O güzel gözleri herşeyi görüyordu da bir tek kendisine bakan gözlerin aşkla ışıldayışını görmüyordu.
~
Bedenim camdan aşağıya süzülüyordu.
Evet. Süzülüyordum daha doğrusu düşüyordum!
Ölümü hiç bu kadar yakınımda hissetmemişken şimdi bu denli burun buruna olmam dudaklarımı kıpırdatarak şehadet getirmeye itmişti beni. Ölümden korkuyor değildim elbette ki. En güzele gidecek olmam beni korkutmazdı. Hatta tam aksine sevindirirdi lâkin bedenimin hissettiği bu duygu karmaşası beni bocalatıyordu. Bedenim gerilen bir kumaşın üzerine güvenle iniş yaptığında bakışlarım gökyüzüne sabitlenmişti. Gözbebeklerimi hareket ettirdiğimde görüş alanıma giren kişilerle gülümsedim. Adem ile Araf camdan başlarını uzatmış bana bakıyorlardı. Araf ile gözlerimiz kesiştiğinde bir an dahi bekleme gereksinimi duymadan camdan geri çekildiğinde kaşlarımı çattım. Yukarıdan yükselen inleme sesleriyle kendime gelerek ayaklandığımda etraftakilerin endişeli bakışları üzerimdeydi.
"İyi misin, bacım?" İşittiğim sual üzerine bakışlarımı polis üniformalı kişiye çevirip başımı salladım. İyiydim. Az önce camdan düşüşümü saymazsak enteresan bir durumum yoktu. Gerçi camdan düşmek de öyle çok enteresan bir olay değildi, değil mi?
Üzerimi düzeltirken kollarımın üzerinde hissettiğim el bedenimi döndürdüğünde karşımda gördüğüm bedene gülümser gülümsemez kolları sıkıca dolandı bedenime ve "Çok korktum... Sana birşey olacak diye korkudan geberdim," dedi sesi. Elimle sırtını sıvazladım. Şuan kollarının arasındaydım ve korkacak birşey de yoktu. İyiydim, iyiydi. Herşey yolundaydı.
"Korkmana gerek yok. Bak iyiyim," diyerek geri çekilmeye yeltendiğimde kolları daha da sıkılaştı ve engelledi bedenlerimizin ayrılmasını. "Bundan sonra kollarımın arasından sakın ayrılma. Her an seni kaybedecekmişim gibi hissetmeye başladım ve bu benim hoşuma gitmiyor."
"Merak etme Araf, benim yerim tam da burası. Ayrılmam."
"Az önce göklerde kartal gibiydin ama," diyerek kahkaha atan Adem varlığını hatırlattığında kıkırdayarak ayrıldım Araf'tan istemeye istemeye.
"Göklerde kartal gibiiiyydiiim," diyerek kanat misali açtığı kollarıyla beni saran Adem ortamın atmosferini bir anda değiştirmeyi başarmıştı. Güvende hissettiğim bir diğer yer işte burasıydı. Kardeşimin sıcacık saran kolları...
"Şimdi ne yapacağız?"
"Yapacak birşey yok. Sadece senin şuradaki komisere ifade vermen gerekiyor," diyen Araf sualimi yanıtladığında başımı salladım. Adem'in kolları arasındaki konumumu korurken bir yandan da komisere doğru yürüyordum. Komiserin yanına ulaştığım vakit Adem'in kolları arasından çıkarak omurgamı dikleştirdim ve boğazımı temizledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Dinimizi Anlat
SpiritualKalbinin çizdiği haritada adımlamaya başlayan, Ahsen Demir... İslam yolunda adımlarını sürdürür ve nihayetinde islam ile buluşur.