Bakıcım BxB

14

"Emin."

Uykulu uykulu konuşup kolunu dürttüm uyansın diye. Sabaha karşı anca uyumuştuk ikimiz de. Uykumu alamamıştım ama işe gitmem gerektiği için mecburen kalkacaktım.

"Emin!"
"Ne var ya?"
"Hadi kalk. İşe gideceğim."
"Defol git."

Uykum kısmen açılıp şaşırarak ona baktım. Yüzüstü yatıyordu ve sesi boğuk çıkıyordu ama ne dediğini net bir şekilde anladığımdan eminim.

"Ne diyorsun lan?"
"Ya bi siktir git. Uyuyorum aq."

Yuh. Sanırım Emin'in yumuşak karnını buldum. Burak'ı uyandırmamaya dikkat ederek telefonumu alıp videoyu açtım.

"Emin."

Derin bir nefes alınca gülümsedim.

"Emin hadi uyan."
"Uyuyacağım."
"Ben işe gideceğim uyan."
"Siktir git amk."

Gülmemeye çalışarak telefonu ona daha çok yaklaştırdım.

"Bir daha söyle."

Tam bu sırada gözlerini yavaş yavaş açınca hemen geri çekildim.

"Ne oluyor be?"
"Hiç."

Kafasını çevirip Burak'a döndü. Hala uyuyordu o yüzden yavaş hareket ederek yan yattı.

"Saat kaç ya?"

Gözlerini kaşıyarak sorunca telefonu açıp ona gösterdim.

"Gidecek misin?"
"Bugün gitmem lazım."
"Tamam sen git."
"Sen önce bir uyan da."
"Uyandım ya."

Söylenerek kendini yatağa bırakınca güldüm.

"Hadi git."
"Tamam."

Yataktan çıkıp kıyafetlerimi aldım ve Burak'ın odasında hazırlanıp odaya geri döndüm. Emin de ayaklanmış uykulu uykulu olsa da etrafa bakıyordu. Burak'ın yanına gittim yavaşça. Uyusa da emziğini emmeye devam ettiği için emziği hafif hafif sallanıyordu. Dikkatlice eğilip emziğin üzerinden öptüm. Uyanmaması için çok oyalanmadan kalkıp Emin'e döndüm.

"Ben çıkıyorum."
"Kahvaltı?"
"Salonda yapacağım."

Kafasını salladı ve ayağa kalktı. Benimle kapıya kadar gelip ben ayakkabımı giyerken kapıya yaslandı.

"Uyan artık."
"Ya uyandım işte daha ne yapayım?"

Bunu söylerken bile cümlenin sonunda esneyince güldüm.

"Git Burak'ın yanına yat da uyu biraz daha. Ama dikkatli ol etrafına yastık koy."
"Tamam. Kolay gelsin sana. Görüşürüz."
"Görüşürüz. Çok ağlarsa ara beni gelirim."
"Tamam."

Evden çıkıp salona geçtim. Semih kısa çaplı bir durum değerlendirmesi yaptı ve kahvaltı için bir şeyler hazırladı.

"Buyur abi."
"Sağol Semih."

Önüme bıraktıklarını yerken gözlerimi salonda gezdirdim. Sabah olduğu için kalabalık değildi. Gelenler de genel olarak kardiyo yapıyordu.

"Abi hoş geldin. Ben de seni bekliyordum."

Sağımdan gelen sesle ağzım dolu da olsa ona döndüm ve kafamı eğerek selam verdim.

"Bugün benim bacak günü. Beraber çalışacaktık."

Ağzımdakini zorla yutup tekrar kafamı salladım.

"Çalışacağız."
"Tamam abi sen hazır olunca başlarız."

O gidince ben de yemeğime devam ettim.

"Semih."
"Efendim abi?"

Ona döndüm yavaşça.