SELAMM
Ben Ayça. Ayça Bilgen. İstanbul'da annem ile birlikte yaşıyoruz. 21 yaşındayım. Babam küçükken bizi terk etti. Ben çalışmıyorum. Annem küçük bir kafede çalışıyor. Bide benim en yakın arkadaşım Işık var. Işık benim her şeyim. Ama maalesef o köyde yaşamak zorunda, sadece arada buraya geliyor. Yaşadığı köyde babaannemde yaşıyor. Köye daha önce hiç gitmedim, sadece annem bir kere beni bebekken götürmüş o kadar. Arada babaannem geliyordu buraya ama 2 aydır gelmiyor.
Sabah yine sıcacık yatağımdan kalkıp lavaboya gittim. Rutin işleri halledip aşağı annemin yanına indim. Annem işten ayrılmak başka bir işe girmek istiyordu. Bende itiraz etmedim. Hemen yanağına öpücük kondurup kahvaltı masasına oturdum. Karnımı doyurduktan annemden izin alıp kimsenin bilmediği yerime gittim. Çok güzel bir yerdi. Deniz manzarası, bütün İstanbul ayağının altında resmen. Bu huzuru bozan çalan telefonumdu. Telefonu cebimden çıkarıp kimin aradığına baktım. Babaannem arıyordu. Telefonu açıp kulağıma koydum.
''Alo babaanne''
Dedim.
''Anam kınalı kuzum benim çok özledim yavrum ben seni ya''
Dedi. Bende gülerek cevap verdim.
''Söyle bakalım Nurgül sultan''
Babaannem bir süre sessiz kalıp
''Kızım 1 aylığına yanıma gelseniz anan ile birlikte. Bana bakın yoruldum vallahi, hem ananıda özledim''
Dedi. Ben biraz düşündükten sonra gitmeye karar verdim. Babaannem bunu duyunca çok sevindi. Hemen eve gidip annem ile konuştum. Annemde onay verince hemen bavulları yapmaya başladık. Ben geleceğimizi Işık'a söylemedim. Annem ile hazır olunca evden çıkıp garaja yürüyerek geldik. Hemen minibüse binip adamı beklemeye başladık. Adam gelince yola koyulduk.
Uzun süren yolculuğun ardından Köye gelmiştik. Ben karşıdan koşarak gelen Işık'ı görünce çok şaşırmadım. Çünkü babaannemin bütün köye haber verdiğini düşünüyordum zaten. Işık koşarak yanıma gelip sarıldı, ardından anneme dönüp sarıldı. Sonra bavulumuzdan birer tane ellerine alıp yola koyulduk. Babaannem evinin önüne gelince içeri geçtik. Babaannem bizi görünce öpüp kokladı. Anneme çok düşkünlüğü vardı. Işık çalan telefonu ile sobalı yerden ayrılıp bahçeye çıktı.
Işık sevinç çığlıkları ile içeri geldi. Annem
''Ne oldu kuzum''
Dedi. Işık o kadar mutluydu ki annemin sorusuna 3 dakika sonra filan cevap verdi.
''Ay Meryem teyze şimdi annem aradı abin geliyor 1 aylık izne çıkmış dedi bana, çok mutluyum."
Işık'a sarıldım. Onun adına çok sevinmiştim. Çünkü Işık'ın (daha önce hiç görmediğim abisine) çok düşkündü. Işık hemen bizi alıp evlerine götürdü. Aradan baya zaman geçti. Biz yemekleri hazırlamıştık. Şimdi tatlı yapıyorduk. Annem , Zehra teyze(Işık'ın ve abisinin annesi) ve babaannem ile oturmuş dedikodu yapıyorlardı. Zehra teyze yemeğe bütün köyü çağırmış ve ne yazık ki Yaren de geliyordu. Ben size Yaren'i demedim dimi. Bakın şimdi
Bu kızın Işık ile bana anlamadığım bir düşmanlığı var. Bizimde ona tabi. Neyse. Bir süre sonra bütün misafirler gelmişti. Şimdi sıra Işık'ın abisini beklemeye geldi. Ben Işık'ın yanına oturdum. Abisinin adını bile bilmiyordum.
''Işık bana abini anlat adını bile bilmiyorum'' Dedim.
Işık bana imalı imalı sırıtarak soruma cevap verdi.
''Bak şimdi abim Efe. Efe Akay. 25 yaşında. Tabi siz gelince daha iyi tanışırsınız'' dedi.
Kafamı olumlu anlamda salladım. Otururken annem ayaklanıp yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ UMUT
Teen FictionBir kız annesi ile İstanbul'da yaşar. Kızın İstanbul'da hiç arkadaşı yoktur. En yakın arkadaşı köyde yaşıyordur. Bir gün kız yine kafasını dinlemeye giderken telefonu çalar. Arayan kişi babaanesi Nurgül'dür. Kız telefonu hemen açar. Babaanesi kızın...