B.D.A | 14

171 15 1
                                    


Selamünaleyküm pek değerli okuyucularım..

Epeyce bir zamanın ardından nihayet sizlerle buluştuk. Sınav senem olduğu için buralara pek uğramaz oldum, farkındayım.  Şunun şurasında epeyce az bir zaman kaldı sınava. Gün geçtikçe stres oluyor ve hâla daha attığım adımlarımın geriye doğru olduğu hissiyatı kaplıyor içimi.

Her neyse.. Şimdi bunları boş verelim ve  özlediğinizi düşündüğüm Ahsen ile Araf ile sizleri baş başa bırakayım.

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum..

İyi okumalar dilerim 💗


❄️





Odağımı bozmuştu. Tıpkı kalp ritimlerimi bozduğu gibi...

-------------------------------

(Araf Aydemir'in anlatımıyla...)

"Ahsen Demir..."

Bir ismi dile getirmek bile kalbimizi bozguna  uğratabilir miydi? Bocalatabilir miydi bütün benliğimizi bir anda? Pekala yapabilirdi. Kalp birini sevdiğinde o kişiden gördüğü en ufak bir hamleyi bile deve yapabiliyordu. Kalbim bütün benliğiyle severken Ahsen'i, bocalatıyordu bedenimin herbir uzvunu.

Yatağımın üzerinde uzanmıştım kollarımı iki yana açarak. Bakışlarım beyaz tavanda oyalanırken kalbimi ve beynimi oyalayan bir Ahsen Demir vardı. Onun hakkında öğrendiklerim bir yandan beni sevindirse de öteki yandan üzüyordu. Hakikatinde kimse doğru yolu seçti diye dayak yemezdi ama o yemişti.

Ahsen iki gün evvel ailesine aldığı kararı bildirmek için yol almıştı. Kübra'dan duyduğum kadarıyla epey heyecan yüklüydü bedeninde lakin bu heyecanın yerine daha ağır bir yük olan hüzün yüklenmişti omuzlarına.Ablamın anlattıklarını dinlerken tepkisiz kalmak için çok uğraşmıştım çünkü kendimi biliyordum. Gösterdiğim tepkiler ardı ardına kesilmeden gelirdi ve bunun sonu nasıl biterdi hiç fikrim yoktu.

"Delirdi mi acaba," diye sorduğunda Kübra kapının pervazına ablam ile beraber yaslanmış, beni incelediklerini fark etmiştim. Bunu onlara çaktıracak halim yoktu elbet. O yüzden tavanımı gülümseyerek izlemeye devam etmiştim. Hakikatinde tavan Ahsen'in simasının şeklini almıştı.

Durun bir saniye... Ne?

"Tövbe estağfurullah! Ağzından yel alsın Kübra."

"Ama abla baksana pişmiş kelle gibi sırıtarak tavanı izliyor." Kulak kıvrımlarımda dolaşan seslere daha fazla kayıtsız kalamayarak kahkaha atıp bakışlarımı ikiliye çevirdim.

"Aha, bize bakıyor. Yedik naneyi," diyerek koştur koştur ablamın da bileğinden tutarak uzaklaştılar konumlarından. Bu hallerine kıkırdayarak bakışlarımı tekrar tavana çevirdiğim esnada odada yankı yapan tanıdık sesle beraber yerimden fırlayarak telefonumu elime aldım.

Mesajı Ahsen'den beklerken Selim olduğunu görmemle yüzüme yumruk yemiş gibi hissettim. Hayır yani Ahsen islamla tanışalı daha da dikkat eder olmuştu herşeye, ne diye ondan mesaj bekliyordum ki!

Selim : Yengem üniversiteye gelmiş.

Selim : Sanırım kaydını sildirecek.

Okuduklarımla adeta şoka girmiştim. Ahsen o hâlde üniversiteye giderse bazıları tarafından hor görülebilir hatta ve hatta zorbalığa bile uğrayabilirdi. Hakikatinde kendisi açıkken bile giyinişine dikkat ediyor diye eleştiriliyordu şimdi ise çarşaf ile gitmesi hiç iyi olmazdı. Bir saniye bile bekleme gereği duymadan odamdan ceketimi alarak fırlamamla ayakkabılıkta asılan arabamın anahtarını alıp evden ayrılmam bir olmuştu.

Bana Dinimizi Anlat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin