Final

1.6K 136 24
                                        

Hızlı hızlı her şeyi çantaya doldururken geç kalacağım korkusu ile elim ayağıma dolanmıştı. Her şeyi aldığımdan bir şekilde emin olup salona geçtim.

"Burak!"
"Efendim?"
"Hadi bebeğim çıkacağız."
"Tamam."

Kucağına alıp sıkıca sarıldığı peluş oyuncağı ile yanıma gelince ayakkabılarını önüne bıraktım.

"Giymeye çalış bebeğim ben geliyorum."
"Tamam."

Burak ayakkabısını giymek için çabalarken ben de götüreceğim şeyleri arabaya götürüp geri döndüm.
Burak hala giyememişti.

"Bebeğim oyuncağını bana ver iki elinle tut."

Oyuncağı elinden alıp bir süre daha bekledim giyebilemesi için. Ama yapamayınca kafasını kaldırıp bana baktı hemen.

"Olmuyor."
"Tamam. Al oyuncağını."

Hızlıca ayakkabılarını giydirip elinden tuttum. Burak'ı koltuğuna oturdum ben de yerime geçtim ve arabayı sürmeye başladım. İkinci spor salonuna gidiyorum. Aslan'ın bugün doğum günü ve o bunu akşam üçümüz kutlayacağız diye biliyor. Daha doğrusu bir yere gitmeyelim demişti. Akşam kutladıktan sonra farklı planları vardı. Hoşuma giden bir plandı ama bir şekilde onu şaşırtmak ve sürpriz yapmak istiyorum. Hem çalışanları da kutlamak istemişti. Bir de bana mesaj atmışlardı kutlamak istiyoruz sen de gel diye.

"Baba daha ne kadar var?"
"Geldik bebeğim ineceğiz şimdi."

Arabayı park edip yardıma gelsin diye Göktuğ'u aradım hemen.

"Baba hadi baba."
"Tamam bebeğim Göktuğ gelsin bize yardım etmeye sonra gideceğiz."

Göktuğ otoparka girince Burak hemen ona doğru koştu. İkisi öpüşüp koklaşırken ben de poşetleri çıkardım.

"Hoş geldin abi."
"Hoş buldum. Sen de kalanları al çıkalım hemen çok vakit kalmadı."
"Tamamdır."

Burak'ı tek eliyle tutarken boşta kalanla da poşetleri aldı.

"Bebeğim insene aşağı Göktuğ poşetleri alacak."
"Yaa."
"Ben taşırım ki minnoşumu."

Yine Burak'ı öpmeye başlayınca onları kendi hallerine bırakıp asansöre bindim. Onların sevgi seyansı bitmez çünkü.

Hemen salona geçip herkesle selamlaştım ve süslemeye başladık etrafı. Aşırı saçma şeyler almış ve yapmıştım. Her yere sporla ilgili komik caps ve fotoğraflar asmıştım. Hatta süslerken dayanamayıp gülme krizine girdiğimiz anlar bile olmuştu ama bir şekilde halletmiştik.

"Göktuğ."
"Efendim abi?"
"Pasta hazırmış onu almaya gidebilirsin."
"Tamamdır."
"Ben de gitmek istiyorum."
"Hayır Burak sen gidemezsin."
"Ama neden?"
"Çünkü kısa bir yol değil ve sen sıkılıp sorun çıkarırsın."
"Hayır yapmam."
"Bebeğim lütfen ama. Baban gelecek birazdan onun için süslemek istemez misin burayı? Baban çok üzülür sen yapmazsan."

Düşünmeye başlayınca elinden tutup yanıma çektim hemen.

"Hadi sen bunu yapıştır buraya."

Göktuğ'a elimle git işareti verdim bu sırada. Şimdi Burak gitse kesin bir sorun çıkarak. Çünkü hep kritik anlarda bir sıkıntı çıkarıyor.

Her şeyin hazır olduğundan emin olunca nihayet derin bir nefes alıp bir yere oturdum. Yorulmuştum gerçekten yetişmeyecek diye.

Burak çalışanların yardımı ile etrafı süslemeye devam ederken onu izledim bir süre.
Telefonum çalınca Aslan diye korkarak baksam de Göktuğ olduğunu görünce rahatladım.

Bakıcım BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin