16

2.3K 172 7
                                        

"Aslan patatesleri doğrasana."
"Emin yeter yeter. Ya bir saattir hazırlık yapıyoruz bu çocuk nasıl yiyecek bunların hepsini zaten?"

Söylenen Aslan'a yavaşça dönüp ters bir bakış attım.

"Çocuk yemek yemeye geliyor buraya. Neyi severse onu yer. Yap işte."
"Of."
"Oflama bana!"

Söylene söylene patatesi soymaya başlayınca ben de mayalanan hamuru çıkarıp minik minik açmaya başladım.

"Bir de pişi yapıyor ya."
"Söylenme artık."

Bir yanda o patates kızartırken bir yandan da ben hamur kızartıyordum. Yorulunca sırtımı Aslan'ın koluna yaslayıp nefeslendim.

"Yorulursun tabi. Bin çeşit kahvaltılık yapmasaydın."
"Aslan."
"Tamam demedim bir şey."

Patatesleri kızartma işi bitince masaya oturdu. Korkarak ona döndüm tekrar. Yine bir iş vermem gerekiyordu.

"Aslan."

Sondaki a harfini uzatarak seslenince göz devirerek derin bir nefes aldı.

"Ha Emin. Yine ne yapayım? Söyle? Bir tek yerleri yalamadığım kaldı zaten."

Gülmemeye çalışıp tavadakileri çevirerek sessizce konuştum.

"Burak'a meyve püresi yapmamız lazım. Yemeği yok."
"Ha. Onu yaparım tamam."

Hemen ayağa kalkınca gülerek baktım ona. Oğluna da asla kıyamaz.

"Şimdiii, acaba neyle yapsam."
"Dolapta bir tane muz kaldı. Kötü olmadan onu koy. Bir de elma ekle işte."
"Tamamdır."

Ben işimi bitirince o ocağa geçip fazladan fazladan yaptı. Geri kalanını kavanoza koyar yarın için de saklarız.

"Bitti."
"Tezgahı da bir temizle bari."

Işık hızıyla bana dönünce büyük bir kahkaha attım.

"Tamam tamam şaka yaptım. Geç otur. Semih'i de ara bakalım çocuk ne zaman geliyor sor."

Aslan sabahtan beri temizlik yapıyordu. Ona spor niyetine temizlik yaptırmıştım. Ve ben telefonum çaldığı için yaklaşık yarım saatlik bir mola vermişken o bütün işleri tek başına halletmişti. O yüzdendi bu yorgunluğu ve siniri.

"Emin birazdan..."
"Ihh!"

Telsizden Burak'ın sesini duyunca ayağa kalktım hemen.

"Ben alayım."

Odaya gidip sessizce kapıyı açtım ama Burak girer girmez beni fark edip elini uzatmıştı çoktan.

"Günaydın minnoşum benim."

Yanına gidip kucağıma aldım hemen minnoşumu. Her sabah yaptığım rutin bez ve kıyafet değiştirme işinden sonra miniğimi tekrar kucağıma aldım.

"Burak, baba sana püre yaptı bebeğim. Mmm mis gibi oldu mis. Şimdi sana onu yedireceğim!"

Biz odadan çıkarken zil çalınca yönümü değiştirip kapıya geldim. Aslan da arkamdan geliyordu. Kapıyı açıp Semih'e yer verdim hemen.

"Hoş geldin Semih."
"Hoş buldum abi."
"Hoş geldin aslanım. Geç içeri gel."
"Hoş buldum."

Semih içeri girince arkasından kapıyı kapatıp ilerledim. İkisi masaya oturdu bile. Burak'ı sandalyesine oturtup ben de yerime geçtim.

"Naber Semih?"
"İyi abi sen?"
"İyi ben de. Hadi hemen başla yemeye. Hepsini senin için yaptım hepsinin tadına bak."
"Ellerine sağlık abi. Hepsi çok güzel görünüyor."
"Açlıktan öleceğim."

Bakıcım BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin