12 Haziran 202*
Mor saçlı genç, odasında her yeri her yere katmış bir durumda, önündeki kolileri düzenliyordu. Yıllar sonra aile evinden ayrılacak olması kadar kendisini heyecanlandıran bir şey yoktu. Kazuha ile birlikte apartman dublexi bir ev satın almışlardı. Hala önlerinde uzun bir taksit listesi vardı. Kazuha üniversiteyi bu sene bitirmişti ve işe başlayınca ödemesi kolaylaşacaktı. Scara ise yine bir kafede işe başlamayı planlıyordu. Elbette Childe de ikisine maddi anlamda destek sağlıyordu ve Kazuha'nın üvey annesi Ningguang da yüklü bir miktar para göndermişti.
Herkes kendileri için çok fazla çabalıyordu. Scaramouche müziğin sesini arttırdı ve kulaklığını düzeltti. Bugün modu fazlasıyla yüksekti. Zaten her şey istediği gibi gidiyordu. Yarın evleneceklerdi ve nikah sonrası evlerine geçeceklerdi. Henüz içinde çok fazla mobilya yoktu ancak her şey zamanla hallolurdu. Yae ve Ei ise sonunda birlikte yalnız başlarına kalabileceklerdi. Artık Ei, Kazuhayı seviyor olmalıydı. Bayılmıyordu belki ama yıllar süren gururunu en sonunda, oğlunun mutluluğunu paylaşabilmek için kırmıştı.
Xiao ve Childe'nin ilişkisi hemen hemen aynıydı. Ancak Xiao eskisi gibi yabacı davranmıyordu ona. Aslında iki gün önce Childe ile birlikte çarşıyı gezmişlerdi ancak hava şartları çok kötü olduğundan bu eğlenceleri de yarıda kalmıştı. Eh, tabi bununla birlikte Childe'nin de hevesi kırılmıştı. Ama üç gün sonra havalar düzelirse Xiao'yu lunaparka götüreceğine söz vermişti. Hatta her yerde oğlumu lunaparka götüreceğim! diye geziyordu. Scaramouche bazen Xiao'nun ağzına kürek sokmak istiyordu bu yüzden ama kendini tutuyordu.
Ve şimdi, Scaramouche odasındaki eşyaları kolilemekle meşguldü. Bundan sonra Kazuha ile birlikte yaşayacakları düşüncesi her dakika heyecana boğuyordu onu. Müziğin eşliğinde dans ederek masasından katladığı kıyafetlerini aldı ve koliye yerleştirdi. Hepsine ayrı ayrı bayılıyordu. Kazuha'yla giyim tarzları birbirlerininkinden tamamen farklıydı. O her zaman açık renkli kazaklar veya krem rengi şortlar tercih ederdi. Bembeyaz teni ve ten rengine hitap eden saçlarıyla kesinlikle harika görünürdü. Tam bir moda ikonu gibi.
Scaramouche ise bol sweatleri ve kapalı renkleri tercih ederdi. Saçlarını ise daha dün kestirmişti çünkü perçemlerinin gözünün önüne gelip durmasından sıkılmıştı. O gün eve geldiklerinde Kazuha için de bir kutu kırmızı saç boyası almışlardı ve onun saç tutamını da evde boyayacaklardı.
Kendini müziğin eğlencesine kaptırmış olan genç kapsının tıklatıldığını fark etmemişti bile. Koliyi kaldırmak için arkasını döndüğünde annesinin kapı kirişine dayanmış bir vaziyette kendisine baktığını fark etti. Yüzünde içten bir gülümseme vardı. Scara onun aksine istifini hiç bozmadı ve kulaklığının tekini başının yanına ittirdi.
"Efendim anne?" diye sordu sanki aralarında bir çıkar ilişkisi varmış gibi. Ei'nin gözündeki ışık anlık olarak sönse de alttan alması gerektiğini biliyordu.
"Odanı epey halletmişsin." dedi duvarları bomboş odayı incelerken. "Tablolarını gazete kağıdına falan sarsaydın keşke."
"Sardım, sağol." Sacara tekrar önüne döndü ve koliyi kenara bıraktı. Ardından yarım bıraktığı başka bir koliye yöneldi. Bunu her zaman yapardı. Yine de sağ kulağı hala açıktaydı, bunun anlamı da şuydu; Söylediğin hiç bir şeyle ilgilenmiyorum, ama duymak isterim. Trip atmıyordu ve atarlanmıyordu. Hiç bir şey hissetmiyor gibi davranıyordu. Ei de bunun farkındaydı. Odaya girdi ve kolileri biraz kenara ittirdi.
"Heyecanlı mısın bari?" diye sordu ağır adımlarla yatağa otururken. Dağılmış yatak örtüsünü eliyle düzeltiyordu. Scaramouche başını kaldırmadan cevapladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dizi Tesadüfler-2 [ScaraKazu]
Fanfiction"Lanet olsun Kazuha, sen eskisi gibi değilsin ve eskisi gibi hissettirmiyorsun." Serimin ikinci sezonu diyebilirim. İlk kitap gerçekten patladı ve baya bir ilgi gördü bende her ne kadar ilk kitap baya dolu geçmiş olsa da ikinci bir sezon yazmak i...