-Childe'nin anlatımıyla-
Dürüst olmak gerekirse benim için hayatım hiç bir zaman o kadar kıymetli olmadı. Kendime hiç bir zaman özenmedim. Asla kendime öncelik vermedim veya birinci seçenek olmadım. Ben hiç bir zaman bir seçenek bile olmadım. Ve hayır bu insanların suçu değil, ben kendime hak ettiğim değeri asla vermedim.
Ama bundan pişman değilim. Şahsen kendi hayatıma özeneceğim yerde başka birine yepyeni bir hayat sağlamak beni daha da mutlu ediyor. Zushi'm.. hayat arkadaşım. Hayatım.. Hayatım boyunca onun yanında olacağıma yemin ettim. Ona sadece bir arkadaş olmakla kalmadım. Ben dört yaşında bir abi oldum. Ben on yaşımda bir anne oldum ve yirmi yaşımda bir baba oldum. Ben onun için eksikliğini hissettiği tüm figürlere büründüm. Ona kızan kişi de her zaman bendim, onu destekleyen kişi de. Hiç mutlu bir çocuk değildi, hislerini asla benimle paylaşmazdı. Anahtarı kaybolmuş bir müzik kutusu gibiydi ve ben onun için dünyadaki bütün anahtarları önüne serdim.
Kabul ediyorum o eksik bir çocuktu ama onu tamamlayabilmek için kendi hayatımı hiçe saydım. Ve işte bu yüzden onun için her şeyi yapabilirim.
Onun yanında ben mükemmel bir çocukluk geçirmiş olabilirim. Her daim yanımda olan bir annem vardı. Eh belki bir dönem babamdan kaynaklı sorunlar çekmiştim ama bu beni asla sarsmamıştı. Çünkü görebiliyordum. Biri annesine ve babasına ihtiyacı olmadan ayakta kalabiliyordu ve ben buna hayrandım. Ancak bir süre sonra her şeyin bununla kalmadığını görebiliyordum. Beş sene önce bugün..
Hayran kaldığım o çocuk, eksik dediğim o çocuk. Ayakları üzerinde durabiliyor dediğim o çocuk basit bir havalimanının önünde yerlere kapanmıştı. Ağlıyordu. İşte o anda onun benim tanıdığım çocuktan daha farklı olduğunu anladım. Gerçi ona artık çocuk demem doğru olmaz. Her şeyi yaşamış olmasına rağmen ayakta durabiliyor dediğim o adam beş sene önce bugün tüm gururunu bir kenara bırakmış hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ve ben buna izin verdiğim için kendimden nefret ettim.
Ve yemin ettim. Bir daha asla böyle bir şeye izin vermeyecektim, kim olursa olsun. Gerekirse parmaklıkların ardında çürüyen bir adam, gerekirse pişmanlıklarla ve hatalarla dolu bir genç, gerekirse acıma duygusunu yitirmiş bir kadın ve gerekirse toprağın altında yatan ölü bir beden. Kim olursa olsun karşıma almaya razıyım. Bu saatten sonra işler kötüleşecekse ve ben buna izin vereceksem kimseye hayatım demeyi hak etmiyorum.
Ve beş yıl sonra bugün yine bir kırılma noktasının eşiğinde alabileceğim en yanlış kararla cezaevinin lobisindeydim. Kazuha yanımda bazı evrakları imzalıyordu ve ben kırılmış tırnağımla ilgileniyordum. Düşünmekten çatlamak üzereydim. Acaba yıllardır nefret kustuğumuz o adam görünürde nasıl biriydi. Ne kadar iri yarı biri olabilirdi? Onu devirmem için kaç yumruk gerekirdi veya şişman biri miydi? Bıçaklarsam ölür müydü ölmez miydi?
Ben bütün bunları düşünmekten çatlayacak hale gelmiştim ancak Kazuha oldukça rahattı. Sakin bir biçimde evrakları imzalayıp görevliye teslim etti ve yanıma geldi. Yüzüne dikkatle baktığımda terlediğini fark edebilmiştim ve aslında o kadar da rahat değildi. Yine de gülümsemeye çalıştı.
"Yukarı çıkalım. Ayrıca konuştuklarımızı unutma ve kendine hakim ol. Koridorlar gardiyanlarla dolu."
Başımı salladım ve başka bir şey demedim. Haklıydı sonuçta. Görevli bizi telefonlarımızı sessize almamız ve suçluyu kışkırtacak davranışlarda bulunmamamız konusunda uyarıyordu. Bu biraz sinirlenmeme sebep olmuştu ama susmayı tercih ettim. Kazuha'nın koluna girdim ve merdivenleri birlikte çıktık.
Basamakların sonuna vardığımızda bizi oldukça büyük demirden bir kapı karşılamıştı. Görevli bizi orada bıraktı ve kapının yanında dikilen gardiyanlardan biri bizim için kapının kilidini açtı. Metal yığını gıcırdayarak açılırken upuzun bir koridorla karşılaşmıştık. Epey de genişti. İçeriye girdiğimizde bir başka gardiyan bize 20 numaralı hücreyi işaret etti ve Kazuha gülümseyerek teşekkür etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dizi Tesadüfler-2 [ScaraKazu]
Fanfic"Lanet olsun Kazuha, sen eskisi gibi değilsin ve eskisi gibi hissettirmiyorsun." Serimin ikinci sezonu diyebilirim. İlk kitap gerçekten patladı ve baya bir ilgi gördü bende her ne kadar ilk kitap baya dolu geçmiş olsa da ikinci bir sezon yazmak i...