Bir Dizi Tesadüfler-2 [ScaraKazu]

‹-Special Chapter I-›

[Bölümü okumadan önce bu uyarıyı lütfen dikkate alın, smut içeren bir bölümdür. Asıl kitabın konusundan biraz daha bağımsızdır ve iki parttan oluşmaktadır. Tekrar değiniyorum kitabın ana konusuyla paralel değildir ve bazı yerlerde karakterler gerçekten iğrençleşebilirler bunun bilincinde bölümü okuyun. Size ikinci partın sonunda size hoş sürpriz de bırakacağım iyi okumalar umarım beklediğinize değmiştir!]

---------------------------------------

Part 1: Uzun Bir Yılbaşı Gecesi 

"Kurallar basit değil mi? Ya doğruluk seçersin ya da cesaret. Yapmamak kaydıyla bir bardak dikersin. Eğer yaparsan sana görevi veren kişi bir tane dikler." dedi turuncu saçlı adam heyecanlı bir ses tonuyla. Pencereden içeriye vuran ay ışığı heyecanla parlayan gözlerine çarpıyordu. Elindeki şampanyayı patlaması için sıkıca sallarken beyaz saçlı adam kıkırdadı. Masadan boş bir bardak seçti kendine. 

"Şimdiden söyleyeyim, iyi dayanırım." dedi kendinden emin bir şekilde. Söz konusu içkiyse kesinlikle patlayana kadar içecekti. Bunu herkes bilirdi. Scaramouche gözlerini devirdi.

"Büyük konuşuyorsun." dedi o da kendine bir bardak alırken. Kaşlarını alayla kaldırdı. "En son sefer içmek için oturduğunda seni tüm yol ben taşımıştım."

Kazuha kaşlarını çattı. "İçmek derken? Cinayet işlemekten bahsediyorsun sanırım. O şeyden kim içse aklını kaçırırdı."

"O Childe'nin suçuydu."

Turuncu saçlı adam kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmezcesine omuz silkti. "Kesin işte, ikiniz de dayanıksızsınız. Kimse senin gibi olamıyor değil mi hayatım?" Elindeki şeyi patlatmak için döndürürken Zhongli'ye döndü. Zhongli kollarını göğsüne yaslamış, sırtını koltuğun ayağına dayamış bir vaziyette üçlüyü izliyordu. Kendinden emin bir şekilde gülümsedi.

"Elbette."

Turuncu saçlı adam şampanyayı patlatmadan bir süre önce çevirmeyi durdurdu. Heyecanla arkadaşlarına döndü ve bağırdı. "Hazır mısınız?"

Kazuha ve Scaramouche az önce didişmiyorlarmış gibi hevesle bardaklarını kaldırırken bağırdılar. "Hazırız!"

Ardından Zhongli'ye döndü. "Hazır mısın?"

Zhongli de başını salladı ve bardağını kaldırdı. "Hazırım."

Ardından Childe bir süredir sesini çıkarmadan dörtlüyü izleyen Xiao'ya döndü ve onu da gaza getirmek için bağırdı. "Herkes hazır mı?!"

"Hazır, kaptan."

Xiao bunu esprisel bir tınıyla söylerken Childe bir kaç kere daha sertçe salladı ve koca şişeyi patlattı. Scaramouche sanki büyük bir şey başarmışlar gibi ıslık çalıyordu. Kazuha en köpüklü yeri alabilmek umuduyla bardağını heyecanla Childe'ye uzattı. Genç adam herkesin bardaklarını dolusundan şampanyayla dolduruyordu. Elbette böylesine pahalı bir şeyle shot atmayacaklardı. Bunu sadece başlangıçta herkesin ağzı tatlansın diye yapıyorlardı. 

Bir süre güzelce şampanyalarını içtiler ve yanan ateşin eşiğinde eski anılarından bahsetmeye başladılar. Ara ara espriler yapılıyor ve kahkaha sesleri yükseliyordu. Childe hepsinden önce içkisini bitirmiş ve masaya sertçe bırakmıştı. Dudağının kenarından damlayan şampanyayı elinin tersiyle silerken dörtlüye döndü.

"En pahalısından.. değerini bilin bu yüzden." dedi yüzündeki içmeden sarhoş gülümsemesini silmeden. Kazuha gözlerini devirdi. O da dibini bitiremediği bardağını masaya bıraktı. "Ah, sen olmasan bir gece eğlenemeyeceğiz bile. İyi ki varsın Childe."