1

6.4K 246 40
                                    

Aslan

"Lan oğlum!"

Leg pressin altında kalmak üzere olan adamın yanına koşup aleti kaldırıp kancaya taktım. Oturduğu yerden anında kalkıp bacağını tutunca aletin etrafında dolaşıp yanına gittim.

"İyi misin?"
"Kramp girdi bir anda. Ne olduğunu anlamadım."
"Yat da germe yapalım."

Anında onaylayıp yere uzanınca bacağını tutup ayağını kendine doğru esnettim. Neyse ki kötü bir şey yaşanmadı.

"Geçmiş olsun."
"Sağol abi."

Ayağa kalkınca omzuna hafifçe vurup yanından ayrıldım. Bara ilerleyip tezgahın arkasında duran Semih'e yaklaşması için kısa bir el hareketi yaptım.

"Buyur abi."
"Gelen yok mu?"
"Yok abi."

Kafamı salladım ve ona işine dönmesini söyleyip tezgaha yaslandım. Bir buçuk haftadır oğlum için bakıcı arıyordum ama maalesef hala uygun kişiyi bulamamıştım. Gelenlerin çoğu sanki ilanı okumamış gibi evde kalamayacağını söylüyorlardı. Onlara bırakacak olsam zaten ilana böyle bir şey yazmazdım. İnsanlarda biraz anlama sorunu olduğunu düşünmeye başladığım evreye gelmiştim artık.

Tezgahın arkasına geçip pusetin içinde onuncu rüyasını gören oğluma baktım. Ellerini kafasının iki yanına doğru koymuş minik parmaklarını yumruk yapmıştı.

"Güzelliğim benim."

Beni duymuş gibi yavaşça gözlerini açmaya çalışınca gülümsedim ve minik elini parmağımla okşadım.

"Günaydın miniğim."

Uyanır uyanmaz yüzünü buruştursa da gözleri beni bulunca normale döndü. Parmağımı minik yumruğunun içine alınca gülümsedim ve üzerindeki battaniyeyi kaldırdım.

Bağlı olduğu kemeri açıp yavaşça kucağıma aldım bebeğimi. Sonra da battaniyeyi üzerine doğru örttüm.

"Açıktın değil mi? Shaker ister misin?"

Dalga geçsem de bir yandan sütünü hazırlamak için oradan oraya gidiyordum. Burak omzuna yaslanıp kendi kendine mırıldanınca kafamı ona doğru yasladım.

"Minik bebeğim benim."

Sırtından tuttuğum tek elimi biraz daha sıkarken bir yandan da sütü ısıtmak için cezveye döktüm.

"Semih."
"Buyur abi. Ha uyandı mı?"
"Uyandı. Derece nerede?"
"Getireyim abi."

Benden uzaklaşıp tezgahın altındaki onlarca çekmeceden birini açıp dereceyi tek seferde bulunca kaşlarımı çattım.

"Getirdim abi."
"Sen niye hiçbir şeyin yerini unutmuyorsun lan?"
"Benim mutfağım abi burası."

Göğsünü şişirerek konuşunca göz devirip elindeki dereceyi aldım. Sütün içine bırakıp istediğim ısıya gelene kadar başında bekledim. Süt ısınırken salona göz attım. İnsanlar normal bir şekilde sporunu yaparken bir kez daha Burak'a döndüm.

"Biraz daha büyü sen de yapacaksın hepsini. Sana öğreteceğim ben."

Burak dediklerimi anlamış gibi bana cevap veriyordu. Kendi kendine mırıldandı yani.

"Evet oğlum benim kadar büyük olacaksın."

Burak kafasını zorlanarak kaldırıp eliyle koluma tutununca minik elini tutup öptüm iki kez.

"Seni yerim yer."

Süt ısınınca onu minik biberona doldurup tezgahtan ayrıldım.

"İki shot atma vakti geldi aslanım. Biraz dertleşelim mi?"

Bakıcım BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin