6. Bölüm

139 8 7
                                    



Kantine yürürken önüme yanından geçtiğim kapıdan Meriç'in atlamasıyla olduğum yerde zıpladım.

Elim kalbimde Meriçe sinirle bakarken mahçup bir gülümsemeyle baktı bana.

" Oğlum , ne yapıyorsun ya , ödüm bir şeylerime karıştı."

" Küfür de etmiyor bu kız arkadaş," deyip sesini biraz yükselterek, " Aloo! Küfür et biraz küfür küfür , bir zararı yok. Denendi , onaylandı," deyip yüzüme ayıplarcasına baktı.

Bende aynı bakışı atıp kafamı ' he he ' anlamında salladım.

" Evet , neden önüme kanguru gibi sıçrayıp yüreğimi ağzıma getirdiğinizi sorabilir miyim acaba Meriç bey," gözlerimi açıp kafamı hafifçe sağa eğerek yönelttiğim soruyla ' sen iflah olmazsın ' bakışını atıp kafasını sağa sola sallamaya başladı.

" Kız kibarlıktan ölecek aga , yok böyle bir şey," diye mırıldandı yakınırcasına. Ona olan bakışlarımı görünce toparlandı ve zahmet edip sonunda konuya girdi.

" Şafak'cığım , canım arkadaşım , sana bir şey soracaktım," dediğinde yüzünde hafiften utangaç bir gülümseme görür gibi oldum. Kaşlarımı merak ederek kaldırdığımda devam etti, " İki gün sonra akşam okulda kendi aramızda basketbol maçı yapacağız da," deyip elini ensesine atarak kaşımaya başladı, " sen de gelir misin diyecektim."

Meriçle ne uzak bir arkadaşlık ilişkimiz vardı ne de yakın.

Kafamda tartıp biçtim ve düşünür gibi gözlerimi kısıp kafamı hafifçe yukarı kaldırdım.

Dudaklarımı büzüp, " Olabilir aslında. Bizimkilere de sorarım , onlar da gelir büyük ihtimalle. Ne kadar çok insan o kadar motivasyon," deyip yarım bi gülüş attım.

Rahatladığını gösteren bir nefes verdi, " Hay Allah'ına kurban senin be," dediğinde şaşkınca bir gülüş attım. Deli çocuktu Meriç , seviyordum.

1.87 boylarında , zayıf ama hafif kaslı , kumral saçlara ve kahve gözlere sahip biriydi. Okula ilk geldiğimizde sınıftan bizimle ilk samimi olanlar Meriç ve Eraydı.

Eray , Meriçlerin arkadaş grubundan , grubun bir diğer deli üyesiydi.

" Yani...Doğru söylüyorsun. Sevindirdin kız beni , sağolasın. O zaman iki gün sonra , akşam , bekliyoruz."

Dediğinde kafamı salladım ve vedalaşıp yanından ayrıldım.

Basketbol takımında Meriçlerin grubunun tamamı vardı. Yani ; Meriç , Eray , Kunt ve Gediz.

Onun dışında sınıftan Sarp,İlyas,Samet ve Berk dörtlüsü de vardı.

Biraz gıcık tipler olsa da iyi oynuyorlardı.

Adımlarımı kantine yönlendirdiğimde bizimkileri duvar kenarında gördüm. Oturduğumda direkt konuya girdim.

" Gençler , iki gün sonraki basketbol maçına davetliyiz , haberiniz olsun," dediğimde Bulut , " Dur tahmin edeyim , Meriç değil mi," dediğinde sırıtıp kafamı salladım.

" Gevşek herif," deyip hafif sırıttı Poyraz.

Bugün daha iyi görünüyordu. Konuştuğumuz günün üstünden iki gün geçmişti. Abisinden hala bir haber yoktu ama en azından artık kendini kötü ihtimallerde boğmuyordu.

Bugün bana yatıya gelecekti. Biraz kafasını dağıtması ve o evden , o insanlardan uzaklaşması gerekiyordu. Akşam Bulutlar misafirliğe gideceği , Bora da yetiştirmesi gereken bir ödevi olduğunu söylediğinde gelemeyeceklerini belirtmişlerdi.

Peri Kızı / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin