5 yıl sonra..
"Hey! Kaede, çok uzaklaşma!"
Scaramouche'un bağırmaktan adeta sesi kısılmıştı. Sanki tek başına ebeveynlik yapıyordu. Terlemiş saçlarını kulağının arkasına iterken masaların birine uzanıp plastik tabağı eline almış olan kız çocuğunun yanına ilerledi.
"Pasta yemek istiyorum!" kız çocuğu gülümseyerek tabağı Scara'ya doğru sallarken mor saçlı adam sabır dileniyordu. Kızın yanına eğildi.
"Tamam yiyeceksin." dedi tabağı elinden alıp masaya bırakırken. Ardından kızın uzun, beyaz saçlarını kulağının arkasına ittirdi ve elini omuzlarına koydu. "Ama beni böyle yormaya devam edersen pasta yemeden gideriz. Tamam mı güzelim?"
"Pastayı ne zaman yiyeceğiz peki?" kızın gözlerine çöken bir hüzün bulutu kendini belli ediyordu. Scaramouche kızının omzunu sıvazladı.
"Bir süre daha bekleyeceğiz. Ama senin için paket yaptırırız ve evde de yersin. Olur mu?"
Kaede başını masumca salladı. Scaramouche bu masumluğun maksimum bir kaç dakika süreceğini bildiği için rahatlayamıyordu bile. Başını kaldırıp Kazuha'nın daha gelip gelmediğine bakındı ancak uzakta turuncu saçlı bir başka genç dikkatini çekti.
"Teucer!" diye bağırdı parmağını şıklatarak. Gencin muhtemelen kız arkadaşıyla içinde bulunduğu can alıcı bir sohbeti bölüp o tarafa bakması gerekmişti. Scara eliyle işaret yaptı. "Gel buraya."
Turuncu saçlı gencin gözlerini devirdiği belli oluyordu. "Sen gel." dedi ağzını oynatarak. Scaramouche dişlerini sıktı. Ergenlerle ve çocuklarla uğraşmaktan fazlasıyla bunalmıştı. Kaede'yi kucağına alıp Teucer ve kız arkadaşının yanına ilerledi.
"Kaede'ye bir süre göz kulak ol olur mu? Benim işim var."
"Ne münasebet." Teucer güldü. "Benim kızım mı sanki?"
"Sen." Scaramouche derin bir nefes aldı. "Sen beş yaşındayken ben sana bakıyordum. Şimdi de sen bu kıza bakacaksın." Kaede'yi kucağından indirdi ve Teucer'in ayağının dibine bıraktı. "Anlaşıldı mı?"
"Ya git Kazuha'ya falan bırak ben niye bakıyorum?"
Scaramouche arkasını döndü ve geri geri giderken parmağını salladı. "Gözünü ayırma ondan!." Ardından tekrar arkasını döndü ve hazırlık odasına girdi. Kan ter içinde kapıyı açtı. Tahminindeki gibi Kazuha, Childe ve Zhongli kendi aralarında gülüşüyorlardı. Scaramouche dehşet içindeki gözlerini Kazuha'ya dikti ve kapı kulpuna asıldı.
"Hani beş dakikaya geliyordun?"
"Noldu ki?"
"Yarım saat geçti Kazuha."
"Nolcak bir çocuğa bakamadın." Kazuha masadaki su şişesini dudaklarına götürdü.
Childe kıkırdarken Scaramouche kanser olduğunu hissediyordu. Kapıyı sertçe kapattı. "Bakamıyorum işte ne var? Senin yanındayken dünyanın en masum kızı neden benim yanımda canavara dönüşüyor? Bilerek yapıyor tüm çocuklar."
Childe muhtemelen bu konuda dayak yiyebileceği bir şaka yapacaktı ve daha şakayı yapamadan yarılarak gülmeye başladı. Kazuha'nın kulağına kahkahalarının arasında bir şeyler fısıldadı ve Kazuha içtiği suyun boğazına kaçtığını hissetti. Şimdi ikisi de yarılarak gülüyorlardı. Ama öyle böyle bir gülme değil. Scaramouche yanağının içini ısırarak kapıya yaslandı.
"Gülün siz."
Childe ve Kazuha adeta gülmekten yerlere yatıyorlardı. Zhongli kravatını bağladıktan sonra Scara'ya döndü. "Annenler ne zaman geliyorlar?" diye sordu sanki hemen ötesinde kıyamet kopmuyormuş gibi. Scaramouche'un sinirleri o kadar bozulmuştu ki sorduğu soruyu saniyeler sonra algılayabildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Dizi Tesadüfler-2 [ScaraKazu]
Fanfic"Lanet olsun Kazuha, sen eskisi gibi değilsin ve eskisi gibi hissettirmiyorsun." Serimin ikinci sezonu diyebilirim. İlk kitap gerçekten patladı ve baya bir ilgi gördü bende her ne kadar ilk kitap baya dolu geçmiş olsa da ikinci bir sezon yazmak i...