4. Bölüm

113 7 6
                                    




Bir pazar günü eğlencesi nedir bilir misiniz?

Götünüz donarken parkta arkadaşlarınızla çekirdek kola yapmak. Aslında kola dediğime bakmayın ben ice tea içiyorum.

" Bu fikri kim ortaya attı," diye sinirle soran Bora'ya , Poyraz cevap verdi, " Hadi ama , senin de bu aktiviteyi sevdiğini biliyoruz sert çocuk."

" Sevdiğim doğru ama bir yerlerim donarken değil."

" Amma mızmızlandın ha," Buluttan da cevap gecikmemişti.

Bora tam ağzını açmış sinirle bir şey söyleyecekken araya girme ihtiyacı hissettim, 
" Aman ne konuştunuz ya," Bora'ya dönerek,
" Gülüm çıkmışız artık. Hem ne kadar saçma bulsan da bizimle saçmalamayı seviyorsun , kabul et," dediğimde Boranın bakışları yumuşadı , yüzüne sıcak bir gülümseme yerleşti.

" Tamam lan , tamam," deyip elini omzuma atıp kendine yasladı. Gülümseyerek çekirdeğimi çitlemeye devam ettim. Bir avuç daha doldurup Bora'ya uzattım. Gülümseyip başını iki yana sallayarak aldı. Uzanıp içeceğimden birkaç yudum aldıktan sonra geri yanıma koydu.

...

Temizlik ve duştan sonra gelen yorgunlukla harmanlanmış mayışmayla birlikte yatağıma attım kendimi. Boş boş tavana bakıyordum. Düşünüyordum.

Bilinmeyene bir şans vermek istiyordum. En azından gerçekten seven biriyse haksızlık yapmamış olurdum. Zaten bu durumlarda dikkatli davranıyordum , sonuçta insanların duygularını incitmek istemem. Ama son yaşadığım olaydan sonra bu dikkatliliğim kat kat arttı.

Telefonumu elime alarak bilinmeyene yazmaya başladım.

Umarım doğru bir karar vermişizdir...

Siz: Pekala , kendini kanıtlaman için bir şans vermek istiyorum.

En azından duyguları gerçekse saçma sapan bir şey yapıp incitmemiş olurum.

Kanıtlamasına ne gerek var , diyebilirsiniz. Salla gitsin,  diyebilirsiniz. Ama öyle olmuyor. Bu , onu incitmekten başka bir işe yaramaz.

Hep söyledim , tekrar söylüyorum. İnsanları incitmek istemiyorum. Özellikle konu en saf duygular olunca...

...

Sonraki gün sabah kalktığımda hala bir mesaj olmadığını fark ettim. En son mesajı attıktan iki dakika sonra görüldü yemiştim ve uzun bir süre çevrimiçi kalmıştı.

Cevap yazdığımda eli ayağına dolaşan çocuk şimdi kendini camdan atmış olmasın?

Tövbe ! Çokça tövbe !

Bir yandan yazmayı düşünüyor bir yandan onun yazmasını bekliyordum.

Dayanamayıp yazdım.

Siz: Günaydın

Siz: Cevap yazınca elin ayağına dolandığından şimdi de kendini camdan atmış olmandan şüpheleniyorum...

Bunu yazdım , evet. Çünkü hem takılıp onu sakinleştirmek istiyordum hem de hala çevrimiçiydi. Ayrıca mesajı atar atmaz görüldü olmuştu.

Umarım gece uyumuştur.

Bilinmeyen Numara: Oha

Bilinmeyen Numara: Bir saniye

Bilinmeyen Numara: Ben sana yazmadan sen bana mı yazdın

Bilinmeyen Numara: SEN BNAE GIAYDIN NU YASDIN

Bilinmeyen Numara: BEN YAZSIAMD SEN BENS MI YSUDN

Siz: Rica etsem bir Türkçe meali gelir mi ?

Bilinmeyen Numara: Şakacı şey seni :)

Bilinmeyen Numara: Şans verdin :)))

Bilinmeyen Numara: Bana bir şans verdin :)))))))

Bilinmeyen Numara: Teşekkür ederim :)

Bilinmeyen Numara: :))))))))))))))

Siz: Sakin ol :)

Bilinmeyen Numara: yopma zelım...

Deli ya...

____

Selamın aleyküm millet !

Ne düşünüyorsunuz bizim kızın oğlana şans verme konusunda ?

Boranın sert ama tatlı halleri...

Hayde bakalım , şans da verildiğine göre başlasın maceramız !

Çokça kalp annem !

Peri Kızı / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin