B.D.A | 1

557 28 3
                                    

Seni izlerken fark etmemişim ki ben üşüdüğümü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seni izlerken fark etmemişim ki ben üşüdüğümü...

❄️

------------------------------------------------------------------------------

Soğuk bir kış gelip çatmıştı çoktan. Ağaçlar yapraklarını dökmüş, çırılçıplak kalmıştı. Rüzgarın uyguladığı kuvvetle sallanan dallar, her an kırılacak hissiyatı verirken yüreğime, adımlarım üniversitenin kış olmasına rağmen bile hâla dolup taşan bahçesini turluyordu.

Rüzgar saçlarımı arkaya doğru savururken verdiği hissiyata kaptırdım kendimi. Fazla iyi hissettiriyordu ama bu iyi hissedişimin aslında iyi hissettirmediğini fısıldıyordu kalbim beynime.

Her defasında olduğu gibi yine ve yine kalbim 'bu doğru değil, yanlış davranıyorsun farkına var artık' diyerek haykırıyordu beynime. Beynim ise hiçbir haykırışa kulak asmayarak duymamazlıktan geliyordu kalbimi.

Gözlerim bahçeyi turladığı zaman banklardan birine oturmuş bir şekilde kitap okuduğu bedene değdiğinde adımlarım durdu. Gözlerim uzun bir süredir görmek istediği manzaraya kavuşmuştu nihayetinde. Öylece yolun ortasında dikilmiş ona bakıyordum fakat o her zamanki gibi bir kere bile de olsa hayran olduğum ela gözlerini kaldırıp bakmamıştı bana.

Üniversitede çoğu erkek tarafından beğenilen bir güzelliğe sahiptim. Uzun ve dalgalı kahverengi saçlarımdan tutun karamel rengi gözlerim ve kıvrımlı kirpiklerime kadar süslüyordu beni her bir fiziksel özelliğim. Erkekler tarafından beğeniliyor olmam hoşuma giden bir hadise değildi. Herkesin beni beğenmesi hoşuma gitmiyordu aksine fazla rahatsızlık vericiydi.

Bu rahatsızlık edicilik yüzünden midir bilinmez bir kere dahi sevgilim olmamıştı hatta ve hatta erkek kardeşim ve babam dışında herhangi bir erkekle keyfiye iletişim kurduğum bile söylenemezdi.

Ta ki onu görüp kalbimi bağladığım ana dek...

Onunla bir kere bile olsa konuşmak için verdiğim çabalar sonucuna ulaşamıyordu bir türlü. Nedeni ise tamamiyle kendisinde bulunmaktaydı. Hakikatinde yürürken bile gözlerini yerden kaldırmıyordu. Beni görmesini istemem saçmalığın daniskasıydı belki de.

Koskoca üniversitede yalnızca adının Selim olduğunu bildiğim arkadaşıyla konuşuyordu. Kendisiyle ilgili bildiklerim maalesef bunlarla sınırlıyken hakkında daha da çok şey öğrenerek ona yakınlaşmak istiyordum. Ama beni durduran birşey vardı...

Kalbim.

Kalbim çoğunlukla gösterdiği tutumu yine elinden bırakmıyor engel oluyordu ona yaklaşmama. Sanki dile gelip 'bu yanlış, daha fazla yanlış yapma' diyordu.

Olduğum yerden bir milim dahi kımıldamamışken oturduğu banktan kalkıp gözlerini yerden bir an bile ayırmadan geçip gitmişti yanımdan. Esen rüzgarın taşıdığı kokusu burnuma dolduğunda yumdum gözlerimi.

Bana Dinimizi Anlat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin