgilim olduğunu bilmesine rağmen bana yazdığı mesajları gösterdiğimde oda bunun hesabını soracağını söyleyerek bize hak vermişti.
"Sana güvenmiyor mu? neden hala kafasında ki?" dedi Arap, ağzına bir peynir dilimi atarak. Nasıl anlatabilirdim ben onlara Çağrı ile aramdaki tarifsiz bağı. Bilmiyordum.
Anlatmam doğru'mu onu da bilmiyordum, sonuçta her ilişkinin kuralları ve anlaşma tarzları ayrıdır ve Çağrı ile benim ki bambaşka ki bizim geçmişte arkadaş olmamız da cabası.
O bana güveniyor elbette ama değişik bir anlaşma şeklimiz var işte bu garip.Bizimkisi siyah beyaz bir aşk hikayesi'ydi.
-O duygusal biri ne kadar ters yönü pis olsada o yüzden bu olaya tepkileri gayet normaldi, dedim. Açıklayacak başka bir şekil bulamamıştım sanki ama umurumda değildi şuan da masadakiler inanmıştı ya o yeterdi.
Bitmek üzere olan çayımdan bir yudum daha aldım ve tamamen sıfırladım.Bu yüzden çay katmak için ayağa kalktım ve mutfağa doğru gitmek üzere salondan çıktım, her mutfağa bir adımım da kulağıma dolaşan o sesler daha da artıyordu, Bilalim ya Zeyno öğrenirse, Öğrenmez gülüm sen endişelenme,
mutfağa girdiğimde birbirlerine oldukça samimice sarılan Bilal abi ve annemi görmüştüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friends love | ZeyÇağ
Fanfiction- Sence aşkımız acılarımızı örtmeye, yaralarımızı sarmaya yeter mi dersin? Çağrı Koçak'tan Zeynep Sarı'ya...