Bir kız annesi ile İstanbul'da yaşar. Kızın İstanbul'da hiç arkadaşı yoktur. En yakın arkadaşı köyde yaşıyordur.
Bir gün kız yine kafasını dinlemeye giderken telefonu çalar. Arayan kişi babaanesi Nurgül'dür. Kız telefonu hemen açar.
Babaanesi kızın...
Efe ile iki aydır görüşmüyoruz. Yolda çok karşılaştık, ama hiç konuşmadık. İki ay içinde her şey oldu. Buradaki sağlık ocağında doktorluğa başladım. Işık'ta kliniğini açtı. Her gün soruyorum Işık'a Efe'yi. ''Onun senden kalır bir farkı yok'' Diyor. Şimdi kıyafetlerimi giymiş
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sağlık ocağına gidiyordum. Aa biliyor musunuz ben parmağımdan hala yüzüğü çıkartmadım. Çünkü o bana veya ben ona geri gidecem.
Sağlık ocağına geldiğime ceketimi çıkartıp beyaz önlüğümü giydim. Efe'yi şu son 1 haftadır göremiyordum ama. O beni çok korkutuyordu. İçeri giren hastam ile odağımı ona verdim.
Sonunda sağlık ocağında işim bitmiş ve eve doğru yürüyordum. Telefonuma bildirim gelince çıkartıp baktım
IŞIK: Seninki burada, göreve gidecekmiş, son bir kere gör.
Diyordu. Ben tebessüm ederek kliniğe doğru gitmeye başladım. Önüne geldiğimde kapıyı hafif açıp içeri girdim. Sağımda çok güzel kuşlar vardı. Tebessüm ederek Işık'ın yanına gitmeye başladım. 2 Ay sonunda ilk defa sesini duydum onun.
''Abicim dedikodu dinlemeye gelmedim ben buraya'' Dedi.
Sesi mi kalınlaşmış ?
''Abii dinle ya birine demezsem çatlarım'' Dedi Işık. Gülerek kapısını çaldım ve içeri girdim. Efe'nin yüzüne bile bakmadım ama, eğer bakarsam dayanamam çünkü..
''AYÇAA'' Diye koşarak yanıma geldi Işık. Kocaman sarılıp tam Efe'nin karşısına oturttu.
Bakma sakın bakma!
''Ayça ne olmuş biliyor musun?'' Diyen Işık'a odağımı verdim. Kaşlarımı kaldırarak ne oldu dermişçesine kafamı salladım.
''Yaren'e görücü çıkmış'' Dedi.
Dediği anda içtiğim suyu o şahısın üstüne püskürtmem bir oldu. Hayır hayır dedikodu için değil, bu su acıydı. Işık'a baktığımda sinsi sinsi sırıtıyordu. Hemen Efe'nin gözleri hariç her yerine bakarak masadan peçete aldım. Gidip su gelen yerlerini sildim.
''Tamam önemli değil ben hallederim'' Dedi. Ben ona bakmadan kafamı olumlu anlamda salladım. Elimdeki peçeteyi verirken ellerimiz birbirine değdi. O an kalbim depar attı bile. Ben çantamı alarak Işık'a döndüm.
''Ben gidiyim'' Dedim. Işık kafasını olumlu anlamda salladı. Hemen çıkıp derin derin nefesler aldım. Elime baktım. Eli değmişti kaç ay sonra. Kendime gelerek eve gitmeye başladım. Eve geldiğimde yemek yiyip odama geçtim.
EFE'DEN
İki aydır kokusundan mahrumum. Bugün kliğine geldiğinde eli elime değdi. Sonra birden çıktı gitti. Benim yüzümden ayrıldık ama ben anladım ki asıl onsuz olmazmış. Bugün ki görevden sonra onun ile konuşacaktım.
