"Miko.." dedi Kazuha telaşlı bir ses tonuyla. "Hemen ne yapıyorsan bırakıp buraya gelmelisin büyük bir sorunumuz var."
Telefondaki kadın bir şeyler mırıldanmıştı ancak Childe'nin kulağına ses gelmiyordu. Kazuha derin bir nefes aldı ve telefon kulağında volta atmaya başladı. "Sana konumunu atacağım cezaevine gel. Childe olay çıkardı ve şimdi onu salmıyorlar. Hayır sesli anlatamam.. yüz yüze konuşmalıyız. Hayır, hayır sakın haberi olmasın. Ona bir müşterinle ilgili bir sorun olduğunu zırvala ve sakın benim aradığımı çaktırma. Tamam.. yalvarırım hızlı ol."
Kazuha telefonu kulağından çekti. Scara'dan 19 cevapsız arama ve bir ton mesaj vardı ancak şuan bununla ilgilenemeyeceğini düşündü. Telefonunu tekrar kapatıp cebine koydu ve tekrar demirliklerin yanına ilerledi. Childe tahtadan yatağa oturmuş ve elleri kelepçeli bir halde Kazuha'ya bakıyordu. Aslında böyle durumlarda kelepçe takılmazdı ancak tek yumruğuyla parmaklıkları neredeyse yamultan biri için bu bir mecburiyet olmuştu. Odada nöbet tutan iki gardiyan vardı. Kazuha parmaklıklara tutundu ve Childe'ye baktı.
"Miko'yu aradım. O seni buradan çıkarır."
"Anladım.." dedi Childe ve dudağını ısırdı. "Ah tanrım iyi bok yedim.. oysa her şey mükemmel gidiyordu."
"Aynen öyle. Ve dua et ki senden şikayetçi olmasın Childe. Yoksa işler ikimiz için de kötü olacak. Belki sen içerde yatarken o dışarıda dolaşacak ve işte o zaman asıl boku yiyeceksin." Kazuha gardiyanlara döndü. "Acaba iki dakika arkadaşımla özel bir şey konuşabilir miyim. Burayı terk etmenize gerek yok ama biraz uzaklaşırsanız.."
Adamlar ilk önce birbirlerine baktılar. Daha sonra iri yarı olan isteksizce başını salladı ve arkadaşını da alarak başka bir hücrenin oraya gittiler. Kazuha, arkadaşı ile yalnız kaldığını hissettiğinde eliyle parmaklıklara yaklaşması için bir işaret yaptı ve fısıldadı.
"Miko'ya asıl planımızı anlatacağız ve onunla birlikte babamı görmeye gideceğiz. Çünkü adamın yüzünü parçaladın ve senden benden intikam alabilmek için senden şikayetçi olacak orası kesin. İşte o zaman bizi bu durumdan sadece onun kurtarabileceğini düşünüyorum çünkü elimizde tehdit edecek hiç bir şey kalmadı."
"Ses kaydı..?" diye sordu Childe usulca. Kazuha biraz sinirlenmiş gibi nefes aldı.
"Sadece aptal bir blöftü. Hapishaneye ses kaydedici sokmanın cezasından haberin var mı senin? Adam bizi ispiklese hayatımız kayardı. O şey sadece saatimin SIM girişiydi."
Childe'nin ağzı hüsranla kapanırken başını öne eğdi. "Gerçekten aptalım.. keşke onu öldürebilmiş olsaydım."
"Senin sıkı bir tokada ihtiyacın var anlaşılan." Kazuha ofladı. "Onu öldürünce bi' yirmi yıl da sen içeri girecektin amına koyayım. Ne geçecekti eline?"
"En azından.." dedi Childe ve doğru kelimeleri seçmeye çalıştı. "En azından içeride bile olsam Scara güvende olacaktı. Ondan emin olacaktım o bana yeterdi."
Beyaz saçlı genç parmaklıkları daha sıkı kavradı. Sesini yükseltmemeye çalışıyordu. "Sen aptal mısın? Scara'yı bende en az senin kadar seviyorum anca-"
"En az benim kadar seviyor musun? Bunu sen mi söylüyorsun? Sakın bana bunu söyleme kimse onu benim kadar sevmeyecek. Ve eminim ki sen onun için yirmi yıl hücre hayatını gözden çıkarmazdın."
"Hayır aptal çünkü başkalarının da hayatlarını umursuyorum. Senin bir annen var, bir kardeşin var bir sevgilin var! Senin arkandan üzülecek onlarca kişi var Childe hayatını o kadar hor görüyorsun ki koskoca yirmi yılı dakikalara sığdırıyorsun. Childe, kendine gel vazgeçmeye çalıştığın şey kendi hayatın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dizi Tesadüfler-2 [ScaraKazu]
Fanfic"Lanet olsun Kazuha, sen eskisi gibi değilsin ve eskisi gibi hissettirmiyorsun." Serimin ikinci sezonu diyebilirim. İlk kitap gerçekten patladı ve baya bir ilgi gördü bende her ne kadar ilk kitap baya dolu geçmiş olsa da ikinci bir sezon yazmak i...