Lunaparka gittiğimiz günün üstünden 1 hafta geçmişti. O günlerde hep Boralarda kalmıştık. Birkaç kez eve girmeyi denemiştim. Yıllardır tek başıma yaşadığım evime... Ancak cesaret edememiştim. O anlar geliyordu gözlerimin önüne. Babamın...Kendi öz babamın canice bana yaşattığı eziyet , işkence...Bugün tekrar deneyecektim. Okul çıkışındaydık. Meriçleri bekliyorduk. Bu bir hafta boyunca Kunt ile konuşmaya devam ediyorduk. Dönme dolapta yaşadığımız o özel an hakkında hiç konuşmamıştık. Sözleşmişiz gibi ikimiz de o günden bahsetmiyorduk.
" Naber gençlik ? "
Gelen sesin ardından aniden omzumda bir kol hissetmiştim. Canım Meriç. Konuşmak istedikleri önemli bir konu olduğunu söylemiş ve çıkışta beklememizi istemişlerdi.
" Nasıl olduğumuz konuşacağınız şeye bağlı," elleri bağlı konuşan Poyraz cümlesini bitirir bitirmez iki yana kollarını açarak isyan edercesine konuşmaya devam etti , " Öyle resmî söylediniz ki aşırı gerildim oğlum. Şöyle ciddi konuşmayın."
Haklı. Ben de çok gerilmiştim.
Şafak...Ya okuldan gidiyorlarsa ?
Hayır ! Sakın !
Saçmalama !
" Sakin olun. Gerilecek bir şey yok."
Mantıklı Gediz kardeşimiz olaya el atmıştı.
" Konu ne kardeşim?"
Boranın sorusuna cevap vermek için birkaç saniye beklemişlerdi.
" Bizi yanlış anlamanızı istemiyoruz. Ama çok içimizden gelen bir şeyi yapmak istiyoruz."
Bora merak ederek kaşlarını çattı. " Nedir o ?"
" Şimdi şöyle ki... Şu son bir ayımız çok hareketli geçti. Sizin de işe yeni ve neden girdiğinizi biliyoruz. Şafağın da ihtiyacı olmasına rağmen az maaş almak zorunda kaldığını biliyoruz. "
Gedizin başladığı konuşmayı Kunt devralmıştı.
" Bundan dolayı kazandığımız miktarı ikinize vermek istiyoruz. Bora'yla sana," deyip bana bakmıştı. " Bizim zaten ihtiyacımız yok rahat olun , saçma düşüncelere kapılmayın ve itiraz etmeyin."
Şok olmuş gözlerle Kunta bakıyordum. O da bana bakıyordu. Reddetmememi istercesine gözleriyle yalvarıyordu. Gözlerim dolmaya başlıyordu. Kısaca gözlerimi hepsinde gezdirdim. Hepsi bir Boraya bir bana bakıyordu.
" O sizin emeğiniz."
Zar zor çıkan sesimle bu kadarını söyleyebilmiştim. Kendimi zorluyordum ağlamamak için...
Bir insanın size değer verdiğini hissetmek bambaşka bir şeydi. Aileniz dışında bir insanın sizi önemsediğini hissetmek ve o insanın , insanların sizin aileniz olmaya başlaması...
Bora'ya çevirmiştim kafamı. Dişlerini sıktığı belli oluyordu. Ağlamamaya çalışıyordu. Herkes biliyordu ki biz ikimizin bu paraya ihtiyacı vardı.
" Nolur oğlum geri çevirmeyin."
" Sanki çevirseler tamam vermiyoruz mu diyeceğiz gerizekalı ? "
Meriç ve Eray tartışmaya başlamışlardı bile. Ufak bir tebessüm oluşturmuştu yüzümüzde bu an.
" Çalmayın lan rolümüzü , pezevenkler ! "
Poyraz !
" Lan gizli gizli bizi mi izlediniz amına koyayım ! "
Bulut !
Tartışmaya gireceklerdi ki , " Tamam ! " diye uyardı Bora.
" Lütfen oğlum. Empati kurun. Siz olsanız yapardınız , eminiz. Biz de birer dost , birer aile olduk. Kardeşiz biz... Kardeşlerin yardımı geri çevrilmez. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peri Kızı / Texting
Teen FictionBilinmeyen Numara : Gözünle bakarsan bulamazsın , kalbinle bakmayı dene peri kızı... ‼️ İlk bölümler acemice yazılmıştır. İlerleyen bölümlerde daha iyi bir hale gelmiştir. ‼️