Bakıcım BxB

25

"Hayır, hayır bir dakika Aslan!"
"Bacağını aç biraz."
"Aslan acıyor itip durma!"

Sinirle derin bir nefes alıp elimin altında kıpraşıp duran Emin'e baktım.

"Az bir hareket etmezsen acımayacak!"
"Ya zorlamasana beni!"
"Ben zorlamıyorum sen kendi kendini zorluyorsun."

Yaklaşık yarım saat önce gelip bana ben aletli plates yapmayı öğrenmek istiyorum diye ağlamıştı. Şimdi ise yapmak istemiyorum diye ağlıyor. Çıldırttı beni resmen.

"Emin valla bırakıyorum ha!"
"Aslan tamam tamam hayır. Hayır lütfen yapacağım söz."

Hemen kendini toparlayıp söylenmeyi bırakınca söylenerek bacağını tutup esnettim hafifçe.

"Şimdi o dambıllarla kaldır kolunu. Yavaşça yap ama hızlı değil."
"Tamam."

Ben önünde bacaklarını esnetirken o da kollarını kaldırıp indirmeye başladı. Bu minik harekette bile zorlandığı yüzünden belli olurken ister istemez güldüğümde kaşlarını çattı.

"Ne gülüyorsun be?"
"Çok tatlısın."

Bacaklarını açıp eğilerek arasına girdim ve üzerine eğildim hafifçe. Kollarını indirip bana alttan bakarken biraz daha eğilip dudaklarından öptüm bastırarak. Anında karşılık vermeye başlamıştı. Elimi beline atıp hafif hafif sıkarken bir yandan da diğer elimle bacağını okşamaya başladım. Elindeki dambılları bırakıp hemen boynuma kollarını dolayınca öpüşme daha ileri giderken kafamı hafif yana eğip dudaklarından ayrılarak boynuna yöneldim.

"Aslan..."

Derin sesiyle içimdeki alev artarken üzerindeki kazağı aşağı çekiştirip boynundan da aşağı inemeye başladım. Tam elim üzerini çıkarmak için kazağın eteklerine gitmişti ki telsizden Burak'ın sesini duyunca ikimiz de birbirimize baktık.

"Burak uyandı. Çocuğa bakayım ben kalk."

Hafifçe omzuma vurarak konuşunca derin bir nefes aldım.

"Çocuğunun..."
"Aslan!"

Kendimi yana atınca Emin hemen kalkıp Burak'ın odasına gitti. Lan sen bir büyü sana ben yapacaklarımı biliyorum. Şerefsiz daha bu yaşında aramıza girdi.

"Sen bir sevgili yap nasıl sana aynısını yapıyorum göreceksin. Saygısı da yok hiç."

Sinirle yattığım yerden kalkıp odaya gittim. Emin üzerini değiştiriyordu Burak'ın. Gözlerimi kısarak yanına gittim.

"Çiyan seni."

Emin koluma sert bir yumruk atınca kaşlarımı çattım.

"Ne biçim konuşuyorsun sen ya? Döverim seni benim miniğimle düzgün konuş."

Diğer elimle kolumu tutarken sinirle ona baktım.

"Acıdı."
"İyi oldu."

Beni umursamadan Burak'ı kucağına alınca ister istemez gülümsedim. Burak'ı benden bile koruması hoşuma gidiyordu. Söylediklerimde ciddi değildim tabii ki ama Emin'in her ihtimale karşı Burak'ın yanında olması hoşuma gidiyordu. Bu durum ileride belki beni zora sokabilirdi ama olsun.

"Al oğlunu. Ben yemek yapacağım."

Burak'ı kucağıma verip dışarı çıkınca ben de çekmeceye gidip emzik aldım. Burak elini omzuna koyup kafasını yaslayınca omzundan öptüm birkaç kez.

"Minik omzunu da yerim senin o minik parmaklarını da yerim her yerini yerim."

Emziği ona uzatınca büyük bir sevinçle elini emziğe uzatıp sıkıca tuttu.