Telsizden gelen mırıltılarla uykumdan uyanınca yataktan kalkıp gözlerimi ovuşturdum. O kadar uykum vardı ki.
Ayağa kalkıp Burak'ın odasına gittim. Bu sabah oldukça enerjik uyanmış minnoşum.
"Günaydın yakışıklım."
Kollarını kaldırıp bana uzanınca gülerek yanına gidip kucağıma aldım.
"Bu ne enerji? Bu ne mutluluk sabah sabah?"
Hemen bezini ve üstünü değiştirip tekrar kucağıma aldım. Aslan işe gitmemişti bugün. Boş günüydü o yüzden odasına gidip kapıyı açtım hafifçe.
"Napıyor baba bak bakalım."
Burak'ı hafifçe kapının aralığına yaklaştırınca eliyle sertçe ittirip açtı kapıyı. Gülerek içeri girdim. Aslan aslında işe gitmese de erken uyanırdı ama bu sabah geç kalmış.
"Hadi babayı uyandır bakalım, benim karnım aç besle beni de."
Yattığı tarafa geçip Burak'ı yatağa oturttum. Anında Aslan'ın yanına gidip yüzüne dokunmaya başladı zaten.
Kendi çapında ona seslenip birkaç kez de vurunca güldüm.
"Daha şimdiden dövmeler falan..." "Ne oluyo lan."
Gözlerini açıp Burak'ı karşısında görünce gülümsedi. Burak'ı alıp yatağa yatırıp öpmeye başlayınca Burak çığlık çığlığa gülüyordu. Aşırı tatlıydı minik kuşum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Fare seni."
Burak'ı son kez öpüp bana döndü ve elini uzattı. Tuttuğunda hafif çekerek yatağa oturmamı sağladı ve elimden öptü.
"Günaydın." "Günaydın." "Burak acıktı. Hadi kalk doyur bebeğini." "Hangisini?"
Göz devirsemde gülmeden duramadım. Şapşal.
"Hadi kalk hadi." "Azıcık daha yatalım. Uyanalı çok oldu mu?" "Yeni kalktı. Hemen geldik." "Tamam o zaman. Biraz daha yatabiliriz."
Beni zorla yatağa çekince arada kalan Burak'ı tuttum. Aslan hafif doğrularak Burak'ı kendine doğru çekince aramızda kalmaktan kurtuldu miniğim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
